'Dersim'de güvenliğin güvenliği için orman yakılıyor'

Bahar KILIÇGEDİK

ARTI GERÇEK- Dersim’de 15 gün önce 7 bölgede başlayan orman yangını geniş bir alana yayıldı. Dersim dağları dumanlar altında kaldı. "Sadece ormanlar yanmıyor, Dersim’in doğası, kültürü ve inancı yanıyor" diyen HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, tüm kurum, kuruluş, doğa severleri Dersim'e çağırdı.

"ORMANLARIN KASITLI YAKILMASI VATANA İHANET" haberi için tıklayınız

Askeri operasyonların sürdüğü Dersim’in kırsal bölgelerinde meydana gelen yangın günlerdir sürüyor. Dersim merkez, Munzur Vadisi, Kutu Deresi, Ovacık, Nazımiye, Pülümür ve Hozat ilçelerinin kırsalında devam eden yangına müdahale edilmiyor. Yangını söndürmek isteyen sivil halka "Özel Güvenlik Bölgesi" gerekçesiyle izin verilmiyor.

VALİLİK: YANGINA OPERASYONLARIN SONUNDA MÜDAHALE EDİLİR

Yangınla ilgili sosyal medyadan tepkilerin büyümesi üzerine yazılı bir açıklama yapan Tunceli Valiliği, 'Dersim Yanıyor' başlığıyla sosyal medyada paylaşılan fotoğraf ve görüntülerin gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Yangınla ilgili paylaşılan bazı fotoğrafların başka yerlere ait olduğunu belirten valilik, yangınların bölgede yürütülen operasyonlar sırasında yaşanan çatışmalar sonucu meydana geldiğini, devam eden operasyonların son bulmasının ardından yangına müdahale edileceğin bildirdi.

7 NOKTADA DEVAM EDEN YANGIN BÜYÜYOR

Yangınlarına müdahale edilmemesine Dersimliler tepkili. Sosyal medya üzerinden örgülenen Dersimliler, Orman İşletme Müdürlüğü önünde biraraya gelerek yangına müdahale için toplandı.

Dersim'deki orman yangınına ilişkin Artı Gerçek’e konuşan HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, yangının Nazimiye ilçesinin Deşt köyü, Pülümür Vadisi, Munzur Vadisi Zage bölgesi, Ovacık, Çemizgezek Amutga bölgesi, Kutuderesi ve Roj deresinde büyüyerek devam ettiğini söyledi.

EN ŞİDDETLİ YANGIN ROJ DERESİNDE

Dersim’de yangınların yeni olmadığını, yaklaşık bir aydır devam ettiğini anlatan Önlü, "Son bir haftadır daha fazla yaygın oldu ve daha fazla kamuoyu oluştu. 'Dersim yanıyor' lafı çok abartılı bir laf değildir. Özellikle son 15 gündür tüm ilçelerin kırsalı yanıyor. En şiddetli yangın şuan da Roj deresi ve Ovacık'ta devam ediyor. Her iki vadi ve Dersim ilçeleri duman altında, etrafı duman kaplamış" diye anlattı.

'VALİNİN KONUŞMALARI İTİRAFTIR'

Önlü, Dersim’de yaşanan orman yangınları ile ilgili Valiliğin yaptığı açıklamaya da tepki gösterdi. "Türkiye’nin başka bir yerinde yangın çıksaydı mülki amir nasıl bir açıklama yapardı" sorusunu gündeme getiren Önlü, "Türkiye'nin başka bir bölgesinde yangın çıktığında, o yerin mülki amiri çıkar yangın olduğunu, çıkış noktasını, ne kadar alana yayıldığını söyler. Nasıl bir müdahale olduğunu ve hangi araçlarla müdahale yapıldığını açıklar. Burada ise durum çok farklı. Valiye yangınla ilgili sorular yöneltiliyor, Vali bir ay içinde nasıl operasyonlar yaptığını, kaç kişi öldürüldüğünü anlatıyor. Bu aslında bir itiraftır. Demek ki yangınlar, güvenlik gerekçesiyle operasyonla kendileri çıkarmış" dedi.

