Esenyurt'a kayyım ataması Diyarbakır'da protesto edildi: 'Halkın iradesini gasp etmeye son verin'

Esenyurt'a kayyım ataması Diyarbakır'da protesto edildi: 'Halkın iradesini gasp etmeye son verin'
"Kent Uzlaşısı" ile seçilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanarak yerine kayyım atanması Diyarbakır'da protesto edildi. Eylemde, "Halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir" denildi.

Rojhat ABİ


DİYARBAKIR - 'Kent Uzlaşısı' ile seçilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanarak yerine kayyım atanması Diyarbakır'da protesto edildi. Amed Emek ve Demokrasi Platformu ile Amed Demokratik Kurumlar Koordinasyonu öncülüğünde düzenlenen eyleme Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Van Milletvekili Sinan Çiftyürek, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Berdan Öztürk, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, DEM Parti İl Eş Başkanları Gülşen Özer ve Abbas Şahin, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Sultan Yaray, Tevgera Jinên Azad (TJA- Özgür Kadın Hareketi) üyeleri, demokratik kitle örgütü temsilcileri ve Diyarbakırlılar katıldı.

'KAYYIMA GEÇİT VERMEYECEĞİZ'

Ofis semtinde bulunan AZC Plaza önünde düzenlenen eylemde 'halkın iradesi gasp edilemez, kayyıma geçit yok' pankartı açıldı ve 'berxwedan jîyane (yaşamak direnmek), 'direne direne kazanacağız', 'kayyıma geçit vermeyeceğiz', 'kak, hukuk, adalet direnek gelecek', 'kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz ' sloganları atıldı.

'İKTİDAR SEÇİM YENİLGİSİNİ HAZMEDEMEDİ'

Amed Emek ve Demokrasi Platformu adına basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen 2 Nolu Şube Eşbaşkanı Duygu Özbay, "Henüz hâkim kararı dahi açıklamadan sosyal medya üzerinden Ahmet Özer’in yerine İstanbul Vali Yardımcısının kayyım olarak atandığı bilgisi paylaşılmıştır. Türkiye halkları daha önce defalarca sahnelenen bu oyunun yönetmenini, yapımcısını, aktörlerini çok iyi tanımaktadır. Plan çok önceden kurulmuştur. Bilindiği üzere 31 Mart Yerel Seçimlerinde, Ahmet Özer her iki vatandaştan birinin oyunu alarak Esenyurt seçimlerini kazanmış ve belediye başkanı olmuştur. İktidar, 'AKP’nin kalesi' olarak lanse edilen, büyük bir rant kaynağı, mafyatik ilişkilerin, çetelerin, açgözlü müteahhitlerin merkezi haline getirdiği Esenyurt’ta seçimleri kaybetmeyi en başından beri hazmedememiştir. Bunun üzerine Ahmet Özer’e daha altı ay önce temiz kâğıdı verenler dün kitaplarından yapılan alıntılara, amamen uydurulmuş çarpıtılmış belgelere, içi boş iddianamelere dayalı bir hukuk garabetine imza atmış ve Özer’i tutuklamıştır” dedi

'HUKUK VE MASUMİYET KARİNESİ BİR KEZ DAHA AYAKLAR ALTINA ALINDI'

Özer’in avukatları ve kamuoyuna dosyanın içeriğine dair bilgi verilmemesine rağmen iktidara yakın medya kuruluşlarının asılsız haberler ürettiklerini vurgulayan Özbay, "Yandaş basın tamamen uydurma, içi boş belgelere dayalı olarak daha tutuklama olmadan tutuklama manşetleri, kayyım atanmadan kayyım manşetleri atmaya başlamıştır. Hukuk, masumiyet karinesi bir kez daha iktidar ve yandaşları tarafından ayaklar altına alınmıştır. Defalarca yaşadığımız kayyım atamalarında ortaya çıkan vahim tablo ortadadır. Belediyelere atanan kayyımlar en temel hukuk normlarını ayaklar altına almış, kendilerini, denetimden, hukuki ve ahlaki kurallardan azade görmüşlerdir. Dolayısıyla atandıkları yerel yönetimleri yolsuzlukların, şatafatın, boşaltılan kasaların, jakuzili odaların üssü haline getirmişler, geriye dağ gibi büyüyen borçlar bırakmışlardır. Kayyım dönemlerinde yerel yönetim emekçilerinin sendikal hakları yok sayılmış, imzalanan toplu sözleşmeler iptal edilmiş, görevden alma, sürgün, mobbing, sendikal ayrımcılık, angarya ve keyfi çalıştırma rutin hale getirilmiştir" diye konuştu.

'HALK KAYYIM POLİTİKASINI KABUL ETMEDİĞİNİ 31 MART'TA GÖSTERDİ'

Kayyım atanan belediyelerin iktidar partilerinden çalışanlarla doldurulduğu söyleyen Özbay, sözlerine şöyle devam etti: "Parti yöneticilerine çalışmadıkları halde ödemeler yapılmış, yandaşlara ihale kıyakları yapılması olağan hale gelmiştir. Oysa halk 31 Mart 2024'te yapılan yerel seçimlerde sadece belediye yöneticilerini seçmemiş aynı zamanda kayyım atanan yerlerde yüksek oy oranlarıyla kayyım politikalarını kabul etmediğini de göstermiştir. Buna rağmen 31 Mart seçim sonuçlarını hazmedemeyen AKP-MHP iktidar yine kayyım politikasına sarılmıştır. Nisan ayı başında yaşanan Van’a kayyım atama girişimi Van’dan İstanbul’a ülkenin her tarafında iradesine sahip çıkan halkın direnişi ile püskürtülmüştür. Haziran başında ise bu kez Hakkâri Belediyesi hedefe konulmuştur. Belediye Eşbaşkanı daha önceden var olan dosyası gerekçe gösterilerek, bizzat İçişleri Bakanı tarafından 'mahkeme kararını bekleyemezdik' denilerek alelacele tutuklanmış, yerine kayyım atanmıştır."

