Gazeteci Elif Akgül'e haber konuşmaları ve mesleki dayanışma suçlaması

HDK soruşturmasında gözaltına alınan gazeteci Elif Akgül'e gazetecilik faaliyetleri suçlama olarak yöneltildi. Editörle yaptığı haber görüşmeleri ve mesleki dayanışma eylemleri delil olarak sunuldu.

Gazeteci Elif Akgül'e haber konuşmaları ve mesleki dayanışma suçlaması

Canan COŞKUN


İstanbul – Halkların Demokratik Kongresi'ne (HDK) yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın düzenlediği operasyon kapsamında gözaltına alınan gazeteciler Elif Akgül, Yıldız Tar, Ercüment Akdeniz ve Ender İmrek, 18 Şubat’tan bu yana İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tutuluyor. Gözaltındaki kişilerin avukatlarıyla görüşme hakkı 24 saat boyunca kısıtlanmıştı. Avukat görüş kısıtlamasının sona ermesiyle dün gazeteci Yıldız Tar’ın ifadesi alınmıştı. Bugün de gazeteci Elif Akgül’ün ifadesi alındı. Akgül, emniyetin kendine yönelttiği sorulara ifadenin sonunda toplu olarak yanıt verdi.

HABER GÖRÜŞMELERİ SUÇ OLDU

Akgül’e sorgu sırasında 2012 yılından telefon dinlemeleri ve açık kaynak araştırmaları gösterildi. Akgül’e suçlama olarak yöneltilen telefon görüşmelerinden biri 2013’te 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda polisin DİSK binasına müdahalesiyle ilgili. Akgül, yaşananlarla ilgili bilgisayar başındaki mesai arkadaşını bilgilendiriyor. 3 Haziran 2013 tarihli bir görüşmedeyse Akgül, yine Bianet’ten mesai arkadaşıyla konuşuyor. Emniyet, görüştüğü kişinin kim olduğunu, Gezi eylemlerine katılıp katılmadığı, katılmak için talimat alıp almadığını sordu.

EMNİYET İSİMLERİ KARIŞTIRDI

Emniyet, Akgül’e dört haber sitesinde yayınlanan haberi de suçlama olarak yöneltti. Haberlerde Eğitim Sen Genel Merkezi eski Kadın Sekreteri olarak Elif Akgül Ateş’in ismi geçiyor, ancak emniyet bunu Elif Akgül olarak yorumlamış.

EMNİYETİN DELİLİNDE 'MUHABİR' YAZIYOR

Emniyet, Tekirdağ Başsavcılığı’nın soruşturması kapsamında 3 Haziran 2022’de arama yapılan HDK’nin Beyoğlu’ndaki binasında el konulan dijital materyallerden de bahsetti. Binada el konulan bilgisayardan çıkan bir listede Akgül’ün isminin yer alması delil olarak dosyaya kondu. Listede Akgül’ün isminin yanında “muhabir” yazıyor, Bianet uzantılı e-posta adresi de listede yer alıyor.

Emniyet, Akgül’e HDK’de hangi sıfatla bulunduğunu, konum ve faaliyetlerinin neler olduğunu, HDK’nin diğer meclis üyeleriyle bağının ne olduğunu sordu.

AKGÜL’ÜN CEVABI

Gazeteci Akgül, emniyetin sorularına ifadesinin sonunda toplu olarak yanıt verdi. Akgül şunları söyledi:

“2011 yılında sivil toplum örgütleri İstanbul’da bir çağrı yaptı. Bu çağrıya bağımsız bir feminist olarak katıldım ve delege olarak seçildim. Ankara’daki ilk genel kurula gittim. İsmi HDK olarak orada belirlendi. Orada genel meclise seçildim. İkinci toplantı olan genel meclis toplantısına katıldım. Bu toplantıda sadece kurullar seçildi diye hatırlıyorum, fakat hangi kurullar olduğunu şu an hatırlamıyorum. 2012 Aralık ayından itibaren aralıksız olarak gazetecilik mesleğine başladığım yıldan beri siyasal ve örgütsel faaliyette bulunmadım.

