Eskişehir'de Esenyurt protestosu: Halk kayyım istemediğini 31 Mart'ta gösterdi

Eskişehir'de Esenyurt protestosu: Halk kayyım istemediğini 31 Mart'ta gösterdi
Kent uzlaşısıyla seçilen Esenyurt Belediye Başkanı CHP'li Ahmet Özer'in tutuklanarak yerine kayyım atanması Eskişehir'de protesto edildi. Eylemde, "Halk, 31 Mart'ta Yerel Seçimlerde kayyım politikalarını kabul etmediğini göstermiştir" denildi.

Özge ZAİM


ESKİŞEHİR- Eskişehir Emek ve Demokrasi Güçleri bileşenleri Esenyurt Belediye Başkanı CHP'li Ahmet Özer'in tutuklanarak yerine kayyım atanmasını protesto etmek için Köprübaşı'ndan Hamamyolu Yediler Parkı'na yürüdü. 'Kayyıma hayır, halkın iradesi gasp edilemez' yazılı pankart açılan eylemde, 'hükümet istifa', 'direne direne kazanacağız' sloganları atıldı. Eyleme CHP'li Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve CHP İl Başkanı Talat Yalaz'ın yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

'ÖZER HER İKİ VATANDAŞTAN BİRİNİN OYUNU ALARAK SEÇİLDİ'

Ortak açıklamayı okuyan Akın Eken, "Cumhuriyetin ilanın 101'inci yıldönümünden hemen bir gün sonra yine bir kayyım operasyonu ile uyandık. Böylece kamuoyu mevcut AKP-MHP iktidar bloğunun kendisini halkın iradesinin, hukukun, anayasanın ve yargı kararlarının üzerinde gördüğüne bir kez daha tanık olduk. Türkiye halkları daha önce defalarca sahnelenen bu oyunun yönetmenini, yapımcısını, aktörlerini çok iyi tanımaktadır. Plan çok önceden kurulmuştur. Bilindiği üzere 31 Mart Yerel seçimlerinde Ahmet Özer her iki vatandaştan birinin oyunu alarak Esenyurt seçimlerini kazanmış ve belediye başkanı olmuştur. İktidar, 'AKP’nin kalesi' olarak lanse edilen, büyük bir rant kaynağı, mafyatik ilişkilerin, çetelerin, açgözlü müteahhitlerin merkezi haline getirdiği Esenyurt’ta seçimleri kaybetmeyi en başından beri hazmedememiştir" dedi.

'MASUMİYET KARİNESİ AYAKLAR ALTINDA ALINDI'

Masumiyet karinesinin iktidar ve yandaşları tarafından ayaklar altında alındığını vurgulayan Eken, "Ahmet Özer’e daha altı ay önce temiz kâğıdı verenler, dün kitaplarından yapılan alıntılara, tamamen uydurulmuş çarpıtılmış belgelere, içi boş iddialara dayalı bir hukuk garabetine imza atmış ve Özer’i tutuklamıştır. Özer’in avukatları başta olmak üzere tüm kamuoyu 'Dosyada gizlilik var' gerekçesi ile daha olan biteni dahi öğrenemeden yandaş basın tamamen uydurma, içi boş belgelere dayalı olarak daha tutuklama olmadan tutuklama manşetleri, kayyım atanmadan kayyım manşetleri atmaya başlamıştır. Hukuk, masumiyet karinesi bir kez daha iktidar ve yandaşları tarafından ayaklar altına alınmıştır" diye konuştu.

'KAYYIMLAR ATANDIKLARI BELEDİYELERİ JAKUZİLİ ODALARIN ÜSSÜ HALİNE GETİRDİ'

Kayyım uygulamasını eleştiren Eken, "Belediyelere atanan kayyımlar en temel hukuk normlarını ayaklar altına almış; kendilerini, denetimden, hukuki ve ahlaki kurallardan azade görmüşlerdir. Dolayısıyla atandıkları yerel yönetimleri yolsuzlukların, şatafatın, boşaltılan kasaların, jakuzili odaların üssü haline getirmişler, geriye dağ gibi büyüyen borçlar bırakmışlardır. Kayyım dönemlerinde yerel yönetim emekçilerinin sendikal hakları yok sayılmış, imzalanan toplu sözleşmeler iptal edilmiş, görevden alma, sürgün, mobbing, sendikal ayrımcılık, angarya ve keyfi çalıştırma rutin hale getirilmiştir. Kayyım atanan belediyeler partili çalışanlarla doldurulmuş, parti yöneticilerine çalışmadıkları halde ödemeler yapılmış, yandaşlara ihale kıyakları yapılması olağan hale gelmiştir" dedi.

'HALK KAYYIM POLİTİKALARINI KABUL ETMİYOR'

31 Mart Yerel Seçimlerinin sonuçlarını hatırlatan Eken, "Oysa halk, 31 Mart'ta yapılan yerel seçimlerde sadece belediye yöneticilerini seçmemiş, aynı zamanda kayyım atanan yerlerde yüksek oy oranlarıyla kayyım politikalarını kabul etmediğini de göstermiştir. Buna rağmen 31 Mart seçim sonuçlarını hazmedemeyen AKP-MHP iktidar yine kayyım politikasına sarılmıştır. Nisan ayı başında yaşanan Van’a kayyım atama girişimi Van’dan İstanbul’a iradesine sahip çıkan halkın direnişi işe püskürtülmüştür. Haziran başında ise bu kez Hakkâri Belediyesi hedefe konulmuştur. Belediye Eşbaşkanı daha önceden var olan dosyası gerekçe gösterilerek, bizzat İçişleri Bakanı tarafından 'mahkeme kararını bekleyemezdik' denilerek alelacele tutuklanmış, yerine kayyım atanmıştır. Bir kez daha altını çiziyoruz. Demokrasinin varlığının temel koşulu halk iradesine saygı duymaktır. Aksi her türlü karar veya müdahale halkın demokratik iradesinin gasp edilmesi anlamına gelmektedir" diye konuştu.

Öne Çıkanlar