'Ezidi kız çocuğu kaçırıp satışa çıkaran IŞİD'li' davası ertelendi

'Ezidi kız çocuğu kaçırıp satışa çıkaran IŞİD'li' davası ertelendi
Ezidi kız çocuğu Türkiye’ye kaçıran IŞİD'li Sabbah Ali Oruç'a açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü. Derneklerin mahkemeye katılma talebi reddedildi; bakanlığın talebi kabul edildi. Duruşma 18 Ocak saat 11.00'e ertelendi.

Oğulcan ÖZGENÇ


ANKARA - Ezidi kız çocuğun, IŞİD tarafından 2017 yılında Türkiye'ye kaçırılması ve ardından derin internette (dark web) satışa çıkarılmasına ilişkin açılan davanın ilk duruşması bugün görülüyor. Davada Ezidi kız çocuğu Türkiye'ye kaçıran S.A. Oruç, "uluslararası insan ticareti"nden yargılanıyor. Dava, Ankara 15'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

'DAVAYI BAŞLATMADIM BİLE'

Mahkeme, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın sözlü talebini kabul etmesine rağmen davaya katılma talebinde bulunan avukatların talebini mahkeme salonuna geçilmesiyle beraber reddetti. Avukatların "Katılma talebimize ilişkin ara karar verin" ifadelerine karşı mahkeme başkanı "Davayı başlatmadım" bile dedi. Avukatlar "Ara karar almayan bu salondan çıkmayacağız" diye tepki gösterdi.

Artı Gerçek muhabiri Hale Gönültaş da mahkemenin tavrına karşı tepki gösterdi. Gönültaş, "Bu çocuk bir IŞİD yöneticisi tarafından kaçırılıp satışa çıkarıldı. Bu davayı takip etmek katılmayı talep eden herkesin hakkıdır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı CMK'nın aynı maddesinde davaya katılabiliyor. Müdahil olmayı talep eden avukatların talebi neden reddediliyor?" dedi.

Müzakerenin ardından mahkeme heyeti katılma talebinde bulunan her dernekten bir kişinin olması suretiyle duruşmaya başladı.

'BİZ BURADA IŞİD'İ YARGILAMIYORUZ'

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği avukatı, katılma taleplerinin nedenini açıkladı. Sanıkların sadece örgüt üyeliğinden yargılanmasının doğru olmadığını söyleyerek, "Ezidi kız çocuklarına ve kadınlarına ganimet olarak bakıyorlar. Bu satışlar bu şekilde gerçekleşiyor. Ezidi kız çocuklarına ve kadınlarına yönelik bir çok işkence ve istismar yapılıyor" dedi. Mahkeme başkanı "Biz burada IŞİD'i yargılamıyoruz" dedi.

Avukat, bu olayın münferit olmadığını belirterek, "Bu suçların insanlığa karşı suç olarak kabul edilmesi gerekiyor. İnsan ticareti suçundan yapılan yargılamaya gelince bizim davaya katılma hakkımız var. Bu suçlar bir kişiye karşı işlenmemiştir. Topluma karşı işlenmiştir" diye konuştu.

DERNEKLERİN KATILMA TALEBİ REDDEDİLDİ

Savcı, katılma talebinde bulunan hukuk derneklerinin katılma talebinin reddini; Bakanlığın katılma talebinin ise kabulünü istedi. Mahkeme heyeti, derneklerin katılma taleplerinin reddine karar verdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılma talebi ise kabul edildi.

'ÇOCUK EVDEN BASKINLA ALINDI'

Gazeteci Hale Gönültaş, tanığın söylediklerinin yalan olduğunu belirterek, "Bu çocuk Terörle Mücadele tarafından evden baskınla alındı" diyerek tepki gösterdi. Mahkeme salonundan tanık Kübra Akpınar'a "Hiç mi vicdanın yok" tepkileri verildi. Tanık, çocuğun aileye dönmek için istekli olması nedeniyle aileye teslim edildiğini ve kimlik üzerinde gösterilen annesine teslim edildiğini, annenin ise IŞİD ile bağlantılı olmadığını söyledi. Tanık, "Çocuğu buraya getirirseniz çocuk da ailesi ile mutlu olduğunu söyleyecektir" diye konuştu.

DURUŞMA 18 OCAK'A ERTELENDİ

Davayı izleyen HEDEP vekili Adalet Kaya, "Sayın başkan, tanığa soru soracak avukat yok mahkemenizde. Siz sorar mısınız bu tanığın formasyonu nedir?" dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından dosyaya yeni görevlendirilen avukat, tanık Akpınar'ın sunduğu dosyanın incelenmesi için zaman talep etti. Ayrıca avukat, gazeteci Hale Gönültaş'ın tanık olarak dinlenilmesini talep etti.

Savcı, mağdur ailenin dinlenmesini, eksik hususların giderilmesini istedi. Mahkeme çocuğun verildiği ailenin bir sonraki celsede hazır edilmesine karar verdi. Heyet, Hale Gönültaş'ın tanık olarak dinlenmesini reddetti. Duruşma 18 Ocak saat 11.00'e ertelendi.

'İDARE VE YARGI, ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARINI KORUMADI'

Duruşmanın ardından basın açıklaması yapıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Biz hukukçular olarak davaya katılma talebinde bulunduk. Mağdur çocuğun haklarının korunması için sivil toplum örgütlerinin bu davaya müdahil olması gerekir. Ama katılma talebimiz reddedildi. İdarenin ve yargının çocuğun üstün yararını korumadığını ve çocuğu aileye tekrar teslim ettiğini biliyoruz. Biz çocuğun üstün yararının korunması için burada olmamız gerektiğini söylüyoruz. Davayı takip etmeye devam edeceğiz"

Öne Çıkanlar