Esat-Eryaman Davası bir kez daha ertelendi: Translara saldırı davası 16 yıldır sonuçlanmadı
Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ
ANKARA - 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü'nün ertesi günü görülen Esat-Eryaman Davası, bir kez daha ertelendi.
2006 yılında trans kadınlara karşı Ankara Eryaman’da başlayan ve Esat’ta devam eden saldırılara yönelik açılan dava 16 yıldır devam ediyor. Davanın sekizinci duruşması bugün Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Davayı, Eryaman-Esat tanığı trans kadınlar Buse Kılıçkaya ve Duru Tatlıoğlu, Pembe Hayat’ın çağrısıyla elliye yakın LGBTİ+ hak savunucusunun yanı sıra; Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu ve Danimarka Büyükelçiliği de takip etti. 17 Mayıs, SPoD ve ÜniKuir dernekleri ile Diyarbakır Barosu LGBTİ+ Hakları Komisyonu, Ankara Barosu LGBTİ+ Hakları Merkezi’nden avukatlar da gözlemci olarak duruşmaya katıldı.
DİYARBAKIR BAROSU'NUN TALEBİ REDDEDİLDİ
Duruşma Diyarbakır Barosu adına Avukat Okan Altekin’in katılma talebiyle başladı. Altekin, yaşanan olayların Diyarbakır'da yaşayan transları doğrudan etkileyeceği için katılma talebinde bulundu.
Mahkeme, Altekin'in talebini reddetti.
Duruşma, dava savcısının izinli olduğu gerekçesiyle mütalaanın açıklanmaması üzerine 22 Şubat 2023'e ertelendi. Ayrıca sanıklar arasındaki telefon kayıtlarının bilirkişiye gönderilmesine kararı verildi.
NE OLMUŞTU?
2006 Nisan ayında Ankara Eryaman’da, trans kadınlar saldırıya uğradı. Saldırıların ardından trans kadınlar yaşadıkları bölgeyi terk etmek zorunda kaldı. Bir kısmı şehri terk ederken bir kısmı da Ankara Esat’a taşındı.
Ancak saldırılar burada da son bulmadı. Trans kadınlar darp edildi, özel eşyalarına el konuldu. Bunun üzerine trans kadınlar suç duyurusunda bulundu. Açılan davanın ardından dört sanık hapis cezası aldı. Sanıklardan Şammas Taşdemir’e, trans kadınların gittikleri kuaföre yönelik baskında silahla yaralamadan 45 ay; diğer sanıklar Harun Çardak ve Ahmet Günay’a 40 ay ceza verildi. Kurtuluş’ta trans kadınlara yönelik silahla yaralama eylemlerinden dolayı Ahmet Günay'ın da 34 ay cezalandırılmalarına karar verildi. Mahkeme, saldırganların çete olduğuna hükmetti ancak hükmü alt sınırdan kurdu. Yağma iddiasından ceza vermedi. Karar temyiz edildi. Ancak verilen karar 2011 yılında Yargıtay tarafından bozuldu. Bu süreçte davada birçok kez mahkeme değişti. 21 Eylül 2020 tarihinde dava yeniden Yargıtay’a gitti. Yargıtay, yerel mahkemenin verdiği cezaları bozdu. Kararın gerekçesi olarak sanıkların “çete” olduğunun araştırılması gösterildi. Sanıklar arasındaki telefon kayıtlarının incelenmesini talep etti.