Diyarbakır'da Şeyh Said anması: Direniş tarihinin başlangıcıdır

Rojhat ABİ

DİYARBAKIR - Çarpel Medya ve Kovara Deng tarafından Şeyh Said İsyanı'nın 100'üncü yıldönümü dolayısıyla Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası'nda (DTSO) anma programı düzenledi. Anma programında Şeyh Said Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği başkanı Kasım Fırat, yazar Tahsin Sever ve Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) Başkan Yardımcısı M. Can Azbay konuşmacı olarak yer alırken yazar Said Veroj moderatör olarak katkıda bulundu.

Anmaya Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK), siyasi parti temsilcileri ile birçok kişi katıldı. Anma programı Şeyh Said İsyanı'nda vefat edenler anısına saygı duruşu ile başladı. Burada ilk olarak tarihçi-yazar Tahsin Sever, Şeyh Said ve arkadaşlarının başlattığı isyan ve direniş tarihini anlatarak katılımcıları selamladı.

'ŞEYH SAİD İSYANI DİRENİŞ TARİHİNİN BAŞLANGICIDIR'

Sever’in ardından Şeyh Said Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı ve Şeyh Said’in torunu Kasım Fırat konuştu. Fırat dün düzenlenecek olan programın Diyarbakır Valiliği tarafından yasaklandığını hatırlatarak başladığı konuşmasında şunları söyledi:

“Dün Şeyh Said Efendi ve arkadaşlarının başlattığı başkaldırı ve direnişin 100'üncü yıldönümüydü. Bu vesileyle dün yapmak istediğimiz ‘Şeva biranina lehengen serhildana 1925’ân” adlı etkinlik Valilik tarafından “kamu düzeni ve güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulacağına dair ciddi belirtiler” gerekçesiyle yasakladı. Yasağın sebebi bu etkinliğin diğerlerinden farklı olarak katlediliş tarihinde değil de direniş tarihinin başlangıcı olmasıdır. O tarihten beri yüz yıldır esaret altındayız. Ama biz Kürtler esaret altında geçen yüz yıl boyunca her zaman direndik. Bu böyle de sürecektir. Şeyh Said Efendi ve arkadaşlarını buradan saygı ile anıyoruz.”

'KÜRTLERİN 25. DİRENİŞİNİ ANMAMIZ İSTENMİYOR'

"Kürtler bugün kendi davaları için başlangıç yaptılar" diyen Fırat, “Farklı düşünceden birçok insan bu süreçte yer aldı. Kimse kimsenin üzerinden tahakkümde bulunmuyordu. Bizler de onlar bize ne mesaj verdiyse onu iyi okumalıyız. Barış ve eşitlik için kimin elinden ne geliyorsa fedakarlıkla yerine getirmeli. Biz Şeyh Said ve arkadaşlarının direnişini 25’nci direnişin sembolü olarak kabul ediyoruz. Onların eserlerinin, adının, mezarının ortaya çıkmasını istemiyorlar. Bu yüzden izin verilmedi ama bizlerde her zamanki gibi boyun eğmedik. Mesajlarımızı verdik. Onları bu karar şahsında yargıladık. Diyoruz ki sizler 100 yıl önce ne yaptıysanız bugün de aynısını yapıyorsunuz” şeklinde tepki gösterdi.

'ŞEYH SAİD ŞAHSINDA KÜRT ULUSAL BİRLİĞİ KURULMALIDIR'

Fırat’tan sonra söz alan PWK Başkan Yardımcısı M. Can Azbay ise isyana yaklaşımı ele alarak bugün içerisinden geçilen sürece değindi. Azbay, ”Valiliğin dün yapacağımız etkinliği yasaklaması düşman hukuku uygulandığını gösterdi. Ayrıca Şeyh Said ve arkadaşlarına yapılan hakaret ve saygısızlıklar onların şahsında Kürt halkına yapıldığını söylemek gerekir. Öte yandan Ortadoğu’da bazı büyük fırsatlar var. Özellikle Doğu Kürdistan’daki kardeşlerimizin kapısında bu fırsatlar belirmiş durumda. Şeyh Said ve bütün Kürdistan’ın şehitlerinin şahsında diyoruz ki halkımız bu fırsatları iyi değerlendirmeli ve ulusal birliğin güçlenmesi için gerekli girişimleri gerçekleştirmelidir. Şeyh Said, Halid Cibran Bey ve tüm Kürdistan şehitleri için diyoruz ki bugün bütün zamanlardan daha fazla ulusal demokratik birliğin sağlanması gerekiyor" diye konuştu.

'KÜRTLERİ İNKAR VE İMHA POLİTİKASINDAN VAZGEÇİN'

Azbay, Kürtlerin kimlik ve haklarının kabulü içi devlete çağrıda bulunarak şunları söyledi:

“İttifak ve birlik çalışmaları dört parça Kürdistan ve Avrupa’daki Kürtler arasında sağlanmalı Diyalog ve yardım ağlarının örülmesine ihtiyaç var. Türk Devleti Kürtlere karşı yürüttüğü bu politikasını 100 yıldan fazladır devam ettiriyor. Türk devletine çağrıda bulunuyoruz; bu Kürtlerin üzerindeki imha ve inkar politikalarından bir an önce vazgeç ve bir an önce Kürt halkının kimliğini kabul edin. Doğal haklarını kabul etmeye dönük adımlar atmalı. Bu yüzden de devlet bütün silahların bırakılması ve şiddettin sonlandırması için bütün Kürt partileri ile de masaya oturmalıdır.”

Anma programı konuşmaların ardından soru cevap ile son buldu.