Hatay'da eğitim ağır hasarlı: 'Burada hiç bir şey normal değil'

Hatay'da eğitim depremin gölgesinde başladı. İki-üç okulun birleştirilerek eğitim yapılan kentte beslenme ve temizlik sorunlarının devam ettiğini belirten TÖB-SEN Genel Sekreteri Hizam Hasırcı duruma tepki gösterdi: Burada hiç bir şey normal değil

Mehmet MENEKŞE

Artı Gerçek - Hatay'da, Antakya ve Defne'de eğitim-öğretim sorunlarla başladı. 6 Şubat depreminin üzerinden yirmi bir ay geçmesine karşın eğitim-öğretimde yaşanan sorunlar çözüme kavuşturulamadı. Artı Gerçek’e konuşan Türkiye Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖB-SEN) Genel Sekreteri Hizam Hasırcı, eğitimin iki-üç okulun bir arada ya da konteyner okullarda verildiğini, ulaşım, beslenme, temiz su ve güvenlik sorunları yaşandığını anlattı. Hasırcı, "burada uygulanan düzen, bizlere reva görülen yaşam tarzının adalet ile vicdanla, insanlıkla, yasalarla bağdaşacak hiçbir yanı yok. Burada hiç bir şey normal değil” diye yaşananlara tepki gösterdi.

'OKUL, DERSLİK SORUNU ÇÖZÜLMEDİ'

Hizam Hasırcı, Hatay'daki eğitim tablosunu şöyle özetledi:

“Depremin üzerinden yirmi bir ay geçti, bu süre zarfında az hasarlı, orta hasarlı okulların onarımı yapılmadığı gibi yeni okul yapılmadı. Hatay Valisi bütün okullar yapılmış gibi gösteriyor ama ortada yapılmış bir okul yok. Hatay’da depremde her üç okuldan biri hasar gördü, 1604 okulun 210’u yıkıldı. Özellikle Defne ve Antakya ilçelerinde okul ve derslik sorunu devam ediyor. Deprem sonrası 180 okul orta hasarlı iken bunların 141’i için güçlendirme kararı alınmıştı ancak bu konuda ciddi bir çalışma göremedik. Çünkü hala eğitim-öğretim konteyner okullarında devam ediyor, hatta öğrencilerin üçte ikisi konteyner okullarında veya iki-üç okulun olduğu aynı binada eğitim görmekte. Sınıfların mevcudu ortalama 40 kişilik.”

'KONTEYNER OKULLARIN HALİ PERİŞEN'

Konteyner sınıflarda ders işlemenin çok zor olduğunun belirten Genel Sekreter Hasırcı şöyle konuştu:

“Burada iki üç okul birleştirilerek eğitim-öğretim yapılmaya çalışılıyor. Özellikle Hatay’ın Defne ilçesinde kesinlikle yeni yapılmış tek bir okul binası yoktur. Hala binlerce çocuk konteynır okullarda ders görüyor ve buralarda da ikili eğitim yapıldığı gibi bir sürü sorun yaşanıyor. Konteynırların halleri perişan, burada sık sık elektrikler kesiliyor, kışın ısınmıyor, yazın aşırı sıcak, sınıflarda ders anlatırken sesler birbirine karışıyor. Konteynır sınıflarda çok sağlıklı ders işleyemiyoruz, öğrencinin dikkati yan taraftan gelen seslere kayıyor. İki, üç okul birleştirildiği için okullarda ikili eğitim yapıyor, sabahçı öğrenciler daha gün ağarmadan yola düşüyor. Öğlenci öğrencilerin evlerine gitmesi yatsıyı buluyor. Ulaşım sorunu var ve öğrenciler otostop yaparak okula gitmeye çalışıyor.”