'YETERLİ TEPKİ GELMEZSE YENİ BELEDİYELERE KAYYIM ATANIR'

Demokrasini temel koşulunun halk iradesine saygı duymak olduğunu dile getiren Özbay, "Bunun aksi her türlü karar veya müdahale halkın demokratik iradesinin gasp edilmesi anlamına gelmektedir. Öte yandan bilindiği üzere Esenyurt Belediyesi seçimlerinin kazanılmasında farklı partilerden, farklı siyasi görüşlerden vatandaşların kent uzlaşısı çatısı altında ortak adayda birleşmesinin önemli bir payı vardır. Dolayısıyla bu son girişim sadece bir muhalefet belediyesine değil, farklılıklarına rağmen iktidarın insan ve doğa karşıtı, rantçı belediyecilik anlayışı karşısında birleşmekten, halkın iradesinden, demokrasiden, barıştan ve emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Yaşanan bu duruma karşı parti, siyasi görüş ayrımı yapmadan ülke genelinde yeterli düzeyde tepki yaratılmaması halinde hukuksuzluğun sadece Esenyurt ile sınırlı kalmayacağı, yarın hedefe yeni belediyeler konulacağı açıktır. Amed Emek ve Demokrasi Platformu ile Amed Demokratik Kurumlar Kordinasyonu olarak bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla, baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir. Seçilmiş Esenyurt Belediye Başkanı serbest bırakılarak derhal görevine iade edilmelidir" diye konuştu.

HATUN: KAYYIM BARIŞA DÜŞMANLIKTIR

Kürtçe bir açıklama yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Doğan Hatun da "Gün geçmiyor ki Türkiye'de çözüm için geriye adım atılmasın. Biz sesimizi ne kadar insan haklarına, demokrasiye yükseltirsek bazıları da o kadar demokrasiye karşı adım atıyor. Biz kayyımları defalarca tecrübe ettik. Sekiz yıldır kayyım yönteminde olan bir belediyenin başkanı olarak kayyımın ne anlama geldiğini açıklamak istiyorum. Kayyım demokrasi, eşitlik ve barış düşmanlığıdır. Kayyım, hırsızlık ve açlık getirecektir. Kayyım 3 trilyondan fazla borç bize bıraktı. Esenyurt halkı bunu bilmeli ki kayyım sizin değerlerinizi çalmaya gelmiştir. Bu kentte bu kadar uyuşturucu ve kirli işlerin artması da kayyımdan kaynaklanıyor.Diyarbakır'da 70-80 adet devlet kurumu var. Neden hiçbiri sorunları çözmüyor?" dedi.

'KÊK AHMET SEN ESENYURT HALKININ İRADESİSİN'

Yeni çözüm süreci tartışmalarına değinen Hatun, "Kayyımların politik olduğunu herkes biliyor. Van'da denediler direnişle karşılaştılar ve yapamadılar. Hakkari'ye atadılar. Bu dosyaları kim düzenledi? Bu dosyaları bugün FETÖ'cü denenler yapmıştır. Herkes bunu düşünmeli. Bugün Türkiye'de iyi kötü barış tartışmaları sürüyor. Eğer barış olacaksa bize düşmanlık lazım değil. Bütün siyasi partiler iyi düşünsün. Daha fazla düşman üretmeyelim. Ormana ateş düşerse tüm orman yanar. Kêk (kardeş) Ahmet (Özer) biz seninleyiz. Seni biliyoruz. Sen halkın, Esenyurt halkın iradesisin" diye konuştu.

ÖZTÜRK: ERDOĞAN VE BAHÇELİ DARBE YAPIYOR

DTK Eşbaşkanı ve DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Berdan Öztürk şu ifadeleri kullandı: "Üç dönemdir kayyımlar atandı bize. 'Demokrasi tüm Türkiye'ye lazımdır' dedik. 'Kürdistan'da irade gasp edenler bir gün Türkiye iradesini de gasp edecektir' dedik. Van'da olduğu gibi Esenyurt'ta da halkımız tepkisini vermeyi bilecektir. Bu irade barışı ve eşit bir yaşamı istiyor. Bu irade gaspına karşı olacağız. Hangi parti olursa olsun karşı olacağız. Bu ilke ve prensibimizdir. Uyardık, 'bugün bize yapılan yarın size yapılır' dedik. Bu darbedir. Erdoğan ve Bahçeli darbe yapıyor. Halkımız inanmasın. Süreç falan diyorlar, yok böyle bir şey. Tartışmalar var ama süreç yoktur. Halkımız bunu böyle bilmelidir. Kürdistan halkı bu tartışmaları izliyor, biliyoruz. Bunların niyeti başkadır. HDP'den beri bedel veriyoruz onurlu bir barış için. Bunların söylemleri ile mi barış olacak? Sayın Öcalan, görüşmesinde 'tecrit devam ediyor' dedi. Bugün önceki Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanımız (Selçuk Mızraklı) nerede, içeride. Hepimize lazım olan tek şey samimiyettir. Samimiyet olursa hepimiz kazanırız."

Öne Çıkanlar