Dicle: Katliamlar, iktidarın ‘çöktürme planı’nın bir parçası
’Türkiye halkları ve demokratik toplum için mücadele veren tüm muhalefet birlik olup tüm bu planlara karşı kendi öz savunmasını alabilmeli ve aktif olarak bunun için mücadele etmelidir.’
ARTI GERÇEK- Son süreçte HDP’ye HDP’lilere ve Kürtlere yönelik artarak devam eden saldırı ve katliamlara ilişkin konuşan İmralı Heyeti Üyesi Hatip Dicle, iktidar eliyle uygulanan ‘çöktürme planı’na dikkat çekti. Dicle, "Lozan’ın 100’üncü yılında gerçekleştirmek istedikleri büyük bir planları var: Türkiye’de Türk- İslam devletini organize etmek. Bu amaçlarını gerçekleştirirken Kürtleri engel gördükleri için onların soykırımını hedefleyen bir strateji söz konusu. Sadece ırkçılık gösterisi olarak ele almak eksiklik olur" yorumunda bulundu.
‘ASKERİ EĞİTİM ALMIŞ, SOĞUKKANLI BİRİ’
Konya katliamı ile ilgili Artı Gerçek’e değerlendirmede bulunan İmralı Heyeti Üyesi Hatip Dicle, "Bu katliamın tamamen planlı olduğu çok açıktır. Katliamı gerçekleştirenin de tıpkı Deniz Poyraz’ı katleden katilin de olduğu gibi askeri eğitim almış, soğukkanlı biri olduğu açıkça görüntülerde görülüyor. Her iki katliamda da katillerin iktidardan güç aldığı çok açık ortadadır" dedi.
‘TÜM BU SALDIRILARI KAYNAĞI İKTİDARIN KENDİSİDİR’
"Bu katliamın da iktidar kaynaklı olduğundan şüphe edilmemelidir" diyen Dicle, "İktidarın hem teşvik edici bir dil kullanması hem de sürekli olarak HDP’yi ve Kürt halkını hedef göstermesi sonucu bu cinayetler yaşandı. Bahçeli’yi hep küçük iktidar ortağı olarak değerlendirirler ama Bahçeli bu kirli pazarlık içinde iktidarın kendisidir. İktidarın Deniz Poyraz katliamının ardından aldığı tutum, Bahçeli’nin hem suikast öncesi kullandığı saldırgan dil, sonrasında bu katliamı açık açık savunması tüm bu saldırıların kaynağını bize açıkça gösteriyor" ifadelerinde bulundu.
‘HDP’NİN TABANINI DA HEDEF ALMAYA BAŞLADILAR’
İktidar tüm bu saldırıları düzenleme nedenlerine ilişkin konuşan Dicle, "HDP’yi önce kapatma davalarıyla, siyasetçilerini tutuklamakla, tüm bu baskı uygulamalarıyla pasif hale getirmek istediler. Fakat ters tepince ve halk HDP’ye ve HDP’li siyasetçilere daha fazla sahip çıkınca; bu sefer sadece HDP’yi değil HDP’nin tabanını da hedef almaya başladılar" açıklamasında bulundu.
ORTADOĞU’DA İKİ YOL ÖNERİSİ
Devletin, iki yol seçeneğinden ‘tekçi, ırkçı, faşist zihniyeti olan yolu’ seçtiğinin altını çizen Dicle, "Bunların hepsi aslında büyük bir planın parçası. İmralı sürecinde Sayın Öcalan 3’üncü Dünya Savaşı’nın sürdüğü Ortadoğu’da iki yol öne sürdü. Birinci yol, ya halkların kardeşliğini esas alan demokratik bir cumhuriyete doğru ilerlemek; ikincisi ise İttihat ve Terakki zihniyetinden beri gelen tekçi, ırkçı, faşist zihniyeti olan yoldu. Devlet bunu seçti" dedi.
‘DERİN KONSEPTİN PARÇASI’
Dicle, iktidarın çöktürme stratejisine ilişkin şöyle konuştu:
"Kürtlere yönelik 6 yıldır bir çöktürme planı ve işgal hareketi başlamış durumdalar. Yine Rojava’nın özerkliğini tanımadıkları gibi, Kürtlerin bugüne kadarki tüm kazanımlarını hedef alıyorlar. Bunu bu çöktürme planının parçası olarak yapıyorlar. Bu plan bugün işletilen bir süreç değil, 2015’ten bu yana 6 yıldır Sayın Önder Öcalan’ın tecrit edilmesiyle başlaya bir süreç söz konusu. Bu katliam olayı ve sonraki katliam planları bu büyük derin konseptin içinde düşünülmeli.
‘SOYKIRIMINI HEDEFLEYEN BİR STRATEJİ SÖZ KONUSU’
Bunların amacına bakacak olursak, 2023’te Lozan’ın 100’üncü yılında gerçekleştirmek istedikleri büyük bir planları var: Türkiye’de Türk- İslam devletini organize etmek. Bu amaçlarını gerçekleştirirken Kürtleri engel gördükleri için onların soykırımını hedefleyen bir strateji söz konusu. Sadece ırkçılık gösterisi olarak ele almak eksiklik olur. Türkiye halkları ve demokratik toplum için mücadele veren tüm muhalefet birlik olup tüm bu planlara karşı kendi öz savunmasını alabilmeli ve aktif olarak bunun için mücadele etmelidir."