'OKUL TERKLERİ ARTACAK'

Eğitimde yaşanan sorunlar nedeniyle eğitime ulaşmanın zorlaştığını ve okul terklerinin artacağına dikkat çeken Hizam Hasırcı şu şekilde konuştu;

“Tasarruf tedbirleri kapsamında otuz kilometre mesafeden uzak yerlere artık servis gitmiyor. Defne ilçesinde lise çağında okuyan 8 bin öğrenci var ve taşımalı eğitimde servisten faydalanan öğrenci sayısı 350 öğrenci. Okula ulaşım sorunu nedeniyle okul terk edenler var ve bu okulu terk edenlerin giderek çoğalmasından endişe ediyoruz. Depremden sonra insanların işleri bozulmuş, evleri başına yıkılmış, çocuklarını okutmak için ev kiralayacak, servis tutacak maddi güçleri yok. Biz öğretmen olarak bunlara tanık oldukça içimiz sızlıyor. Yaşanan sorunları dile getirdiğimiz için, özüm bulunsun dediğimiz için baskılara maruz kalıyoruz. On yedi yıllık öğretmenim on altı kez soruşturma geçirdim, sekiz disiplin cezası aldım, meslekten de atılsam bir sendikacı, öğretmen olarak ben bunları söylemeye devam edeceğim. Vicdanen çok rahatsızım, her gün bu çocukları bu sorunlar yumağı içinde görmekten bizler de bunaldık. Şunu net ifade edeyim, burada uygulanan düzen, bizlere reva görülen yaşam tarzının adalet ile vicdanla, insanlıkla, yasalarla bağdaşacak hiçbir yanı yok. Burada hiçbir şey normal değil.”

'ÇOCUKLAR OKULDA AÇ'

Çocukların okulda aç derslere girdiğini belirten Hasırcı; “Beslenme ve temiz su sorunu hat safhada. Okul kantininde bir su on liraya satılıyor ve öğrenciler bırakın yiyecek almayı su alamıyorlar. Esnaf depremden sonra toparlanamadı, işsizlik arttı, aileler çocuklarının cebine bir su parası koyamaz durumda. Çocuklar şebeke suyundan içmek zorunda kalıyor ve bu suyun temizliği tartışılır durumda. Çocukların çoğu okula harçlık almadan geliyor ve bu nenle çocuklar okulda aç ve susuz kalıyorlar. Depremzeden sonra halk zor durumda ve çocuğuna harçlık verecek durumda değil. Çocukların çoğu derslere aç giriyor, evine gidene kadar okulda aç bekliyor” dedi.

'TEMİZLİK DİYE BİR ŞEY YOK'

Hatay'daki eğitim sorunlarından birinin de temizlik olduğunu belirten Hasırcı şu bilgileri verdi:

"Temizlik konusunda acil önlem alınması gerektiğini belirten Hasırcı; “Hatay’da okullar birleştirilmiş, ikili eğitim yapılıyor ve okulların temizliği çok önemli. Sabah gelen öğrenciler okulu kirletiyor ve öğleden sonra gelenler aynı kirli sınıflara, lavabolara tuvaletlere giriyorlar. Devlet tasarruf edeceğim diye okullara üç gün çalışacak temizlik elamanı alıyor, bu kişiler de ücreti az bulduğu için çalışmıyor. Okul müdürleri temizlik elamanını beş gün çalıştırıyor ve iki günün parasını da velilerden alıyor ve bir de velilerin sırtına temizlik yükü yükleniyor.”

'PSİKOSOSYAL DESTEK ÇALIŞMALARI YETERSİZ'

Deprem sonrası öğrenciler yeterli psikososyal desteğin verilmediğini belirten Hasırcı şunları söyledi:

“Çok büyük yıkıma neden olan 6 Şubat depremi sonrası okullarda psikososyal destek sağlanamamış, hiçbir şey olmamış gibi eğitim öğretim sürecine başlanılmıştır. Psikososyal destek, travma ve yas yaşayan hem öğrenciler hem de öğretmenler için gerekli bir süreçti. Deprem sonrası öğrenciler, ağır travmalar yaşamış ve bu travmaların eğitime olan etkisi büyük olmuştur. Özellikle öğrencilerin psikososyal destekten yoksun kalmaları okula odaklanmalarının önüne geçmiştir. Bu durum öğrenci başarısında ciddi düşüşlere yol açmaktadır.”

Taşımalı eğitimde ‘tasarruf’:‘ Yine ilk, kız çocuklarının eğitiminden feragat edilecek'