Gazeteci Alayumat tahliye edilmedi

GÜNCEL - Sınır hattında takip ettikleri haberler gerekçe gösterilerek Antep'in İslahiye ilçesinde, 13 Temmuz 2017'de gözaltına alındıktan sonra tutuklanan KHK ile kapatılan dihaber muhabiri Erdoğan Alayumat ve tutuksuz yargılanan Nuri Akman’ın, 'Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme' ve 'Örgüte üye olma' iddiasıyla 45'er yıl hapis istemiyle Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davaya devam edildi. Mahkeme heyeti, Alayumat'ın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı 23 Mayıs'a erteledi.

Evrensel'den Volka Pekal’In haberine göre tutuksuz yargılanan Nuri Akman duruşmaya katılmadı. Erdoğan Alayumat ise duruşmaya tutuklu bulunduğu Samsun Bafra T Tipi Kapalı Cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Mahkeme heyeti ilk duruşmada bilgisayar ön belleğine kayıtlı internet sitelerine ait fotoğraflarla haber fotoğrafları sorulan Alayumat'ın çektiği MİT karargahı olduğu iddia edilen bir yerleşkenin fotoğrafı üzerinde durmuştu. Mahkeme çekilen fotoğrafların devletin gizli kalması gereken nitelikte belgeler olup olmadığının anlaşılması için Genelkurmay Başkanlığına sorulmasına karar vermişti. Ancak aradan geçen 2.5 aylık süreye rağmen dava açısından önemli bir nitelikte olan ve Alayumat'ın tutukluluk halini etkileyecek olan belge dosyaya gelmedi.

'ERDOĞAN'IN YAPTIĞI SUÇSA DÜNYADAKİ BÜTÜN GAZETECİLER YARGILANMALI'

Tanık olarak dinlenen Mezopotamya Ajansı Muhabiri Ahmet Kanbal, Erdoğan Alayumat'ı dihaber'de çalışırken tanıdığını belirterek Hatay ve Kilis'te bir yılı aşkın süre haber takibi yaptığı için Erdoğan ile yapılabilecek haberler, kimlerle görüşüleceği konusunda telefonda konuştuğunu söyledi. Dosyada kendisi ilgili geçen yüzü kapalı silahlı çocuklara ilişkin fotoğrafla ilgili konuşan Kanbal, "29 Haziran 2017 tarihinde Fırat Kalkanı hareketine dahil olan ÖSO içindeki Sukur El Cephet grubunun savaş için geliştirdiği çocuklara ait fotoğraftır. Fotoğraf ekran görüntüsü olarak alınmıştır. Tarafımca bizzat Erdoğan Alayumat'a gönderilmiştir. Haberle birlikte Suriye'deki savaşta çocukların savaştırıldığı ve bunun uluslararası sözleşmelere aykırı olduğuna vurgu yapmak amacıyla gazetecilik faaliyetinin denetim ve uyarı yapabilme ilkeleri çerçevesinde kamuoyuyla paylaşılmıştır ben de buna tanığım. Eğer Alayumat'ın yaptığı bu faaliyet suç olarak lanse ediliyorsa ben ve dünyadaki tüm gazeteciler bu suçu işlemişlerdir. Hepimizin yargılanması gerekir. Gazetecilik suç değildir" şeklinde konuştu.

'ALAN TMO'YA AİT'

Kanbal, MİT yerleşkesi olduğu iddia edilen yerleşkenin TMO'ya ait buğday siloların bulunduğu alan olduğunu belirterek MİT tarafından kullanıldığı iddialarının geçmişte de dile getirildiğini söyledi. Hatay'da çalıştığı süre içerisinde askeri bölgelerin tabela ile belirtildiğini ve izin alarak fotoğraf çektiklerini dile getiren Kanbal, söz konusu alanı bildiğini ve orada herhangi bir tabela olmadığını söyledi.

'GAZETECİLERİN TUTUKLANMASI ESAS HALİNE GELDİ'

Alayumat'ın avukatı Tugay Bek, Müvekkilin tutuklu olmasına neden olan fotoğrafların habercilik faaliyeti olduğunu söyledi. Gazetecilik faaliyeti nedeniyle açılan davalarda tutuklamanın istisna olması gerekirken esas haline geldiğini ifade eden Bek, AB'nin son ilerleme raporunda Türkiye'de tutuklu gazetecilere dikkat çekildiğini belirterek AİHM'nin bireysel başvuruları üzerine Şahin Alpay ve Mehmet Alpay için verdiği karara dikkat çekti.

Erdoğan Alayumat'In örgüt üyesi olması için bir örgütsel hiyerarşiden, süreklilikten bahsedilmesi gerektiğini dile getiren Bek, ajanlık sonuçlanmasında da hangi ülkeye ne vasıtasıyla ajanlık yaptığının belirtilmesi gerektiğini söyleyerek iddianamenin acziyet içerisinde hazırlandığını dile getirdi. Alayumat'ın çektiği fotoğrafların ve görüntülerin Afrin operasyonu ile birlikte 3 aydır yayınlandığını ve suç sayılmadığı dile getiren Bek, Alayumat'ın yargılanıyor olmasının haberlerin muhalif nitelikli olmasından kaynaklı olduğunu ifade etti.

'9 AYDIR SUÇSUZ YERE TUTUKLUYUM'

Mezopotamya Ajansı'nın aktardığına göre söz alan Alayumat, kendisini daha iyi ifade edeceği gerekçesiyle Kürtçe savunma yapma talebinde bulundu. Bu talebi mahkeme heyeti tarafından kabul edilen Alayumat, tercüman aracılığıyla yaptığı savunmasında tanık Kanbal'ın ifadesine katıldığını belirtti. Alayumat, "Daha önce savunma yapmıştım. Aynen savunmama katılıyorum. 9 aydır suçsuz yere cezaevinde tutuklu bulunmaktayım. Gazetecilik faaliyetlerinden ötürü yargılanıyorum" diyerek tahliye ve beraatını istedi.

GENELKURMAY BAŞKANLIĞINDAN BEKLENEN BELGE GELMEDİ

Mahkeme Alayumat'ın tutukluluğunun devamına karar verirken duruşmayı da 24 Mayıs tarihine ertelendi. Mahkeme Genelkurmay Başkanlığından fotoğrafı çekilen yerleşkenin askeri amaçla kullanıp kullanılmadığına dair yazıyı göndermesi için yeniden müzekkere yazılmasına karar verdi. (HABER MERKEZİ)