Dicle Fırat Gazeteciler Derneği kuruldu
'Gazeteciliğin boğulmak istendiği bir dönemde mesleğimize nefes aldırmak ve meslektaşlarımızla dayanışmak amacıyla yola koyulmayı bir görev bildik.'
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği kuruluşunu deklare etti. Deneğin Eş Başkan Dicle Müftüoğlu, Türkiye’nin her yerinde örgütlenmeyi ve gazetecilerin haklarını her platformda savunmayı önlerine hedef olarak koyduklarını ifade etti.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Diyarbakır’daki dernek binalarında düzenlenen basın toplantısı ile kuruluşunu duyurdu. Toplantıya Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral ile gazeteciler katıldı.
Derneğin Eş Başkanları Dicle Müftüoğlu ve Serdar Altan, yaptıkları konuşmalarda meslek değerlerini ve gazetecilerin haklarını savunmak amacıyla kurulduklarını ifade etti.
Basın ve medya alanında sorun ve sıkıntıların artış gösterdiği, örgütlü yapıların zayıflatılmak istendiği bir ortamda kurulduklarını belirten Eşbaşkanlardan Dicle Müftüoğlu, derneğin kuruluşunun bu mecraya soluk aldıracağını dile getirdi.
Derneklerinin Türkiye’nin her tarafında örgütlenmeyi ve gazetecinin haklarını her platformda savunmayı önüne hedef olarak koyduğunu söyleyen Müftüoğlu, yürütecekleri çalışmalarla görülmeyeni gösteren ve duyulmayanı duyuran bir çalışma perspektifi ile önemli faaliyetlere imza atacaklarını ifade etti.
‘GAZETECİLERİ SAHADAN KOPARMAK İÇİN HER TÜRLÜ YOL VE YÖNTEM DENENİYOR’
Türkiye’de gazetecilere yönelik baskıların katmerleşerek farklı bir boyuta taşındığına dikkat çeken Müftüoğlu, "Baskının dozajı o kadar artırılmış durumda ki, gazetecilerin sahada çalışması neredeyse imkansız hale getirilmiş durumda. Eline mikrofon, kamera ya da fotoğraf makinesi alıp haber peşine düşen gazetecilerin önüne bin bir zorluk çıkarılıyor. Gazetecileri sahadan koparmak için her türlü yol ve yöntem deneniyor. İktidarın belirlediği çizginin dışına çıkan hiçbir gazeteci rahat çalışma imkanı bulamıyor. İktidar medyasına dahil olmayan gazeteciler, sahaya çıktığında ya haber takip etmeleri engelleniyor ya da gözaltı tehdidine maruz kalıyor" dedi.
TUTUKLU GAZETECİLER
Müftüoğlu, cezaevlerindeki tutuklu gazetecilere de değindi. Müftüoğlu, bu konuda şunları söyledi: "Basın özgürlüğünü yaralayan örneklerden biri de tutuklu meslektaşlarımızın durumudur. Türkiye, bu konuda tüm dünyada birinci sırada yer alıyor. 100’ü aşkın basın emekçisi şu an özgürlüklerinden yoksun bırakılmış durumdadır. Gazetecilerin tutuklanma sebebi tamamen mesleki faaliyetlerinden kaynaklıdır. Yaptığı haberleri sosyal medya hesaplarından paylaştığı için bile cezaevine gönderilen meslektaşlarımız var. Hazırlanan iddianamelerde bile suçlamalar tamamen gazetecilik faaliyetlerinden oluşurken, iktidar gazetecileri illegalize etme çabası içerisindedir. En son geçtiğimiz ay tutuklanan meslektaşımız Aziz Oruç örneğinde de görüldüğü gibi, gazeteciler kolaylıkla ‘terörist’ ilan edilmektedir. Buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; Aziz Oruç’un da tutuklu diğer meslektaşlarımızın da gazeteciliğine tanığız. Tüm tutuklu gazeteciler bir an önce serbest bırakılmalıdır."
‘ÜLKE GAZETECİLER İÇİN CEZAEVİ DURUMUNDA’
Türkiye’nin tutuklu olmayan gazeteciler için de cezaevi şartlarına sahip olduğunu ifade eden Müftüoğlu, dışarıdaki gazetecilerin özgür bir ortamda mesleklerini icra etme imkanı bulamadığını belirtti.
Müftüoğlu, "İktidara yakın yayın organlarında çalışmadıkları için yüzlerce gazeteci basın kartları ellerinden alınarak, tamamen işlevsiz hale getirilmeye çalışıldı. Son 5 yıl içerisinde iptal edilen basın kartı sayısı 3 bin 804 olarak kayıtlara geçti. Sadece 2019 yılı içerisinde yüzlerce gazeteci işten atılarak, işsiz bırakıldı. Bunun yanında sansür ve yayın engelleri adeta olağan bir hale getirilmiş durumda. Yüzlerce internet sitesi yayınladıkları içerikler nedeniyle sansüre ve kapatmaya maruz kaldı. Dünyaca ünlü internet ansiklopedisi Wikipedia, Türkiye’de tam üç yıldır yasaklı. Binlerce sosyal medya hesabı, ilgili kuruluşlara uygulanan baskılar sonucu kapatılarak sansürleniyor. Sosyal medya hesaplarından paylaşım yapan yüzlerce kişi soruşturma, dava ve cezalandırmalara maruz kalıyor" dedi.
HUKUKSUZLUKLARLA DOLU BİR YIL
2019 yılının gazeteciler için hukuksuzluklarla geçtiğini belirten Müftüoğlu, hazırladıkları 2019 gazetecilere dönük hak ihlalleri raporundan şu verileri paylaştı:
"Gözaltına alınan gazeteciler; 75, Evine baskın yapılan gazeteciler; 17, Tutuklanan gazeteciler; 24, Saldırıya uğrayan gazeteciler; 14, Haber takibi engellenenler; 44, Hakkında soruşturma açılan gazeteciler; 33, Hakkında dava açılan gazeteciler; 30, Yargılanan-yargılaması devam eden gazeteciler; 477, Cezalandırılan gazeteciler; 72, Sınır dışı edilen gazeteciler; 2, Tutuklu gazeteci sayısı; 130."
GAZETECİLERE ÇAĞRI
Bu verileri paylaştıktan sonra derneklerinin böylesi bir tabloda kurulmasının önemli olduğunu dile getiren Müftüoğlu, "Gazeteciliğin boğulmak istendiği bir dönemde mesleğimize nefes aldırmak ve meslektaşlarımızla dayanışmak amacıyla yola koyulmayı bir görev bildik. Yapacağımız bütün çalışmalar toplum odaklı olacaktır. Atacağımız her adımda gerçeği gün yüzüne çıkarmak için çabalayacağımızın sözünü veriyoruz. Buradan tüm meslektaşlarımızı da derneğimizin çatısı altında toplanmaya çağırıyoruz. Birlik olduğumuz takdirde hem baskıları aşacağımıza hem de mesleğimizi daha rahat icra edeceğimize inanıyoruz" diye konuştu.