Gazeteci Canpolat: İnan Kıraç'ı karıştırmamak için Levent Göktaş'ın gözaltına alınmasını kim engelledi?

Gazeteci Canpolat: İnan Kıraç'ı karıştırmamak için Levent Göktaş'ın gözaltına alınmasını kim engelledi?
Gazeteci Recep Canpolat, Necip Hablemitoğlu suikastının zanlısı Levent Göktaş’ın gözaltına alınması ile iş insanı İnan Kıraç'ın 'firardaki rolünün' anlaşılması için ifadesinin alınmasını 'aynı şahsın' engellediğini ima etti.

Artı Gerçek - Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastının firari şüphelisi emekli albay Mustafa Levent Göktaş'ın Türkiye'ye iadesinin Bulgaristan’da reddedilmesinin ardından, gazeteci Recep Canpolat'tan dikkat çekici bir iddia geldi. Denizcilik alanında uzman olan ve geçmişte iş insanı İnan Kıraç'ın Levent Göktaş’ı yatıyla İtalya'ya kaçıracağını iddia eden Recep Canpolat, "Göktaş’ın gözaltına alınmasını ve firarla ilgili Kıraç’ın ifadesinin alınmasını aynı kişinin engellediğini" ima etti.

Sedat Peker'in iddiaları ile gündeme gelen olaylar zincirinde, Göktaş'ın, Kıraç ile kara para soruşturması kapsamında ABD’de tutuklu bulunan Sezgin Baran Korkmaz arasındaki milyonlarca dolarlık hisse anlaşmazlığını 'çözen' kişi olduğu, bu süreçte İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun devreye girdiği, Göktaş'ın da Kıraç’a ait Kıraça Holding binasına girdikten sonra izini kaybettirdiği öne sürülmüştü.

Korkmaz, 80 milyon dolara aldığını söylediği hisseleri 40 milyon dolara devrederek, 40 milyon doları silmesi için kendisine baskı yapıldığını öne sürmüştü.

Canpolat ise bu iddialara gönderme yaparak, Twitter hesabından şu soruları sordu:

"Şubat - 2022’de, Hablemitoğlu cinayet zanlısı olarak, Mustafa Levent Göktaş’ın gözaltına alınması için soruşturma savcısının verdiği talimatı kim engelledi? İnan Kıraç’ın, Göktaş’ın firarındaki rolünü ortaya çıkarmak amacıyla ifadesinin alınmasını engelleyen şahıs aynı kişi mi?"

BULGARİSTAN İADEYİ NEDEN REDDETTİ?

Bulgaristan Hasköy Bölge Mahkemesi, 28 Kasım'da görülen davada Hablemitoğlu suikastı zanlısı Levent Göktaş’ın Türkiye'ye iadesini reddetti. Mahkeme başkanı Milena Peteva, Göktaş’ın ‘insan haklarına uygun ve adil biçimde yargılanmayabileceği’ gerekçesiyle sanığın Türkiye’ye iadesinin kabul edilmediğini açıkladı.

NE OLMUŞTU?

Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002'de Ankara'da uğradığı suikast sonucu öldü.

Ukrayna’ya kaçan Hablemitoğlu'nun katil zanlısı eski binbaşı Gökhan Nuri Bozkır, 27 Ocak’ta Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) operasyonuyla yakalanarak Türkiye’ye getirildi, suikastla ilgili olarak Levent Göktaş’ın ismini verdi.

Hakkında yakalama kararı bulunan Göktaş, Hablemitoğlu suikastının planlayıcısı olmakla suçlandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmasında altı şüpheli daha gözaltına alındı. Bozkır ve iki şüpheli tutuklanırken diğerleri serbest bırakıldı.

Savcılık haziran ayında yeni bir operasyon başlattı. Levent Göktaş ve Fikret Emek’in de bulunduğu dokuz şüpheli için gözaltı kararı verildi, sekiz kişi gözaltına alındı ancak Göktaş’a ulaşılamadı.

Adalet Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü, suikastın firari zanlısı emekli albay Mustafa Levent Göktaş için hazırlanan kırmızı bülten talebini 27 Ağustos'ta Interpol Genel Sekreterliği'ne göndermişti. Bunun üzerine emekli albay Göktaş için kırmızı bülten çıkarılmıştı.

Gözaltı kararları ve Peker'in iddiaları sonrası sosyal medyada "Levent Göktaş" ismiyle açılan hesaptan, "Saray’daki bazı isimlerin ifşa edileceği" söylenmişti.

Bu paylaşımlardan iki gün sonra Göktaş’ın avukatı Hüseyin Ersöz bir açıklama yayımlayarak, "müvekkiliyle bu süreçte bir iletişim kuramadığını ama hesabın sahte olduğunu" söylemişti. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar