Dilovası'ndaki yangından yaralı kurtulan işçi: Ateş hepimizi sardı

Kocaeli'nde 3'ü çocuk 6 işçinin yaşamını yitirdiği fabrika yangından yaralı olarak kurtulan işçilerden Ayten Aras, yaşadıklarını ve işyerindeki koşulları anlattı. Aras, "Günde 12 saat çalışıyorduk. Çoğumuzun sigortası yoktu. Ateş hepimizi sardı. Elbiselerim tamamen yandı" dedi.

Artı Gerçek- Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde parfüm dolum ve paketleme fabrikasında yaşanan patlama ve yangından sağ kurtulan Ayten Aras, yaşadıklarını ve iş yerindeki çalışma koşullarını anlattı. 4 yıldır aynı fabrikada çalışan 49 yaşındaki 3 çocuk annesi Aras, kapıya yakın masada çalıştığı için dışarı çıkmayı başardı, kıyafetleri yandı.

'ÇOĞUMUZUN SİGORTASI YOKTU'

Evrensel’e konuşan Aras, atölyedeki çalışma koşullarını şöyle aktardı:

"Hafta içi genellikle 10 kişi oluyorduk. Cumartesi gelmek istemeyenler de vardı. Normalde 10-15 kişi çalışıyorduk, toplamda 20 kişiydik. İş yoğun olunca eski çalışanları yeniden çağırıyorlardı. Sabah 8.00'den akşam 20.00'ye kadar çalışıyorduk; yani 12 saat. Yoğun olduğunda 5-10 kişi dışarıdan geliyordu. Bazen Suriyeli ve Afgan işçiler de çalışıyordu.”

'GÜNLÜK 800 LİRA ALIYORDUM'

Ücretlerin yetersiz olduğunu ve iş güvenliği önlemlerinin olmadığını vurgulayan Aras, “Dört yıldır çalışıyorum, günlük 800 lira alıyordum. Kimisi asgari ücret, kimisi 600-700 lira alıyordu. En fazla 1000 lira alan vardı. İlk başladığımızda bize 100 lira bile vermiyorlardı. Ne ayakkabı ne önlük vardı. Sadece yemek parası veriyorlardı, o da 100 lira. Yemek için yerimiz yoktu, evden getirdiğimiz yemeği masada yiyorduk. Çayımızı da kendimiz alıyorduk. Ölen arkadaşlarımı iyi tanıyordum, çoğuyla yıllardır birlikteydik. En eskilerden Gülhan, Keriman, Demet ve bendim. Onların bazılarının sigortası vardı ama çoğumuzun yoktu. Sadece dört kişinin sigortası yapılmıştı" dedi.

'TANKI DOLDURUNCA PATLAMA OLDU'

Patlamanın olduğu günü anlatan Aras, “Cumartesi sabah 8.00’de işe gittim. İçeride 12 kişiydik. Şengül, Hanım, Cansu, Nisa ve ben aynı masada paketleme yapıyorduk. Kızlar bana ürün açıp veriyordu, ben de kolonya kutularını paketliyordum. Saat 9.00 olmadan Tuncay bize ürün hazırlıyordu, kimyasal karıştırıyordu. Tankı doldurup transpaletle makinelerin yanına getirdi ve patlama oldu" diye konuştu.

'TUNCAY YANIYORUM DİYE BAĞIRDI, ATEŞ HEPİMİZİ SARDI'

Yangından kurtulan ve durumu ağır olan Tuncay Arslan’ın iş yerindeki görevinin kimyasal karışımları hazırlamak olduğunu söyleyen Aras, "Tuncay normalde karışımları hazırlıyordu. Ölçüleri o ayarlıyordu, biz dolum yapıyorduk. Her şeyden Tuncay ve patron Kurtuluş sorumluydu. Bir anda ‘pat’ diye bir ses geldi, sanki bomba patladı. Tuncay bağırdı: ‘Yanıyorum!’ Ateş hepimizi sardı. Yangın tankın olduğu bölümden başladı, Tuncay tamamen yandı. Makinenin elektrik kabloları patlamıştı, tank fırlayıp bize çarptı" dedi.

'ELBİSELERİM TAMANEN YANDI, ARKADAŞLAR SÖNDÜRMEYE ÇALIŞTI'

Aras, Ne olduğunu anlamadım, sadece alevleri gördüm. Bazıları kapıya yakın oldukları için kaçabildi, onlara bir şey olmadı. Ama biz masanın başındaydık. Benim elbiselerim tamamen yandı, arkadaşlar üzerimdekileri söndürmeye çalıştı" diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Kocaeli'nin Dilovası ilçesindeki kozmetik fabrikasından 8 Kasım'da meydana gelen patlamada 3'ü çocuk 6 işçi yaşamını yitirmişti. Fabrikanın ruhsatsız ve kaçak çalıştığı, işçilerinse sigortasız ve güvenlik önlemlerinden yoksun şekilde çalıştırıldığı tespit edildi. Vatandaşların defalarca çalışma koşulları nedeniyle şikâyet ettiği fabrika, İŞKUR binasının hemen yanında faaliyet gösteriyordu. Aralık 2024’te CİMER’e de şikayet dilekçesi verilmişti.

kocaeli Dilovası yangın patlama işçi çocuk