Elazığ Cezaevi'ndeki açlık grevi 51. gününde

Remzi BUDANCİR

ARTI GERÇEK- Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi, işkence, kötü muamele ve idarenin dayatmaları ile gündemdeki yerini koruyor. Elazığ Cezaevi'nde yaşanan hak ihlalleri, Diyarbakır Barosu Cezaevi Komisyonu'nun Kasım ayında hazırladığı rapora da yansımıştı. Cezaevindeki kötü uygulamaların başında tek tip kıyafet, kimlik dayatması, işkence ve cinsel taciz geliyor.

TUTUKLULARA KİMLİK KARTI VE TEKMİL DAYATILIYOR

Cezaevi yönetimin, "Kimlik kartı taşıma" ve "Koğuş dışında tekmil" verme dayatmasını kabul etmeyen kadın tutuklular, 1 Kasım’da başlattıkları açlık grevini sürdürüyor. Cezaevi idaresi kimlik taşımayanın koğuş dışında çıkmasına izin vermiyor, tutuklularda kimlik dayatmasını kabul etmiyor. Bu dayatmadan kaynaklı tutuklular aylardır aileleri ile görüşemiyor. Cezaevi yönetimi, içeriden bilgi alınmasını da engellediği için, aileler günlerdir çocuklarından haber alamıyor.

AİLELER SORUNUN ÇÖZÜMÜNÜ İSTİYOR

Açık grevinde olan tutuklulardan Rozerin İldan’ın babası Nihat İldan, Elazığ Cezaevi'nde yaşananlara dikkat çekmek ve tutuklulara yönelik uygulamaların son bulması için girişimlerini sürdürüyor. Tutuklu olan çocuklarının taleplerinin karşılanmasını isteyen Nihat İldan, İHD’de cezaevlerinde yaşananlarla ilgili basın açıklamasına katıldı. HDP’li milletvekillerinin yanı sıra CHP Milletvekili Şenal Sarıhan’la da görüşerek, cezaevinde yaşanan sorunların Meclis gündemine taşınmasını istedi.

AÇLIK GREVİ 51. GÜNDE

Artı Gerçek’e konuşan Nihat İldan, Elazığ Cezaevi'nde kızı Rozerin’in de aralarında bulunduğu kadın tutukluların açlık grevlerini sürdürdüklerini söyledi. Cezaevi yönetiminin kötü muamelesi ve yaka kartı dayatması nedeni ile grevlerin başladığını hatırlatan İldan, "Bildiğimiz, sadece yaka kartı dayatması var. Onlarda bunu kabul etmediği için, hastaneye, revire, açık-kapalı görüşe, avukat görüşmesine ve tüm haklarından yararlanamıyorlar. Açlık grevi 51’inci gününe girdi. Bu nokta artık kritik bir aşamadır. Çocuklarımızın vitamin alması gerekiyor. En son biri tahliye olmuştu. Onun verdiği bilgiye göre, açlık grevinde olanlara vitamin verilmiyor. Sağlık durumları kötüye gidiyor" dedi.

"AÇLIK GREVİNDE OLANLARIN SAYILARI YÜKSELMİŞ OLABİLİR"

Açlık grevinden bu yana çocuklarından haber alamadıklarını anlatan İldan, "En son 10 kadın tutsak açlık grevindeydi. 4 kişi tahliye oldu, 6 kişi açlık grevlerini sürdürüyordu. Aldığımız son bilgilere göre, açlık grevinde olanların sayıları fazlalaşmış. Ama ne kadar fazlalaştı, kimler açlık grevinde bilmiyoruz. İçeriden net bir bilgi alamıyoruz" diye konuştu.

Cezaevi yönetimin içerden bilgi gelmesinin önüne geçmek için elinden geldiğini yaptığını ifade eden İldan, en son aldıkları bilgiye göre, açlık grevinde olanların koğuşlarının yolgeçen hanına döndüğünü ve çok sayıda kişinin koğuşlara girip çıktığını anlattı. Koğuşlara girenlerin grevde olanlara şiddet uyguladığını ifade eden İldan, tüm bunların cezaevi idaresi tarafından uygulandığını söyledi.

"AİLELERE HABER VERENLER SÜRGÜN EDİLİYOR"

İdarenin cezaevinden bilgi akışını durdurmak için baskılarını arttırdığını anlatan İldan, "Her koğuşta birer, ikişer eski hükümlü var. Bunlar cezaları az kalmış olanlar. Bu hükümlüler kendi aileleri aracılığı ile bize çocuklarımızın durumu ile ilgili bilgi veriyordu. Rozerin’in koğuşunda olan bir hükümlü vardı. O bize haber veriyordu. Bu durumu öğrenen cezaevi yönetimi o hükümlüyü sürgün etmiş. Sırf dışarıya haber gelmesin diye" diye konuştu.

"CEZAEVİ YÖNETİMİ SORUNU ÇÖZMÜYOR"

Ailelerin her hafta çocukları ile görüşmek için bir umutla cezaevine gittiğini anlatan İldan, "Aileler her hafta çocukları ile görüşmek için cezaevine gidiyor. Cezaevi yönetimi aileleri görüşün yapılacağı görüş alanına alıyor. Tutuklulara ‘Aileleriniz geldi, yaka kartı takıp ailelerinizle görüşmeye gidin’ diyor. Tutuklular yaka kartı dayatmasını kabul etmedikleri için, koğuş dışında bırakılmıyorlar. Ailelere de, ‘Görüş yapılmasında sorun yok. Çocuklarınız gelmiyor’ diyorlar. Aileler görüş kabinlerinde dakikalarca bekliyorlar. Gelen olmayınca çıkıyorlar" dedi. Cezaevi idaresinin, sorunun çözümü için adım atmadığını, avukatlarının cezaevi idaresi ile yapmak istediği görüşmelerin ise kabul edilmediğini söyledi.