Enkazlar arasında Hatay’dan göç: Gitmek mi zor kalmak mı?
Özgür TOPUZ
HATAY – Depremlerle büyük yıkıma uğrayan Hataylıların bir aydır su, çadır, hijyen malzemelerine erişim gibi temel sorunlarla mücadelesi sürerken, nüfusun bir kısmı da göç telaşı içinde. Kalanların da gidenlerin de ortak sözü ise Antakya’dan vazgeçmemek.
Hatay nüfusu 2022 yılına göre 1 milyon 686 bindi. Bunun 400 bini Antakya’da yaşıyordu. Hatay’daki 130 bin binanın 55 bin 589’u yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit edildi. 204 bin 882 bağımsız bölüm yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı durumunda. Antakya ve Defne tamamen boş durumda.
1 MİLYONDAN FAZLA KİŞİ GÖÇ ETTİ
Kentten göç edenlerin sayısı bilinmemekle birlikte 1 milyonu aştığı belirtiliyor. Göç her gün sürüyor. Şehir hâlâ tamamen enkaz veya yıkık-yarı yıkık binalardan ibaret. Hangi sokağa girseniz neredeyse yıkılacak gibi duran binalardan vinçlerle eşya indirilmeye çalışılıyor.
Büyük bir tehlike altında sürüyor göç. Sağlam kalmış eşyalarını kamyonetlere yükletenler, başını sokacak yer bulduğu çevre illere veya Ankara, İzmir, İstanbul gibi büyük şehirlere doğru yola koyuluyor. Şehirden çıkarken her an bir yüklü kamyonetle karşılaşıyorsunuz.
Başka şehirde hayatını sürdürmek zorunda kalanlardan biri de diş hekimi Mehmet Güzelyurt. Zor ayakta duran bir binanın karşısında yakınlarıyla beklerken, içerideki eşyaları nasıl alacaklarını konuşuyorlar. Güzelyurt, içeride mesleğini sürdürmesi için gerekli olan pahalı alet ve cihazları bulunduğunu belirtiyor, “Ne alabilirsek…” diyor. Antalya’da yeni bir başlangıç yapmak istediğini anlatan Güzelyurt, içeridekileri alıp göç edeceğini söylüyor.
GELECEK BELİRSİZKEN TEK SEÇENEK ŞU AN İÇİN GİTMEK...
“Buranın yeniden inşası durumunda geri dönmek istiyor musunuz?” sorusuna hemen “Evet evet” diye yanıt veriyor Güzelyurt. Antakyalıların genelinde kentini bırakmama hissi hakim ama depremlerden sonra geçen bir aya rağmen yaşadıkları durumu ‘ilk günden çok da farkı yok’ diye tarif eden halk, geleceğe dair belirsizlik karşısında başka da seçenek bulamıyor.
'HİÇBİR İNSAN BU TOPRAKLARDAN VAZGEÇMEYECEK Kİ...'
Antakya’da gündelik hayatın asgari düzeyde yeniden kurulabilmesinin en az iki yıl süreceğine inanıyor Güzelyurt. Antakya’nın yine aynı yere kurulmasını istiyor o da; “Hiçbir insan bu topraklardan vazgeçmeyecek ki. Biz bu nehirlerde yüzmeyi öğrendik 40 sene önce” diyor.
Mağdur ve mağrur Antakya’da 27’nci gün: 'İlk günden çok da farkı yok'
Eski Antakya yerle bir olmuş durumda
Uyuduğu araçta enkaz altında kaldı, 30 saat sonra kurtarıldı