Hasta mahpus Hulki Güneş’in dosyası AYM’ye taşındı, avukatı çağrı yaptı: Bu krizi çözün

Hasta mahpus Hulki Güneş’in dosyası AYM’ye taşındı, avukatı çağrı yaptı: Bu krizi çözün
30 yılı aşkındır cezaevinde olan hasta mahpus Hulki Güneş, mahkeme kararıyla kaldırılan “disiplin” cezaları gerekçesiyle tahliye edilmiyor. İnfaz hakimliğinin itirazlarını reddetmesi üzerine Güneş’in avukatı Sedat Akbal, AYM’ye başvurdu.

Artı Gerçek - Cezaevlerinde yaşanan ihlaller sürüyor. Yıllardır cezaevlerinde olan mahpuslar infazları yakılarak tahliyesi engelleniyor. Bunlardan biri de İzmir Aliağa Şakran 4 Nolu T Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan 59 yaşındaki Hulki Güneş.

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) hasta mahpus listesinde olan Hulki Güneş, Ankilozan Spondilit ve akciğer hastalığına yakalandı. Sırasıyla Muş, Diyarbakır, Tekirdağ ve son olarak İzmir Aliağa Cezaevi'nde sevk edilen Güneş hakkında, 32 yıllık tutukluluğu boyunca birçok disiplin soruşturması açıldı. Güneş’in tahliyesinin engellenmesinin nedeni ise daha önce cezaevi idaresi tarafından verilen ancak mahkemece iptal edilen “Disiplin” cezaları.

ŞARTLI SALIVERME HAKKINDAN YARARLANAMIYOR

Müvekkilinin hukuka aykırı bir şekilde cezaevinde tutulduğunu belirten avukatı Sedat Akbal, verdiği tüm hukuk mücadelesini kişisel blogunda detaylı bir şekilde paylaştı. Müvekkili hakkında verilen ve tahliyesinin engellenmesine gerekçe gösterilen 3 disiplin cezasından birinin mahkemece “iptal” edildiğini belirten Akbal, bloğunda müvekkili ile ilgili tüm süreci paylaştı.

AVUKAT AKBAL: ŞARTLI SALIVERME ÖNÜNDE ENGEL YOK

Hulki Güneş'in Avukatı Sedat Akbal, İzmir 3. İnfaz Hakimliğine müvekkili ile ilgili hazırlanan müddetnameye itirazda bulundu. Müvekkili ile ilgili verilen 3 disiplin cezasından birinin mahkeme kararıyla iptal edildiğini hatırlatan Akbal, “İptal” kararının yasal hükmünün açık olduğunu belirterek “İptal” kararının hukukta “yok hükmünde” olması manasına geldiğini vurguladı. Müvekkilin 2 adet hücre cezası göründüğünü belirten Akbal, hasta mahpus olan müvekkilinin şartlı salıverme önünde maddi ve hukuki bir engel bulunmadığını söyledi.

İFAZ HÂKİMLİĞİ İTİRAZI REDDETTİ

Avukat Akbal’ın başvurusunu değerlendiren İzmir 3. İnfaz Hakimliği, “Tutuklu veya hükümlü iken firar veya ayaklanma suçundan mahkum edilmiş bulunanlar ile disiplin cezası olarak üç defa hücre hapsi cezası almış olanlar, bu disiplin cezaları kaldırılmış olsa bile şartla salıverilmeden yararlanamazlar” gerekçesini öne sürerek itirazı reddetti. İzmir 3. İnfaz Hakimliği’nin 22 Ağustos 2023 tarihli bu kararının ardından avukat Akbal, AYM’ye bireysel başvuruda bulundur.

“KALDIRMA” VE “İPTAL” KARARLARI AYRI

Verilen bu kararın hukuki olmadığını belirten Akbal, “Kaldırma” ile “İptal” kararı arasında fark olduğunu söyledi. Müvekkili ile ilgili verilen bir disiplin cezasının hem Diyarbakır hem de Karşıyaka İnfaz Hakimlikleri tarafından “İptal” edildiğini vurgulayan Akbal, iptal kararının yok hükmünde olduğunu söyledi. Akbal, savcılığın hakimlik kararını uygulamaya yanaşmadığına işaret etti.

'MÜDDETNAMEYE İTİRAZ EDİYORUZ'

Müvekkilinin Ocak 2023’te çıkması gerektiğini ancak bir yıldır fazla yattığını belirten Akbal, müvekkili ile ilgili en temel sorunun savcılığın düzenlediği müddetname olduğunu söyledi.

Müvekkili hakkında düzenlenen müddetnamede “2030 yılında şartlı salıverilir” ibaresi bulunduğunu hatırlatan Akbal, “Biz bu müddetnameye itiraz ediyoruz. Usul ve yasaya uygun müddetname düzenleme görev yetki ve sorumluluğu infaz savcılığına aittir. Hâkimlikler denetim organlarıdır. Müddetname her zaman resen veya başvuru üzerine düzenlenebilecek bir belgedir. Dolayısıyla savcılığı görevini yerine getirmeye getirmemesi halinde hakimlikleri hukuka uygun bir denetim yapmaya davet ediyoruz” dedi.

AYM’YE “BU İNSANİ VİCDANİ VE ANAYASAL KRİZİ ÇÖZÜN” ÇAĞRISI

“Müvekkilin masumiyeti yaşı sağlık durumları cezaevinde kaldığı süre itibariyle konu insani ve vicdani bir krize ve trajediye dönüşmüş durumdadır” diyen Akbal, hakimlik kararlarının uygulanmaması nedeniyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunduklarını söyledi. Akbal, şunları söyledi:

“Bir çok hak ihlalini içeren konu halihazırda hakimlik kararlarının uygulanmaması nedeniyle hukuki ve anayasal kriz haline gelmiş bulunmaktadır. Konu bireysel başvuru yoluyla bütün yönleriyle AYM önündedir. Yüksek Mahkemenin müvekkil başvurusunu öncelikli olarak ele alarak bu insani vicdani ve anayasal krizi çözmesi için basın aracılığıyla çağrıda bulunuyoruz. Konu TBMM ve Adalet Bakanlığı gündemine de aksetmiş olması itibariyle tekrardan basın aracılığıyla hukukun, hakimlik kararlarının işletilmesi için yasama ve yürütme organlarında basın aracılığıyla çağrı yapıyoruz. Hukuk sadece kağıda dökülen yasa metinleri değildir. Hukuk kutsal değerlerden teamüllerden örf ve adetlerden toplumsal vicdandan sadır olan uygarlığın bütün değerlerini içeren evrensel bir bilimdir. Anılan nedenlerle insani vicdani ve anayasal bir kriz bir trajedi haline gelen durum idari denetim ve yasama araçlarıyla mutlaka ivedilikle giderilmelidir.”

NE OLMUŞTU?

Evli ve beş çocuk babası olan Hulki Güneş, 1992 yılında gözaltına alındı. Gördüğü işkencelerin ardından tutuklanan Güneş, Diyarbakır 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından yapılan yargılama sonucunda “Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Güneşin avukatları dosyayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AHİM) taşıdı. 19 Haziran 2003 tarihinde AİHM, DGM’lerin yapısı ve tanıkların mahkemede dinlenmemesi, sorguya tabi tutulmaması nedenleriyle ihlal kararı verdi.

AİHM kararına rağmen yeniden yargılama yapılmadı. 2013 yılında çıkarılan "4. Yargı Paketi"nin yasalaşması üzerine Güneş’in yargılaması yeniden yapıldı. Yenilenen yargılamada ifade veren tanık askerler, Güneş'i görmelerini, tutanakta ne olduğunu bilmeden imzaladıklarını söyledi. Tüm bunlara rağmen Güneş’e yine müebbet hapis cezası verildi. 30 yılı aşkın süredir cezaevinde olan Güneş, Ocak 2023’te tahliye olması gerekiyordu. Ancak infazı yakılarak bu süre uzatılıyor.

Öne Çıkanlar