DTK davaları için emsal karar

HABER MERKEZİ - Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 'Diyarbakır'da sivil toplum örgütü üye ve yöneticilerinin yaptığı çalışmaların deşifre edilmesi ve PKK ile olan bağlantılarının tespit edilmesine' yönelik başlattığı soruşturma kapsamında aralarında Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube eski Eş Başkanı Ramazan Kaval'ın da bulunduğu çok sayıda sivil toplum örgütü yöneticisi hakkında 2012 yılında soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında STÖ yöneticilerinin telefonları mahkeme kararıyla dinlendi. Savcılık, Kaval'ın soruşturma dosyası için 2014 yılında yeni bir esas numarası vererek, 2017 yılında dava açtı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, Kaval'ın sendikal faaliyetler kapsamında yaptığı telefon görüşmeleri, katıldığı Demokratik Toplum Kongresi (DTK) toplantılarında yaptığı konuşmalar ve DTK binasına girip çıkması gerekçe gösterilerek, 'örgüt üyesi olduğu' iddiasıyla 7,5 yılda 15 yıla kadar hapis ile cezalandırılması istendi.

DEPREMZEDELERİ SAHİPLENMEK 'DEVLETE OLAN GÜVENİ' AZALTIYORMUŞ

Kaval’ın 2013 yılında dinlenen telefon görüşmelerine ait lokasyon bilgilerinden yola çıkan savcı, Kaval'ın Diyarbakır'da PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın cezaevi koşullarının düzeltilmesi için yapılan eyleme, HES protestosuna ve yaşamını yitiren PKK'lilerin mezarlıklarını ziyaret ettiğini savundu. Kaval'ın KESK bileşenleriyle birlikte depremzedelerin yaşadığı sorunlara ilişkin 2013 yılında Van'da yaptığı basın açıklamasına ilişkin yaptığı telefon görüşmesine ilişkin savcı, "Şüpheli Ramazan Kaval'ın KESK bileşenleri BES, HABERSEN ve SES içerisinde faaliyet yürüten şahıslarla Van ilinde konteyner kentte yaşayan depremzedelerin yapmış oldukları açlık grevlerine, depremzedelerin kötü koşullarda yaşadıklarını bahane ederek şahısları sahiplenmek ve depremzedelerin örgütlenmelerini sağlayarak devlete olan güvenlerini azaltmak amacıyla protesto eylemine katıldığı kanaatine varılmıştır" iddiasında bulundu.

KATILDIĞI SENDİKAL ÇALIŞMALAR SUÇ DEĞİL AMA...

Kaval'ın, DTK'nin bir dönem hizmet binası olarak kullandığı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne ait Konukevi'ne 2012 ve 2013 yılları arasında toplam 8 defa giriş ve çıkış yaptığının net olarak tespit edildiği belirtilen iddianamede, Kaval'ın 2012 yılında Diyarbakır'daki STÖ yöneticileriyle birlikte DTK binasında yaptığı toplantının ortam dinleme kayıtlarına yer verildi. Savcı, Kaval'ın 'sözde özerk bir bölge oluşturma amacı kapsamında bölgesel bir meclis pozisyonunda olması hedeflenen ve KCK tarafından doğrudan yönetilen/yönlendirilen DTK'nın toplantılarına katılması, katılımın şahıs bazlı arttırılması için çalışma yapması ve münhasıran suç oluşturmamakla birlikte PKK/KCK silahlı örgütünün propagandasına dönüşen eylemlere katılması-organizesinde yer alması hususları yukarıda izah edilen Yargıtay kararı ile birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin eylemlerinin çeşitlilik, süreklilik ve yoğunluk göstererek silahlı terör örgütü üyeliği boyutuna ulaştığı konusunda yeterli şüpheye ulaşıldığı anlaşıldığını' ileri sürerek cezalandırılmasını talep etti.

DOSYADA TAPE KAYDINDAN BAŞKA DELİL YOK

Kaval'ın mahkeme yaptığı savunmasında, dinlenen telefon görüşmelerinde bahsettiği çalışmalarını SES Diyarbakır Şube Eş Başkanı olduğu dönemde yaptığı sendikal faaliyetler olduğu belirterek, sendikal çalışmalar için DTK binasında yapılan toplantılara dönem dönem katıldığını, ancak DTK binasında yaptığı konuşmanın kendisine ait olup olmadığını hatırlamadığını söyledi. Kaval, üzerine atılı suçlamaları reddederek beraatını istedi.