'KAYYUM YANGINA MÜDAHALE ETMİYOR'

Yangınların devam etmesi ve müdahale edilmemesi konusunda valiliğe eleştiriler yönelten Önlü, "Bugün de Vali'yi arıyoruz, ulaşamıyoruz. Geçen sene de yangınlar vardı ama bu kadar gündem olmuyordu. Çünkü belediyelerimizin çabasıyla yangınlara müdahale edebiliyorduk. Ancak belediyeye kayyum atandığından, artık yangına da belediye aracılığıyla müdahale edemiyoruz" dedi.

GÜVENLİK GEREKÇESİ İLE YANGINA MÜDAHALE ENGELLENİYOR

Halkın kendi imkanları ile yangına müdahale etmek amacıyla harekete geçtiğini anlatan Önlü, "Şu anda halk yangını söndürmeye gidiyor. Kutudere'deki yangına halkın müdahale etmesi ise 'operasyon bölgesi ya da mayınlı bölgedir' denilerek engelleniyor. Yine güvenlik gerekçesi ile yangına müdahale edilmesine engel olunuyor. Kutudere'ye kendim gittim, o bölgede ne bir operasyon ne bir çatışma var. Bugün halk, gönüllüler, kurum temsilcileri yangına müdahale etmek için gitti, orman işletmesi de gitmiş ancak karakol onları da bu alana almıyor. Gerekçe ise güvenlik" diye konuştu.



GÜVENLİĞİN GÜVENLİĞİ İÇİN ORMAN YAKILIYOR

Orman yangınlarını soru önergeleri ile defalarca Meclis'e taşıdıklarını belirten Önlü, şunları söyledi: "Soru önergesine tek bir cevap verilmedi. Buradaki orman yangınlarına isim konulur, deniliyor ki 'Güvenlik amaçlı'...Güvenlik için karakol yapılmış, güvenliğin güvenliği için orman yakılıyor. Açık ifade ediliyor. Eskiden yalandan da olsa 'örgüt yaktı, o yaktı bu yaktı' denilirdi. Karakol güvenlik için yapılmış, karakolun güvenliği için görüş açısı için orman yakılıyor. Halkın güvenliği için kurulmuş bir yerin güvenliği için orman yakılması meşru görülüyor. 'Bir duyum aldık, ihbar aldık' denilerek bölgenin her tarafı yakılıyor. Başka yerlerde orman yangınlarına etkili yöntem helikopter ve uçakla müdahaledir. Ancak durum burada tam tersi, ne zaman bir uçak ya da helikopter havalansa yangın çıkıyor. Batıda söndürme aracı burada yakma gerekçesidir."

YANGINLA DERSİM İNSANSIZLAŞTIRILIYOR

Dersim’de yaşananın sadece orman yangını olarak tanımlanamayacağını ifade eden Önlü, şunları söyledi: "Sadece bir orman yangını değildir bu. Başka şeyleri de hedefliyor. Yangın çıkarılan bölgelerin bazı özellikleri de var. Köylerin en yoğun boşaltıldığı ancak 5-6 yıldır dönüşlerin olduğu evlerin yapıldığı yerlerdir buralar. Bunun önüne geçilerek bu bölgeler insansızlaştırılmaya çalışılıyor. Orman yangınların çıkarıldığı bölgeler arıcılık ve hayvancılık yapılan bölgelerdir. Üretimin önüne geçilmeye çalışıyor. Sürü sahibinin bu aylarda yaylasını terk etmesi, kendisinin sonudur. Arıcıların tam ürün alacağı dönemdir. Yangından dolayı arılar telef olacak. Bir de yangın çıkarılan yerlerin yüzde 70'i Alevi toplumun kutsal saydığı yerlerdir. Dağ keçilerinin olduğu bölgedir. Bu yangınların yarattığı tahribat ve sonuçları çok ağır olacaktır. 'Orman yangınına neden müdahale edilmiyor' diye değil, ‘'Yangını kim, neden çıkarıyor, neyi amaçlıyor' diye sormalıyız. Asıl yöneltilmesi gereken soru budur. 'Yürüyüşler yapılıyor, sosyal medyadan tepkiler geliyor önemlidir, olumludur ama yeterli değildir. Sadece kamuoyu oluşturmakla yangın söndürülmüyor, geri adım attırılmıyor. Çağrımız tüm kurumlarımıza, kuruluşlara, Alevi derneklerine, duyarlı çevrecileredir: Gelin bizzat Dersim'e yangını yerinde görün. Bunda ısrar edin."