Esenyurtluların kayyıma karşı nöbeti sürüyor: ‘Barikatlarla korunan değil, halkçı belediye istiyoruz’
Müzeyyen YÜCE
İSTANBUL- İstanbul'un Esenyurt ilçesinde DEM Parti'nin 'kent uzlaşısı' kapsamındaki desteğiyle CHP'den belediye başkanı seçilen Ahmet Özer’in 30 Ekim’de görevden alınarak yerine kayyım atanmasının üzerinden 13 gün geçti. Bu süreçte belediye çevresi polis barikatları ile kapatılırken, yüzlerce çevik kuvvet ekibi de belediye çevresine konuşlandırıldı. Halkın dahi ‘randevulu’ olarak belediyeye girebildiği Esenyurt’ta CHP’li 28 belediye meclis üyesinin binaya girişleri de kayyım kararıyla yasaklandı.
Söz konusu kayyım uygulamasını halk iradesine darbe olarak değerlendiren CHP, bu süreçte Esenyurt Meydanı’nda ‘Demokrasi Nöbeti’ başlatırken, meclis üyeleri de ‘Kayyıma geçit vermeyeceğiz’ pankartıyla belediye önünde nöbete başladı. 13 gündür her sabah belediyeye girmek için mücadele eden meclis üyeleri zaman zaman polis ile karşı karşıya gelirken, CHP’li yöneticilerin AKP’li bürokratlarla yaptığı müzakere çabaları da sonuçsuz kalıyor.
‘FRENİ BOŞALAN KAMYON GİBİ'
CHP ve DEM Parti başta olmak üzere çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütünün katıldığı ‘Demokrasi Nöbeti’ne geniş bir katılım olmasa da Esenyurtlular da destek veriyor. Konuştuğumuz çok sayıda Esenyurtlu yaşadıkları kayyım uygulamasını kabul etmiyor; ancak sokağa çıkmak için de endişelerini dile getiriyor. AKP’nin son dönemeçteki uygulamalarını, ‘freni boşalan kamyon’a benzeten çok sayıda yurttaş, “O kamyonun önüne atlamak kolay değil kızım; çoluk var, çocuk var” diye konuştu.
‘ESENYURT’TA ABLUKA İZLERİ SÜRÜYOR’
Belediyeye kayyım atanmasının üzenden 13 gün geçse de hem belediye çevresi hem de Esenyurt Cumhuriyet Meydanı neredeyse hala abluka altında. Belediyeye giden tüm yollar demir barikatlarla hala kapalıyken, belediye çevresinde çok sayıda polis aracı ve bir TOMA bulunuyor. Esenyurt Meydanı çevresinde ise çok sayıda çevik kuvvet ekibi yer alıyor.
'HALKIN İRADESİ ÇİĞNENİYOR’
Esenyurt’ta yaşayan ve 31 Mart seçimlerinde CHP’li Ahmet Özer’e oy verdiğini söyleyen Nakeruz Demirbilek’e göre belediye başkanının tutuklanması halk iradesinin çiğnenmesi anlamına geliyor. Ahmet Özer’in tutuklanmasına gerekçe yapılan suçun neden şimdi ortaya çıktığını soran ve “Madem suçu vardı aday olmasına izin vermeselermiş” yorumunda bulunan Demirbilek, “Suçu vardı madem baştan önleselermiş. Özer’i biz seçtik. Hiçbir baskı olmadan, kendi irademizle seçtik. Şimdi de oyumuza, irademize sahip çıkmak için buraya geldik. Ben gelirken üç kez dinleniyorum, ayaklarım ağrıyor. Ama buradayım” ifadelerine yer verdi.
Esenyurt’ta neredeyse her yerin abluka altına alındığını, belediyeye gelebilmek için daha uzun bir yolu çekmek zorunda kaldığını anlatan Demirbilek, şöyle konuştu:
“Halka neden bu eziyete yapıyorlar. Biz halkız, bizim kararımızla seçildi başkan. Geleceğimizde hiçbir güvence kalmadı. Ben bir emekli eşiyim, pek bir yere çıkamıyoruz. Bir parkımız vardı, oraya da kapattılar. Yazık değil mi halka. Güzel ülkemizi çöle döndürdüler. Kabul etmiyoruz.”
‘HALK AHMET ÖZER’İN ARKASINDA VE ONU EN YÜKSEĞE ÇIKARACAK’
Halkın iradesine kayyım atandığını söyleyen ve destek vermek için ‘Demokrasi Nöbeti’nde yer alan 66 yaşındaki emekli Bilal Yılmaz da Ahmet Özer’in aday olma sürecinde Yüksek Seçim Kurulu’na verilen sicil kağıdına dikkat çekti. Yılmaz, “Temiz raporunu devletin kurumları bakkaldan mı verdi? Ancak AKP siz seçseniz bile ben kayyım atayıp yine alırım zihniyeti taşıyor. Ben 1985 yılından bu yana Esenyurt’ta oturuyorum. Bu kişiye de oy vermişim ve oyumun arkasında durmak için desteğe geldim. Halkın oyuyla gelen bir insan halkın oyuyla gider. Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye başkanıyken hapse girdi, halk arkasında durdu ve en büyük seviyeye çıktı. Bugün Ahmet Özer’in arkasında da halk var ve o da en yükseğe çıkacak” dur konuştu.
‘KAYYIMLARA GEÇİT VERMEYECEĞİZ’
Seçimlerde Ahmet Özer’e oy verdiğini, bugün de oyuna sahip çıktığını kaydeden Melek Ertemur de şunları söyledi:
“Biz kayyımların ve kötü yönetiminin karşısındayız. Ahmet Özer’in de suçsuz olduğuna inanıyoruz. Halk olarak polislerin, barikatların önünde durmak istemiyoruz. Parka, alışveriş merkezine, belediyeye gidemiyoruz. Böyle bir sistem istemiyoruz. Halk olarak belediye başkanımızı istiyoruz. Halkçı bir belediye istiyoruz. Kayyımlara geçit vermeyeceğiz.”
‘BARİKATLARLA KORUNAN BİR BELEDİYE DEĞİL, HALKÇI BELEDİYE İSTİYORUZ’
Esenyurt’taki ablukanın kaldırılıp halkın iradesine saygı duyulmasını isteyen başka bir yurttaş ise isminin verilmemesini istedi. “Konuşmak bile yasak artık” diyen yurttaş, “Kendi belediyemize giremiyoruz. Bizim için var olan, halk için var olan belediye barikatlarla korunuyor. Neyi kimden koruyorlar? Biz halkız, biz seçmeniz. 31 Mart’ta da Esenyurt kararını vermiş ve Ahmet Özer’i seçmiştir. Bizim belediye başkanımız Özer’dir. Kayyımı kabul etmiyoruz” dedi. Kayyım uygulamalarına karşı çok yüksek bir ses çıkarılması gerektiğine dikkat çeken Esenyurtlu yurttaş, “Eğer sesimiz çıkmazsa yarın da başka bir muhalif belediyeye kayyım atanır. Biz kayyımlarla değil, halk olarak irademizle yönetilmek istiyoruz. Barikatlarla korunan bir belediye değil, halkçı bir belediyeye istiyoruz” şeklinde konuştu.
Esenyurt'ta kayyım protestosu: CHP’li vekiller belediyeye girdi
CHP'liler Esenyurt Belediyesi önünden seslendi: Kayyım darbeden beterdir
Esenyurtluların kayyım protestosu sürüyor: 'Oyumuzun arkasındayız, direnmeye devam edeceğiz'