Duruşma savcısı davanın esası hakkında verdiği mütalaasında, dava dosyasında yapılan dinlemelerin tape kaydından başka bir delil bulunmadığı bu nedenle Kaval'ın üzerine atılı suçu işlediğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatına karar verilmesini talep etti.

DTK TOPLANTILARINA KATILMASI MAHKUMİYETİ İÇİN YETERLİ DEĞİL

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda Kaval'ın üzerine atılı 'örgüt üyeliği' suçunu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle hakkında beraat kararı verildi. Beraata ilişkin gerekçeli karar şöyle: "Dosya içerisinde bulunan tüm bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde amacı maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olan ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden birisi olan 'şüpheden sanık yararlanır' ilkesi ve AİHS'in 6/2 maddesinde garanti altına alınan masumiyet karinesi uyarınca sanığın savunmasının aksine sanığın üzerine atılı suçu işlediğini gösterir mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşıldığından CMK'nin 223/2c -e maddesi gereğince yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle sanığın beraatına karar vermek gerekmiş ve hüküm kurulmuştur."

Aynı mahkeme, HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken’in katıldığı 2 DTK toplantısında yaptığı konuşma nedeniyle açılan davada da beraat kararı vermişti.

DTK DAVALARI İÇİN EMSAL NİTELİKTE

Beraat kararı, DTK toplantılarına katıldığı için bugüne kadar tutuklanan ve haklarında hapis istemiyle dava açılan yüzlerce DTK yöneticisi, aydın, yazar, siyasetçi, avukat, insan hakları savunucusu için emsal oluşturuyor. Bölgedeki 25 ilde faaliyet yürüten 800’e yakın STÖ’nün katılımıyla 26-28 Ekim 2007’de Diyarbakır’da kurulan ve bölgenin en büyük sivil toplum örgütlenmesi olan DTK; seçilmiş halk delegeleri, milletvekilleri, belediye başkanları, il genel ve belediye meclisi üyeleri, muhtarlar, siyasi partiler, siyasi gruplar, sivil toplum örgütleri ve bölgedeki tüm etnik, dinsel ve mezhep gruplarının temsilcileriyle, akademisyen, aydın ve kanaat önderlerinden oluşan yapısıyla neredeyse tüm bölgenin temsiliyetini kapsayan bir kurum. Son olarak DTK Eşbaşkanı Leyla Güven 31 Ocak'ta tutuklandı.

DTK DAVALARI ORTAM DİNLEMELERİNE DAYANIYOR

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, DTK'nin kuruluşundan günümüze kadar yürüttüğü bütün faaliyetleri 'yasadışı' sayarak Diyarbakır'daki DTK binası 2010-2014 yılları arasında alınan teknik ve fiziki takip kararlarıyla 4 yıl boyunca polisler tarafından dinlenerek burada yapılan toplantı ve görüşmeler kayıt altına alındı. DTK'nin 2014 yılına kadar düzenlediği toplantılar, çalıştaylar, sempozyumlar, basın açıklamaları ve paneller ceza davalarının yargılama konusu haline getirildi. DTK binasında yapılan ortam dinlemeleri sonucunda elde edilen tape kayıtlarına dayanılarak, DTK'nin karar alma organları olan genel kurul, daimi meclis, başkanlık divanı ve komisyonlarında görev aldıkları gerekçesiyle tutuklanan veya tutuksuz yargılanan siyasetçiler, STK yöneticileri, aydın, yazar, avukat, akademisyen, belediye başkanları hakkında davalar açıldı. Davaların tamamına yakını ortam dinlemeleri sonucunda elde edilen konuşmaların tape kayıtlarında oluşuyor. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, mahkemelere gönderdiği yazıda DTK binasında yapılan dinlemelerin tape kayıtlarının 2014 yılında imha edildiğini bildirmişti. (Mezopotamya Ajansı)