'Erdoğan ya antlaşma ya da zor yoluyla Suriye'den çıkarılacak'
Lübnanlı Yazar Anis Naccach ve Mısırlı siyasetçi Mamdouh Habeshi Erdoğan'ın Suriye ve Libya siyasetini değerlendirdi.
İdlib, Libya üzerinden Ortadoğu'da yükselen tansiyonla birlikte bölgede neo-Osmanlıcılık fikriyle hareket ettiği için eleştirilen Türkiye devletinin Ortadoğu planını değerlendiren Lübnanlı araştırmacı-yazar ortadoğu uzmanı Anis Naccach ve Mısır Sosyalist Halk İttifakı Partisi Dış İlişkiler Sorumlusu Mamdouh Habeshi, Mezopotamya Ajansı’ndan Berivam Altan'a değerlendirmelerde bulundu.
Lübnanlı araştırmacı-Yazar Anis Naccach, "Ya antlaşma ya da zor yoluyla, Erdoğan eninde sonunda Suriye'den çıkacak" derken Mısırlı siyasetçi Mamdouh Habeshi Erdğan'ı 'sınırlarını bilen' biri olarak nitelendirirken, neler olacağının farkında olduğunu söylüyor.
Türkiye'deki siyasi iktidarın bölgede neo-Osmalıcılık fikriyle hareket ettiğini söyleyen Ortadoğu uzmanı yazar Anis Naccach, Amerika'nın, Ortadoğu'da uzun zamandır İslami örgütlenmeler aracılığıyla bir yapı oluşturmak istediğini ve Türkiye'deki siyasi iktidarın da bunun bir parçası olarak hareket ettiğini söyledi:
"Türkiye'nin bölgede neo-Osmanlıcılık fikriyle hareket ettiğini belirten Naccach, "Türkiye, Ortadoğu'da rejimi değiştirmek ve İslami bir rejime evriltmek istiyor. Bunun örneği de İdlib, Tunus ve Mısır da olduğu gibi bir nevi İslami devrim modelini hayat geçirmek. Neo-Osmanlıcılık öyle bir rüya ki, Türkiye dışında hiç kimse bu rüyanın gerçekleşmesini istemiyor. Türkiye'nin Libya'ya girmesinde de bu rüya var. Orada Kürtler yok. Türkiye'nin Osmanlı rüyası mümkün değil. Bu çok eski bir rüya. İmparatorluk dediğimiz şey bir ulusun diğer başka uluslara tahakküm ve himayesiydi. Ama artık dünyada böyle bir şey söz konusu olamaz."
Lübnanlı araştırmacı-yazar, Ortadoğu uzmanı Anis Naccach
'TÜRKİYE ULUSLARARASI TERÖR UNSURLARINI DESTEKLİYOR'
Türkiye'deki siyasi iktidarın, Ortadoğu'daki 'terör' unsurlarını desteklediğini söyleyen Naccach, TSK'nin bölgede 'terör örgütleriyle' birlikte hareket edip yeni bir yaşak kurmaya çalıştığını belirtti:
"Sadece Özgür Suriye Ordusu ile kalmıyor bu ilişki. Türkiye, uluslararası terör olarak kabul edilebilen ve bu anlamda sadece Suriyeliler olarak değerlendirilemeyecek terör guruplarına da hem para desteği sağladı hem de bu terörist unsurlara silahların sınırdan geçirilmesi için kolaylık tanıdı. İdlib'de de şuan açıkça TSK, bahsettiğimiz pek çok uluslararası terör örgütle birlikte hareket ediyor. Orada beraber yeni bir yaşam kuruyorlar ve bunu görüyoruz."
