Fincancı'dan hapishane günlükleri: Tutuklandığı gün yaşadıklarını yazdı

Fincancı'dan hapishane günlükleri: Tutuklandığı gün yaşadıklarını yazdı
TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, cezaevinden gönderdiği yazısında tutuklandığı gün ve sonrasında yaşadıklarını kaleme aldı.

Artı Gerçek - Kimyasal silah kullanımına dair değerlendirmeleri nedeniyle tutuklanan Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın 'Hapishane günlükleri' başlığıyla kaleme aldığı yazılar köşe yazarı olduğu Evrensel gazetesinde yayınlanmaya devam ediyor.

İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırı nedeniyle ilk yazısını bunun üzerine yazan Fincancı, ikinci yazısında tutuklanması sürecini ve yaşadıklarını yazdı:

"İkinci “hapishane günlükleri” başlıyor. Hazır mısınız? Yayına katılıp görüşlerimi paylaştıktan sonra başlatılan linç kampanyası ancak 26 Ekim sabahı meyvesini verdi. Oysa 19 Ekim sonrasında 23 Ekim’de dönüşüme dek, yükselen dalganın uçakta ya da inişimde beni alıp götüreceğini düşünmüştüm. Öyle olmadı. İyi ki de olmadı, yoksa çıkışta beni ışıl ışıl gözleriyle, elinde rengarenk çiçekleriyle bekleyen dostlarımı görememiş, her birine tek tek sarılamamış olacaktım. Linç kampanyası boyunca kaygılarının arttığını biliyordum. Bu lincin değişik ölçülerde üzerime salınmasına, insan hakları mücadelesi içindeki tüm dostlarıma her fırsatta yüklenilmesine alışık olduğumdan, olduğumuzdan kişiselleştirmesem de, farklı alanlardan dostlarımın kaygılarını anlayabiliyorum. Kaygılar zaman zaman kızgınlığımıza karışsa da, pazartesi ve salı sabahlarında beklediklerim, daha fazla gecikmeden çarşamba sabahı 6.30’u geçirmediler. Kalabalık bir ekiple gelmişlerdi. Hep derim, bir gün bizler başka bir dünya kurmayı başardığımızda, arşivlerden çıkacak kayıtların bize yeniden hatırlattığı hikayelerimizin dökümü olacak diye; bir kayıt daha düşmek üzere kameraları kayıttaydı. Çok nazik ve saygılıydılar. Galoşları giyip, eldivenleri takarak, arama emrini gösterdiler. Kedilerimiz ürküp kaçmasın diye hepsi girene kadar bekledik. Ergenlik yıllarından beri bildiğim üst kat komşumuzu ve her zaman bizi kollamayı kendisine ödev edinmiş apartman görevlimizi tanık olarak çağırmışlardı. Onlar mahmur ve mahzun gözlerle geldiklerinde, ne iyi ki bir süreliğine bana eşlik etmeye gelmiş biriciğim Kardelen’imle biz sakin ve nihayet beklentisi karşılanmış olmanın rahatlığıyla olacakları izlemeye başlamıştık. Bilen dostlar bilir, ana kız ve kızım sayesinde edinilmiş oğlumla bizler iflah olmaz toplayıcı biriktirici türdeniz. Bizlerin yaşadığı yeri aramak hiç kolay değildir. Onlar adına içim cız etti. Onca biriktirdiğimizi hiç dağıtmadan arayabilmelerine ise şapka çıkardım."

YAZININ TAMAMI

Öne Çıkanlar