'Hayata Dönüş Operasyonu' davası 15 Eylül'e ertelendi

Yağmur Kaya

+GERÇEK- İstanbul’da Bayrampaşa Cezaevi’ne düzenlenen "Hayata Dönüş Operasyonu"nu ile ilgili 194 asker hakkında açılan dava, Bakırköy 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Bayrampaşa Cezaevi’ne düzenlenen ve "Hayata Dönüş" adlı verilen 19 Aralık 2000 tarihli operasyona dair 194 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. 46'ıncı celse kimlik tespitinin ardından başladı. Mahkeme de dönemin Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun Ses ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılarak tanık olarak dinlendi.

'DEVLETE MEYDAN OKUNAN YERLER HALİNE GELDİ' SAVUNMASI

Cezaevlerinin devlete meydan okuyan yerler haline geldiğini ileri süren Ertosun, cezaevlerinin siyasi tutuklular için bir okul görevi gördüğünü, eylem planlarının yapıldığı, personelin rehin alındığı, içeriye silah ve mermilerin sokulduğu, koğuşlara girilemediğini ileri sürerek "Özetle devlete meydan okuyan yerler haline geldi" dedi.

'KENDİSİNE VERİLEN EVRAKLARI OKUYOR'

Müdafi avukatları, "Büyük ihtimalle kendisine verilen evrakları okuyor. Usul kurallarına uygun değil" diyerek tanık Ertosun'un bildiri okur gibi tanıklığını monitörden okumasına itiraz etti. Ertosun aradan olayın üzerinden 22 yıl geçtiği için bazı notlar çıkardığı savunmasında bulundu.

'ÖLÜMLER YAŞANMASIN DİYE ÖPERASYON YAPILDI'

Ertosun, ölüm orucunun 61'inci günden sonra risk teşkil ettiği için ölümler yaşanmasın diye operasyon yapıldığını savundu. Müdafi avukatlardan Murat Çelik, Ertosun'a "Operasyondan önce herhangi bir can kaybı yaşandı mı?" diye sordu. Ertosun, "Hayır" cevabını verdi.

Ertosun, "Operasyondan önce heyetler uzlaşma için araya girdiler ancak istekleri karşılamaz nitelikteydi. 19 Aralık’ta direniş olmuştur bu yüzden operasyon yapılmak zorunda kalındı. F Tiplerini gezen Avrupa Birliği heyetleri üst standartlarda olduğunu söylemişlerdir" dedi.

"F Tiplerinin yapımına başlanması kararı ne zaman alındı ve sizin bu kararda dahliniz var mı?" sorusu "yargılamayla alakalı değil" denilerek engellendi. Ertosun, cezaevlerinde aramalar yapılamadığını iddia ederek, "Ben toplantıya katıldım, toplantıda cezaevi araması kararı aldık. O zaman Adalet Bakanlığı’nda, İçişleri Bakanlığında toplantılar yapıldı. Sağlık bakanlığı temsilcileri katıldı" dedi.

'OPERASYON KARARI SAVCILARINDI'

Operasyonun Ankara’da İçişleri ve Adalet Bakanlığında takip ettiğini ifade eden Ertosun, "Savcılarla devamlı görüşüyorduk, değerlendiriyorduk" dedi. Operasyon kararı yetkisinin kendisinin değil Savcıların yetkisi olduğunu ifade eden Ertosun'a, müşteki avukatı, "Yetki sizde değilse savcılar sizi niye aradılar?" diye sordu. Ertosun, operasyon sorasında kriz merkezinde bulunduğunu ve gelen raporları aldığını ve kriz merkezinde başka kimler vardı hatırlamadığını söyledi.

SAADETTİN TANTAN'IN DA KATILMASI TALEBİYLE 15 EYLÜL'E ERTELENDİ

Ara kararda, Telsiz İşleri Genel Müdürlüğü'ne yazılan müzekkerenin tekidine, Zeki Bingöl'ün adres tesbiti için yeniden işlem yapılmasına, bir kısım sanık müdafilerinin mazeretlerinin kabulüne duruşma gününü UYAP'tan öğrenmelerine, Silivri Cezaevi Savcılığına 3'Nolu ara kararı doğrultusunda müzekkere yazılarak herhangi bir maket olup olmadığının sorulmasına, Jandarma Genel Komutanlığı'na müzekkere yazılarak dava konusu operasyon sürerken operasyonla ilgili tutulan bir rapor varsa, raporun gönderilmesine, Milli Güvenlik Genel Kuruluna müzekkere yazılarak Kasım 1999 ve 19 Aralık 2000 tarihleri arasında dava konusu cezaevi ile ilgili herhangi bir karar alınıp alınmadığının sorulmasına, Adalet Bakanlığı'nda görevli operasyon sırasında bakanlıkta bulunan müsteşar yardımcısı ve tetkik hakimlerine yönelik talebin bu celse dinlenen tanık beyanı gözetilerek reddine, Saadetin Tantan'ın tespit edilen adresinden SEGBİS üzerinden beyanı alınmak üzere işlem yapılması talep edilerek 15 Eylül 2020 saat 10:30 ertelendi.