Gazeteci Oruç hakkındaki iddianame tamamlandı: 35 habere 22 yıl hapis istemi
Artı Gerçek - Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açık tanık Ümit Akbıyık’ın ifadeleri üzerine yürütülen soruşturma kapsamında 27 Nisan'da tutuklanan gazetecilerden Mehmet Şah Oruç hakkındaki iddianame tamamlandı. Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi “yetkisizlik" kararı vererek, iddianameyi Oruç’un ikamet ettiği Bitlis'e gönderdi. Bitlis 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi, "örgüt üyeliği" iddiasıyla hazırlanan iddianameyi kabul etti. İlk duruşmanın tarihi, mahkeme heyetinin tensip zaptı hazırlaması sonrası belirlenecek.
MA'DA ÇALIŞMASI GİZLİ BİLGİ GİBİ SUNULDU
63 sayfalık iddianamenin ilk beş sayfası, benzer davalardaki birçok iddianamede olduğu gibi "PKK/KCK işleyişine" ayrıldı. İddianamenin diğer bölümlerinde ise açık tanık Akbıyık'ın Oruç'un gazetecilik faaliyetlerine dair ifadelerine ve 35 habere yer verildi. İddianamede, Oruç'un Mezopotamya Ajansı'nda (MA) yayınlanan imzalı haberleri için "araştırılıyor" denilmesi dikkat çekti. Açık tanık Akbıyık, Oruç’un MA'da çalıştığını gizli bir bilgiymiş gibi belirtirken, "ANF ve Nuçe Ciwan gibi sitelere de haber gönderdiğini" iddia etti.
'KAYYIM FESTİVALİNİ ELEŞTİRMEK' SUÇLAMASI
İddianamede, PKK lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit hakkındaki haberler, tecridin kaldırılması talebiyle 2019'da açlık grevine giren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in eylemine dair kendisiyle yapılan söyleşi ve eski HDP milletvekillerinden alınan demeçler suçlama konusu yapıldı.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde kayyım tarafından organize edilen "Sur Yolu Festivali’ne" dair milletvekili ve kent sakinleriyle yapılan haberler, ilçedeki çatışmalarda ölen Hakan Arslan'ın kemiklerinin yedi yıl sonra ailesine bir torba içinde verilmesine dair baba Ali Rıza Aslan ile yapılan söyleşi, Rusya’nın 27 Şubat 2020'deki hava saldırısında 34 askerin öldürülmesi sonrası Rusya ile Türkiye arasına imzalanan 'İdlib Mutabakatı'na dair Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ile yapılan röportajlar da suç sayıldı.
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde sokağa çıkma yasakları nedeniyle yaşanan zorluklara dair “Yasak ve operasyonlar hayatlarını kâbusa çevirdi” başlıklı haberi de suç sayılarak, “Oruç’un örgüt üyesi olduğunun kanıtı" olduğu sürüldü.
GÖZALTINA ALINMASININ HABER YAPILMASI DA 'DELİL' SAYILDI
İddianamede, Mardîn’de haber takibi sırasında gözaltına alınan Oruç hakkında yapılan "Beş gazeteci yedi gündür keyfi olarak gözaltında" ve "Mardin’de gözaltına alınan gazeteciler serbest bırakıldı" başlıklı haberler de "MA'da çalıştığının kanıtı" olarak gösterildi.
İlgili iddianamede, Oruç'un aynı büroda çalıştığı arkadaşlarıyla telefonla görüştüğü belirtilerek, bu konuşmalar da suç unsuru olarak gösterildi. Ancak görüşmelerin HTS kayıtları iddianamede yer almadı. Oruç’un sanal medyada yaptığı haber paylaşımlarıyla da “örgüt propagandası yaptığı” savunuldu. İddianamede, Oruç’un savunmasına dair "suçtan kurtulmaya yönelik" değerlendirmesi yapıldı.
35 HABERE 22 YIL 6 AY HAPİS İSTEMİ
İddianamenin devamında, Oruç’un yaptığı haberlerin “örgütün hedefleri doğrultusunda yapıldığı ve örgüte hizmet ettiği” öne sürüldü. sonuç bölümünde ise Oruç’un “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlarını işlediği iddia edilerek, hakkında toplamda 22 yıl 6 aya varan hapis cezası talep edildi. Ayrıca Oruç’un öne sürülen iddiaları "birden fazla kez işlediği" ve bundan dolayı da caza artırımını düzenleyen zincirleme hükümlerinin uygulanması istendi. (Kaynak)
Gazeteci Fırat Can Arslan tutuklandı
Tutuklu gazeteciler Gök ve Oruç: ‘Bilgi alma konusunda izolasyon altındayız’
Tahliye edilen Kürt gazeteciler zılgıtlar eşliğinde karşılandı