Eryaman-Esat davası yarın görülecek: 17 yıldır sonuçlanmadı, bilirkişi raporu tamamlanmadı, savcı değişti

Eryaman-Esat davası yarın görülecek: 17 yıldır sonuçlanmadı, bilirkişi raporu tamamlanmadı, savcı değişti
Trans kadınlara yönelik saldırı sonrası başlayan dava, 17 yıldır sonuçlanmadı.Savcının değiştiği, bilirkişi raporunun bir türlü tamamlanmadığı Eryaman-Esat davasının bir sonraki duruşması yarın görülecek.

Artı Gerçek - Ankara'da 2006 yılında trans kadınlara saldıran çeteden dört kişinin yargılandığı 'Eryaman-Esat davası' olarak bilinen davanın 12'nci duruşması yarın Ankara Adliyesi 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Duruşma, büyük salonda yapılacak. Savcının bir önceki duruşmada değiştirildiği davada henüz mütalaa verilmiş değil.

KaosGL'nin aktardığına göre, Pembe Hayat Derneği, on ikinci duruşmaya şöyle çağırdı:

“Nefret suçlarına karşı önemli bir duruş ve hak arayışı olan bu davadan çıkacak hakkaniyetli bir karar, LGBTİ+ hareketi ve trans mücadelesi tarihi açısından önemli bir kazanım olacak. Çetelere ve erkek egemen düzenin öldüren normlarına karşı verilen bu mücadelede, herkesi 11 Eylül Pazartesi günü saat 10.00’da Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ne çağırıyor ve davanın takipçisi olmaya davet ediyoruz.”

NE OLMUŞTU?

2006 yılının nisan ayında Ankara Eryaman’da bir çete trans kadınlara saldırdı. Birçok trans kadın yaşadıkları Eryaman’ı terk etmek zorunda kaldı. Bir kısmı şehir değiştirdi, bir kısmı Esat’a taşındı. Saldırılar Esat’ta da devam etti.

Pembe Hayat Derneği’nin kuruluşu da tam bu saldırılara karşı örgütlenmeyle oldu. Saldırıya uğrayan trans kadınlar suç duyurusunda bulundu, dava açıldı. Avukatlar Senem Doğanoğlu ve Hakan Yıldırım’ın takip ettiği dava 2008’de sonuçlandı. Sanıklardan Şammas Taşdemir, trans kadınların gittikleri kuaföre yönelik baskında silahla yaralamadan 45 ay; diğer sanıklar Harun Çardak ve Ahmet Günay 40’ar ay, Kurtuluş bölgesindeki trans kadınlara yönelik silahla yaralama eylemlerinden dolayı Ahmet Günay'ın 34 ay cezalandırılmalarına karar verildi.

Mahkeme, saldırganların çete olduğuna hükmetti ancak hükmü alt sınırdan kurdu. Yağma iddiasından ceza vermedi. Karar temyiz edildi.

Yargıtay, 2011 yılında kararı bozdu. O sırada davaya bakan mahkemeler değişti. Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki değişiklikler ile dava bir mahkemeden diğerine gitti, geldi. Nihayetinde 2018 yılında dava yeniden Yargıtay’a gitti. Yargıtay, 21 Eylül 2020’de aldığı kararla yerel mahkemenin saldırganlara verdiği cezayı bozdu.

Yargıtay bozma kararında saldırganların “çete olduğuna ilişkin” araştırma yapılması gerektiğini söyleyerek o dönemki telefon kayıtlarının incelenmesini talep etti. 30. Ağır Ceza Mahkemesi de Yargıtay’ın bu kararına uyarak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’ndan saldırganların birbiriyle haberleşip haberleşmediğine dair bilgi istedi.

Öne Çıkanlar