Düğünündeki içki servisi nedeniyle hedef alınan Fatma Yavuz: İBB ile ilişiğim kesilmişti
İBB'den ihracıyla ilgili Mahir Polat'ı suçlayan Fatma Yavuz, İmamoğlu'nun nikahına çelenk gönderdiğini anlattı. Yavuz, "14 gün önce İBB ile ilişiği kesilmiş, sivil bir vatandaştım" dedi.
Esra ÇİFTÇİ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İnanç Masası'nda görevliyken 25 Şubat 2022'de ihraç edilen Fatma Yavuz, nikahında içki servisi yaptığına dair görüntüler nedeniyle hedef alındı.
Daha önce de 14 yıl çalıştığı Diyanet İşleri Başkanlığında Kuran Kursu öğretmenliği yaparken "İslam’a aykırılık" gerekçesiyle ihraç edilen ve kendisini 'Türk Ermenisi' diye tanımladığı için hedef alınan Yavuz, yaşadıklarını +Gerçek'e değerlendirdi.
Kendini insan hakları savunucusu, özgürlükçü, dindar ve Müslüman bir kadın olarak tanımlayan Fatma Yavuz'un sorulara yanıtları şöyle:
'KENDİMİ TÜRK ERMENİSİ OLARAK DA TANIMLIYORUM'
Merhaba Fatma Hanım, kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Fatma Yavuz kimdir?
Merhaba, Fatma Yavuz 11 Ocak 1979 tarihinde Üsküdar’da doğmuş, sırasıyla Bağlarbaşı İlkokulu, Üsküdar İmam-Hatip, Marmara İlahiyat ve 29 Mayıs Üniversitesi’nde öğrenim görmüş, 2004 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı Taşra Teşkilatına Kur’an kursu öğretmeni olarak atanmış, dört yıl Batman Merkez, on yıl Zeytinburnu Müftülüğünde görev yaptıktan sonra 2019’da "İslam’a aykırılık" gerekçesi ile ihraç edilmiş, yine 2019 yılında İstanbul Büyük Şehir Belediyesi (İBB) İnanç Masası’nda göreve başlamış, iki yılı aşkın İnanç Masası görevinin ardından 25 Şubat 2022’de İBB’den de ihraç edilmiş, kendini Türk Ermeni’si olarak tanımlayan dindar, Müslüman bir kadındır.
Neden Türk Ermeni’si, Ermeni misiniz?
Etnik olarak Ermeni değilim. Bu entelektüel yolculuğum sırasında, Rahmetli Hrant Dink’in hikayesi ile karşılaşmam sonucu, duyduğum üzüntünün ve egemen sınıfa dahil olmamdan dolayı daha önce duyarsız kalmış olmanın bir nevi tövbesi olarak yüklendiğim bir kimliktir.
'ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR DİN ANLAYIŞINA SAHİBİM'
İBB’deki görevinize son verildi, bu konuya geleceğim. Daha önce de Diyanetten ihraç edildiniz? Neden?
İnsan haklarını savunan, özgürlükçü din anlayışım Diyanet tarafından "İslam’a aykırı" olarak tanımlandı ve Diyanet'in konu ile ilgili mevzuatı işletilerek ihraç edildim. Hakkını savunduğum toplumsal kesimlerin yaşam tarzını "meşrulaştırmak" ile itham edildim. Bu ithamları ve cevaplarımı, tüm ihraç sürecini "Hangi Diyanet Bir Aforozun Öyküsü" adlı kitabımda anlattım.
İBB’deki göreviniz neydi? Neden görevinize son verildi?
İBB’de İnanç Masası Çalışma Grubu'nda görev yapıyordum. İnanç Masası Koordinatörü İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın Sayın Ekrem İmamoğlu’nun aleyhine sonuç doğuracak ideolojik yönetim anlayışına itiraz ettiğim için, kendisi tarafından ağır mobinge maruz kaldım. Bu itirazlarım "amire itaatsizlik" olarak tanımlandı ve ihraç edildim.
'İBB'YE YÜKLENMEK İÇİN KONU BULDUK DİYE...'
Düğününüzde içki servisi yapmanızdan dolayı, neredeyse birtakım kesimler tarafından linç edildiniz? Bu neden bu kadar sorun oldu?
Milyonlarca insan ülkemizde düğün davetlerinde içki ikram ediyor, bu haber değeri olan bir konu bile değil, sadece aykırı bir sosyal medya postu kadar etkileşim alıp geçecek bir konuydu, beni tanıyanlar daha önce de ezber bozan paylaşımlarım olduğunu ama bu paylaşımların böyle bir linçe dönüşmediğini bilirler.
