Emekçiler Diyarbakır’dan seslendi
“Bir yandan işsizlikten evine ekmek götüremeyenler ve çaresizlikten intihar edenler, diğer yanda bir yemeğe 50 bin lira verenler var”
Amed Emek ve Demokrasi Platformu tarafından "Toplumsal barış ve insanca yaşam için demokrasiyi inşa edelim" şiarıyla İstasyon Meydanı’nda düzenlenen mitingte emek örgütleri temsilcileri iktidara seslendi.
Mitingte Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın Kayseri Bünyan Cezaevi’nden gönderdiği mesaj okundu. Mızraklı’nın mesajında, "Bugün bir arada, bu meydanda hep birlikte barışı, bir arada yaşamayı ve özgürlükleri haykırıyorsunuz. 2002 yılında daha fazla barış, demokratikleşme ve özgürlük vaadiyle iktidara gelenler bugün tüm bu söylemlerden uzaklaşarak, faşizmin baskıcı yüzünü uygulamaktadırlar" ifadeleri yer aldı.
Mesajın devamında ise, "Bizler örgütlü bir halk, özgür bir geleceğiz. Çünkü bizler özgürlüğün değerini derinden hissedenleriz. Bizler bu özden aldığımız güçle özgür bir toplumu oluşturmaya çalışmaktayız. Çünkü demokratikleşme, barış ve insanca yaşam özgür insan ile olur. Özgür insan örgütlenerek özgür toplumu oluşturur. Bizler de bu özden aldığımız güç ile mutlaka ama mutlaka toplumsal barışın önündeki engelleri kaldırıp, insanca yaşam için onurlu bir demokratik yaşamı inşa edeceğimizin inancıyla sizleri selamlıyorum. Bizler bu inançla ile mutlaka ama mutlaka kazanacağız" sözleri okundu.
Eğitim Sen Diyarbakır 1 No’lu Şube Başkanı Abbas Şahin; "Ülkedeki sömürü ve asimilasyon politikalarına karşı duranların "vatan haini" ilan edildiğini söyleyen Şahin, "Vatan hainleri onlardı. Bu ülkede insanların dini ve kültürü yasaklandı. Bunlar yolsuzlukta, hırsızlıkta ön sıradalar. Ülkede ne hukuk ne de demokrasinin esamesi bile okunmuyor artık" dedi.
TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Üyesi Doğan Hatun ise Maraş Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anarak başladığı konuşmasına, "Bu devlet, Kürt halkına reva gördüğü zulmü kendine bir hak olarak görüyor" diyerek tepki gösterdi. Ülkede süren ekonomik krize değinen Hatun, insanların açlıktan intihar ettiğini ifade ederek, bütçenin savaşa değil, barışa, halka ve yoksullara harcanmasını istedi" şeklinde devam etti.
DİSK Genel İş Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Salih Doğrul, AKP’nin neo-liberal politikalar izlediğini, her şeyi özelleştirip sattığını ve bu sürecin de hala devam ettiğini kaydetti. Doğrul, bu politikalardan kaynaklı yoksulluk ve açlığın arttığını, siyasi soykırımların yapıldığını ve kayyum politikalarının sürdürüldüğünü vurguladı.
KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen AKP’yi "faşist ve gerici" bir iktidar olarak nitelendiren Gezen, AKP’nin dışarda Osmanlıcılık politikalarıyla, içeride ise baskı ile kendi varlığını ve ömrünü uzatmaya çalıştığını ifade eden Gezen, "Tek adam rejimi keyfiliğine, seçme seçilme hakkının gaspına, kayyum atamalarına karşı çıkanlar var bu ülkede. Yolsuzluğa karşı batmış bu ülkede direnen emekçiler var bu ülkede, selam olsun hepsine" diye belirtti.
İşsizlik ve her geçen gün artan intiharlara değinen Gezen, "Bir yandan işsizlikten evine ekmek götüremeyenler ve çaresizlikten intihar edenler, diğer yanda bir yemeğe 50 bin lira verenler var. Bir yandan elektriğe gelen zamanlar, elektrik borcunu ödemeyenler, diğer yandan elektrik borcunu ödeyemeyen çiftçiler var. Yetmiyor, İşsizlik Fonu’na el atıyorlar. Bu tablo uzayıp gider. Eğitim ve sağlık paralı hale geldi. ‘Paran yoksa öl’ diyorlar. Bu sorunların hiçbirini bu bütçe döneminde de çözmediler. Saray yine emekçilerin yanında durmadı, karşısında durdu, sermayedarların yanında durdu" ifadelerini kullandı.
Gezen son olarak, "İnsanlık dışı koşullarda yaşamaya, işsizliğe, vergi adaletsizliğine, irademizin gasp edilmesine ve kayyumlara, anti demokratik rejime, ırkçılığı, kadınların köleleştirilmek istenmesine, hayır" dedi. (Mezopotamya Ajansı)