Diyarbakır'da Kent Çalıştayı: 'Eşitlikçi mekanlar için tecrübemiz de yol haritamız da var'
Amed Ekoloji Derneği'nden Gökhan Saran, hafta sonu Diyarbakır'da düzenlenen kent çalıştayı hakkında bilgi verdi. Kayyım dönemindeki tahribatın ele alındığını belirten Saran, "Özgür ve eşitlikçi mekanlar için tecrübemiz de yol haritamız da var" dedi.

Rojhat ABİ
DİYARBAKIR - Ekoloji Derneği öncülüğünde, birçok sivil toplum kuruluşu temsilcisi hafta sonu Diyarbakır'da bir araya gelerek 'Kent Çalıştayı' düzenledi. Özellikle Kürt kentlerinde meydana gelen ekolojik tahribatların ve kentleşme ile birlikte ortaya çıkan sorunların tartışıldığı çalıştayda, yerel yönetimler ile iş birliği konuları da ele alındı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Çand Amed Kongre Merkezinde gerçekleşen çalıştayda Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Hasandin yaylasında yapılmak istenen maden arama ve çıkartma faaliyetleri de gündemler arasındaydı.
Basına kapalı olarak düzenlenen çalıştaya ilişkin Artı Gerçek'e konuşan Amed Ekoloji Derneği aktivistlerinden Gökhan Saran, kentteki sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelerek ortak perspektifler kurmayı amaçladıklarını ifade ederek 10 Ağustos'ta Kulp'un Hasandin yaylasına karşı bölge halkı tarafından düzenlenecek olan mitinge de katılım çağrısında bulundu.
KAYYIM TAHRİBATLARI VE KIR-KENT DENGELERİ TARTIŞILDI
Geçtiğimiz pazar günü gerçekleştirilen kent ve kentleşme çalıştayında tartışılan konulara dair bilgi veren Saran, şöyle konuştu:
"Söz konusu çalıştayda yaşam alanlarımızın düzenlenmesi gerektiği, güvenlikli sitelerde oturan insanların toplumsallaşmaktan uzaklaştığı, kır-kent dengesinin ortadan kalktığı, üretim alanlarının kentlere sıkışması ve kayyum atandığı dönemden bu yana oluşan tahribatlar konuşuldu. Çalıştayda üç ana başlık farklı çalışma grupları ile tartışıldı. Doğal yaşam alanları, hafıza ve sağlık şeklinde bu üç ana başlıkta tartışılan konularda sorunlar ortaya konup, öneriler geliştirildi. Kent ve kentleşme olguları üzerine uzun yıllardan bu yana tartışma yürütmekteyiz. 2016’da gerçekleştirdiğimiz çalıştayda da kente dair benzer dertler, sorunlar ve elbette ki çözüm yolları, inşa araçları nelerdir ve bu inşa yolları nasıl olmalı sorularına yanıt bulmak için yoğun bir tartıştırma yürüttük."
'YAŞANILABİLİR, ÖZGÜR VE EŞİTLİKÇİ BİR PRATİK'
Kentin sekiz yıldır kayyım ile yönetiminde kaldığını hatırlatan Saran, yerel yönetimlerin demokratik bir şekilde belirlenmesinin ardından ekolojik pratiklerin daha somut hale geleceğini vurguladı ve şunları söyledi:
"Diyarbakır kent yaşamı sekiz seneyi bulan kayyım gibi bir garabet yönetim sorunu ile karşı karşıya kaldı. Dolayısıyla kente dair ortaya koyduğumuz ve tespitini yaptığımız sorunlara yığınca başka sorunlar da eklenmiş oldu. Son olarak yerel seçim sonrası halkın çoğunluklu takdirini almış yerel yönetimlerimiz ile birlikte bu kentin tüm paydaşları için daha yaşanılır özgür ve eşitlikçi mekanlar halini alacağı pratiklerin elzem bir şekilde hayata geçirilmesi gerekiyor. Tecrübemiz de vardır. Bu anlamda net bir yol haritası da mevcut diyebiliriz."

'HEVSEL ÇEVRESİ NEHİR STATÜSÜ SAYILMALI'
Saran, çalıştay sonucunda ortaya çıkan ve Diyarbakır kentine dair yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
"Kır- kent dengesinde küçük çiftçiyi desteklenmeli, güvenlikli siteler yerine insanların kendini güvende hissetmeleri inşaların yapılması, toplu taşıma araçları yerine hafif raylı sistemlere geçilmeli; bisiklet kullanımı artırılmalı ve yollar buna göre düzenlenmeli, her 250 metrede bir çeşme suyunun olması gerekmektedir. Hevsel çevresindeki nehir boyu, tekrar nehir statüsü olarak sayılmalı ve Hevsel etrafındaki kafeler temizlenmelidir. Dicle nehrine akıtılan atıklar yeniden düzenlenmelidir."
BÖLGE HALKI MADENLERE KARŞI MİTİNG DÜZENLİYOR
Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Hasandin yaylasında yapılmak istenen maden faaliyetlerine karşı bölge halkının 10 Ağustos'a kitlesel bir miting düzeyeceğini ekleyen Saran, katılım çağrısında bulundu. Saran, "Hasandin yaylasında yapılması planlanan maden projesine karşı halkın ciddi bir tepkisi var. Bu durum bizler için bizatihi yerel halkın, böylesi eko kırım projelerine karşı duruşu çok kıymetli. Bizler Amed Ekoloji Derneği olarak kendimizi hem pratik sahada hem de kamuoyu nezdinde bu mücadelenin parçası olarak görüyoruz ve çalışmalarımız bu anlamda sürdürüyoruz. Sizler aracılığıyla da 10 ağustostaki Hasanadin mitingine katılımın oldukça önemli olduğunu vurgulamak istiyoruz. Ortaklaşan, büyüyen bir mücadelenin sermaye ve devlet politikalarını durduracağına olan inancımız bu anlamda çok güçlü."