'TAPELERİ FETHULLAHÇI ÖRGÜTÜN POLİSLERİ VE SAVCILARI ÜRETTİ'

Bana okunan 2012 yılına ait tapeler Fethullahçı örgüte mensup polis ve savcılar tarafından hukuksuz bir şekilde üretilen kayıtlardır. 17-25 Aralık soruşturması kapsamında bu terör örgütü tarafından üretilen kayıtların hukuksuz olduğu tespit edilip şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verilmiştir. Aynı durum benim için de geçerlidir, ama tabi bana okuduğunuz tapelere dair bir şey söylemek gerekirse herhangi bir suç unsuru içermiyor. Suç ve şiddet çağrısı yapılmıyor ya da suç ve şiddet ikrarı yapılmıyor.

'TAPE KAYITLARI GAZETECİLİK FAALİYETİ'

2013 yılından itibaren olan tape kayıtlarının hepsi gazetecilik faaliyetidir. Gezi Parkı, 1 Mayıs ve diğer eylem ve etkinlikler tamamen gazetecilik faaliyeti kapsamında olup bianet.org haber sitesinde yayınlanmıştır. Bana gösterdiğiniz listelerde farklı bir bilgi yoktur.”

Akgül, açık kaynak araştırmalarında tespit edilen Elif Akgül Ateş isimli kişinin o olmadığını belirterek, kendisine gösterilen bir diğer haberin de mesleki dayanışmayla ilgili bir eylem olduğunu aktardı. Akgül, ifadesini şöyle tamamladı:

“HDK isimli yapılanmanın faaliyetleri, iç işleyişi, parasal ilişkileri ve faaliyet yürüten şahıslar hakkında bilgim ve irtibatım yoktur. Yaklaşık 10 yıldan beri HDK ile herhangi bir bağım kalmadı. Sadece gazetecilik yapıyorum ve kendi meslek alanımla ilgili çalışmalar yürütüyorum. Hiçbir zaman hiçbir suç örgütüne ya da şiddet içeren bir eyleme katılmadım, suç işlemedim, gazetecilik görevimi ifa ettim.”

ÜYESİ OLDUĞU DERNEK VE SENDİKA SORUSU

Emniyet, Akgül’e üyesi olduğu dernek ve sendikaları da sordu. Akgül, “DİSK Basın-İş Sendikası, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği, Folklor Kurumu Derneği, Türkiye İktisadi ve Ticari İlimler Fakültesi Talebeleri Staj Komitesi derneklerine aktif üyeliğim var. Ayrıca DİSK Basın İş sendikası üzerinden Uluslararası Gazeteciler Federasyonu üyelik kartına sahibim” dedi.

'DİNLEMELERİ YAPANLAR MAHKUM OLDU'

Akgül’ün avukatı Tora Pekin de şunları söyledi:

“Müvekkile suç oluşturan tek bir somut eylem hatta söz isnat edilmemiştir. 13 yıl öncesinde tümüyle anayasal örgütlenme ve ifade özgürlüğü kapsamındaki hareketler suçlama konusu yapılmıştır. Tapeler konusunda söylenecek tek şey, bir telefon dinlemesinin tam 13 yıl beklendikten sonra suçlama konusu yapılması hiçbir gerçek hukukçunun altına imza atmayacağı iştir. Üstelik yapılan dinlemeler de tamamen hukuka aykırıdır. İstanbul’da bu dinlemeleri yapanlar FETÖ/PDY adı verilen örgütün üyesi olmak suçunda mahkum olmuşlar, mahkumiyetleri kesinleşmiştir. Buna rağmen müvekkil hukuka aykırı delilleri kabul etmemekle birlikte iyi niyetli olarak hatırladıklarını söylemiştir. Görüleceği üzere ortada açıklanamayan suç oluşturan hiçbir içerik yoktur. Gerçekte müvekkile yönelik suçlamanın kendisi hukuka aykırıdırır. Bu nedenle en hızlı şekilde serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”

Emniyet işlemlerinin tamamlanmasının ardından aralarında gazeteci ve avukatların bulunduğu 53 kişinin savcılık sorgusu için yarın Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilmesi bekleniyor.

HDK