Kadın heyeti yangın bölgesini ziyaret etti: 'İhmal, tedbirsizlik değil tercih'

Rojhat ABİ

DİYARBAKIR - Üç gün önce akşam saatlerinde Diyarbakır’ın Çınar ilçesi ile Mardin’in Mazıdağı ilçeleri arasında meydana gelerek 17 kırsal alanı etkileyen ve şuana kadar 15 kişinin ölümüne sebep olan yangında aralarında ağır yaralılarında bulunduğu 40'ı aşkın kişi de yaralandı. Çıkan yangında yüzlerce hayvan yangından dolayı yaralandı ve onlarca hayvan ise yanarak öldü. Binlerce dönüm tarla ise yok oldu.

KADIN HEYETİ YANGIN BÖLGESİNDE

Yangının ardından kurulan taziye yerlerine yoğun ziyaretçi akını sürüyor. Bugün, Tevgera Jinên Azad (Özgür Kadın Hareketi- TJA) öncülüğünde bir araya gelen Kürt siyasetçiler Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri ile birçok kadın belediye eşbaşkanının bulunduğu kadın heyeti yangın bölgesindeki köyleri ziyaret ederek yakınlarını kaybedenlere başsağlığı diledi.

ZİYARET SIRASINDA YANGIN ÇIKTI

Kadın heyeti daha sonra ilk olarak Köksalan Köyü'ne ardından da Yücebağ Köyü'ne geçti.

Heyet Yücebağ Köyüne ulaştığı esnada köyün karşısında bulunan Karasu Mahallesinde tekrar yangın çıktı. Yangın yağan yağmurla birlikte kendiliğinden söndü.

UÇAR: VALİ BUGÜN DEĞİL, YANGININ OLDUĞU GÜN LAZIMDI

Ziyaretlerin ardından Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Yücebağ köyünde açıklama yapıldı. İlk olarak söz alan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar şöyle konuştu:

"Bu ülkede sizin yaşam hakkınızı belirleyen şeyin kendisi, yaşadığınız coğrafya ve taşıdığınız kimliktir. Bu yangın Türkiye'nin başka bir yerinde gerçekleşmiş olsaydı bu kadar ölümün yaşanmayacağını hepimiz biliyoruz. Yangının olduğu ilk andan itibaren belediye eşbaşkanlarımız, belediye çalışanlarımız, ekipmanlarla birlikte yangın yerine ulaşmak için ellerinden gelen bütün imkanları seferber ettiler. O süreçte meclis grubundan arkadaşlarımız vali ve kaymakamlara ulaşmak için telefonlarını hiç durdurmadılar. O gün telefonlara çıkmayan vali biz gelmeden önce buradaydı. Gerçekleri konuşmak yerine Kürdistan'daki ihmallerini kapatmak üzere görev alan vali bizden önce buradaydı. Vali bugün değil, yangının olduğu gün lazımdı."

'BU BİR İHMAL, TEDBİRSİLİK DEĞİL, TERCİHTİR'

"Burası engebeli bir coğrafya. Yangını söndürebilecek tek ekipman helikopterdi. Gece görüşü olan helikopter olmadığı söylendi. Ama aynı günün sabahı helikopterler, cenazelere katılanların görüntüsünü almak için alçak uçuş yaptılar. Bu bir ihmal, bu bir tedbirsizilk değil, bu bir tercihtir. İktidarın Kürdistan'da yürütmüş olduğu politikaların adıdır."

Afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini yineleyen Uçar, yangında mağdur alolanları da suç duyurusunda bulunmaları çağrısı yaptı:

"Buradan sözümüz olsun, bu tür şeyleri tekrar yaşamamak için tedbirimizi de alacağız, yaralarımız da saracağız. Afet bölgesiyle birlikte bu mağduriyeti yaşayan halkımızın her bir ferdi suç duyurusunda bulun sun. 37 yıldır değiştirilmeyen elektrik direkleri için, yangında gönderilmeyen ekipmanlar ve helikopterler için suç duyurusunda bulunalım."

'AYLARDIR SÜREN DEDAŞ ZULMÜ VAR'

Daha sonra konuşan TJA aktivisti Harika Peker de yangında sorumluluğu olan DEDAŞ personelinin istifasını istedi ve şöyle konuştu:

“Doğa olayı olarak söyleniyor ama bu doğa olayı değil tedbirsizliktir. Tedbir alınmayınca felaket oluşuyor. Bu durum Kürdistan’da yürütülen özel savaş politikalarına bağlıdır. Bu politikalarla halkımız mağdur ediliyor. Kürtlerin doğası katlediliyor, talan ediliyor. Yangına bilerek müdahale edilmedi. Çağrımızdır; Kürdistan’da bir şey olunca, Kürt ve Kürdistan söz konusu olunca herkes sessiz kalıyor. Bugün üç köyü ziyaret ettik. Aylardır süren bir DEDAŞ zulmü var. Bu durumdan sorumlu olan vali ve DEDAŞ sorumluları derhal istifa etmelidir. Giden canların nedeni onlardır. Bizler bu sürecin yakından takipçisi olacağız. Bunu herkes bilsin."