Bu linçin bana göre çok net bir sebebi var: Benim İBB’de görev yapmış olmam ve linç medyasının habercilik etiği olmadığı için bunu araştırma gereği duymadan İBB’ye yüklenmek için bir konu bulduk diye yalan/doğru ayırt etmeksizin konuyu sermaye yapmak istemesi. Zaten haber başlıkları bunu açıkça ortaya koyuyor.
'14 GÜN ÖNCE İHRAÇ EDİLMİŞ OLMAMA RAĞMEN İMAMOĞLU ÇELENK GÖNDERDİ'
Oysa ben düğünümde hiçbir kurumsal bağlantısı olmayan, 14 gün önce İBB ile ilişiği kesilmiş, sivil bir vatandaştım. Paylaşımı da bu rahatlıkla yaptım, çünkü böyle bir bağlantı kurulamaz, kurulduğu anda İBB’den yalanlama gelir, konu Fatma Yavuz’un düğünü olarak tartışılır diye düşünmüştüm. Zira daha önce Anka Haber Ajansı tarafından sehven yapılan bir haber bir iki saat sonra Sayın Murat Ongun tarafından ‘İBB çalışanı değil’ diye düzelttirilmişti. Ancak günlerce "İBB Hocası" vb. şekilde onlarca haber yapılmasına rağmen Sayın Murat Ongun bu konuda bir düzeltme yapmadı.
Başka bir detay da 14 gün önce ihraç edilmiş olmama rağmen nikâhıma Sayın Ekrem İmamoğlu adına çelenk gelmesiydi. Bu iki durumun, Mahir Polat tarafından alelacele yapılmış bu infazın kabul görmediği, bu yanlışın düzeltileceği anlamına geldiğini düşündüğüm için ben de herhangi bir tekzip yapmadım. Böylece durum karmaşık bir hal aldı.
'ÜST DÜZEY BİR BÜROKRATLA KONUYU DETAYLI GÖRÜŞTÜM'
Ekrem İmamoğlu ile işten çıkarıldıktan sonra bir görüşmeniz oldu mu?
Hayır olmadı. Öncesinde de gerek özel kalem üzerinden gerekse bürokratlar üzerinden defalarca randevu talep etmeme rağmen görüşme imkânım olmadı. Sayın Ekrem İmamoğlu’nu hem nikâhıma davet etmek hem de benimle ilgili Mahir Polat tarafından ustaca üretilmiş kara propagandayı izale etmek, bu mobingin asıl sebebini anlatmak için randevu talep etmiştim.
Ancak Sayın Ekrem İmamoğlu’na nerelerden ulaşacağım önceden hesap edilip, gerekli düzenlemeler yapıldığı için ulaşma imkânım olmadı. Buna rağmen üst düzey bir bürokrata ulaştım, konuyu detaylı olarak görüştüm, dikkatle dinledi ve geniş bir zamanda Sayın Ekrem İmamoğlu’na anlatacağını söyledi.
Nikah tarihim de yakın olduğu için hazırlıklara vakit ayırmam gerekiyordu, nikah sonrasında konuyu görüşmeye devam ederim diye bir süre beklemeye karar verip bu ihraç kararını "ke enlem yekûn" kabul ettim ve Sayın Ekrem İmamoğlu’na twitter üzerinden davetimi yaptım. Nikah tarihinde yoğun kar olması nedeniyle gelemeyeceğini biliyordum, ancak çelenk gelince sanki kendisi de gelmiş gibi hissettim.
'O DÜŞMAN MAHİR POLAT'TAN BAŞKASI DEĞİLDİR'
Son olarak şununla bitireyim: Çünkü iki yılı aşkın süredir yaptığım çalışmalardan Sayın Ekrem İmamoğlu’nun birçok kanaldan haberi olduğunu, zaman zaman karşılaştığımızda memnuniyetini ifade ettiğini, aramızda profesyonel ilişkiyi aşan bir yol arkadaşlığı olduğunu, durum buyken değil Sayın Ekrem İmamoğlu’nun, bana büyük bir düşmanlığı olmayan herhangi bir insanın bile bu kararı düğünden 14 gün önce vermeyeceğini, bunun bir insanın mutluluğunu özel bir kasıtla hedef almak olduğunu biliyorum. Bu karar düşman hukuku ile verilmiş bir karardır, o düşman da Mahir Polat’tan başkası değildir.
Mahir Polat sizinle neden özel olarak uğraştı?
Yaptığı her şeye kayıtsız şartsız itaat eden, kendisini eleştirmeyen, Sayın Ekrem İmamoğlu’na zarar verecek sonuçları olsa da itiraz etmeyen çalışan profiline uymadığım için.