'ERDOĞAN ENİNDE SONUNDA GERİ ADIM ATIP SURİYEYİ TERK ETMEK ZORUNDA KALACAK'
Türkiye ve Rusya arasında yaşanan İdlib gerilimine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Naccach, Suriye'yi terketmek zorunda kalarak büyük bir kayba uğrayacağını belirttiği Erdoğan için üçüncü bir yol daha olduğunu söyledi:
"Türkiye ile Rusya’nın çatışmaya girmesi çok küçük bir tehlike. Bundan daha olası şey ise, Ruslar kararlı bir şekilde rejimi destekleyecekler, eninde sonunda Erdoğan da geri adım atıp, Suriye'yi terk etmek zorunda kalacak. Bu Erdoğan için çok büyük bir kayıp olacak. Erdoğan için üçüncü bir yolda daha var. O da Erdoğan'ın akıllıca hareket ederek Rusya ile antlaşma yoluna gitmesi. Bu antlaşmada eğer Türkiye çekilirse, direk olarak bölgesel çıkarlarını koruma garantisi Rusya'dan alabilir. Bu bölgesel çıkarlardan kasıt bir hegemonya değil. Askerlerini çekmeyi kabul etmediği durumda bu anlaşma imkansızdır. Erdoğan eninde sonunda Suriye'den çıkacak. Ya antlaşma ya da zor yoluyla..."
Bölgede var olan sorunların işbirliği ve müzakereyle çözülmesi gerektiğini vurgulayan Naccach, bu durumun sadece Suriye için değil, hem Irak hem de Türkiye'de devam eden Kürt sorunu için de geçerli olduğunu söyledi. Kürtlerin hegemonya altında olduğunu belirten Naccach bu sorun müzakere ile çözülmesi gerektiğne dikkat çekti.
'KUZEY SURİYE MODELİ DÜNYAYA ÖRNEK'
Bugün yeniden şekillenen dünyada Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin bir model olacağına dikkat çeken Naccach, "Bugün oranın bir Kürt modeli olarak anlatılıyor. Rojava’daki yapılanma bir Suriye modeli olarak anlatılmalıdır. Burada şöyle bir durum var; biri Öcalan’ın felsefesi, biri de Kürtlerin uyguladığı pratik. Ama bu ikisi birbiriyle aynı değil. Öcalan’ın felsefesi var, teorisi var. Bir teori her yere uygulanabilirdir. Sadece Türkiye'ye değil, sadece bir ülkeye değil. Bu teoriyi her halk uygulayabilir. Bunu sadece bir Kürt partisinin kendi talebi olan bir federasyon olarak ortaya koyarsak, o zaman bu teori tam doğru olmamış oluyor" ifadelerini kullandı.
Mısır Sosyalist Halk İttifakı Partisi Dış İlişkiler Sorumlusu Mamdouh Habeshi
'SURİYELİLER TOPRAKLARI İÇİN, AKP IŞİD'TEN KALANLARI SAVUNMAK İÇİN SAVAŞIYOR'
Mısır Sosyalist Halk İttifakı Partisi Dış İlişkiler Sorumlusu Mamdouh Habeshi, IŞİD karşıtı koalisyonda yer alan Türkiye'nin İdlib'de IŞİD'ten arta kalanları savunmak için savaştığını dile getirdi.
Erdoğan hükümetinin, Libya'da da benzer politikaları devam ettirdiğini belirten Habeshi, Türkiye'deki siyasi iktidarın Suriye'den çıkmaktan başka şansı olmadığını vurgu yaptı:
"Çünkü Suriyeliler kendi toprakları için savaşıyor. Eğer siz kendi topraklarınız da kendi özgürlüğünüz için savaşırsanız, başka bir yolunuz yoktur. Son askerinize kadar savaşırsınız. Ruslar da bunu anladı, anladıkları için Erdoğan’ı destekleme gibi bir durumları yok. Erdoğan ısrarla Suriye'de kalmak istiyor, Ruslar bunu desteklemiyor."
'ERDOĞAN SINIRLARINI BİLİYOR'
İdlib'deki gelişmeleri de değerlendiren Mısır Sosyalist Halk İttifakı Partisi Dış İlişkiler Sorumlusu Mamdouh Habeshi, "Tansiyon savaş boyuta gelmeyecek çünkü Erdoğan kendi sınırlarını biliyor. Durumun tırmanması durumunda neler olacağının farkında ve tansiyonun tırmanmasına izin vermeyecek. Savaş meselesi her zaman bir retorik meselesidir. Böyle bakmak gerekiyor. Bu bir söylem meselesi, gerçek savaştan ziyade sözle savaş" dedi. (HABER MERKEZİ)