'HDP seçmeni yeni sistem tahayyülünde de dışlandığını düşünecektir'
Muhalefetin mutabakat metnini değerlendiren Yüksel Genç, "HDP seçmeni özellikle yeni sistem tahayyülünde de makbul görülmediğini, eşitlenmediğini hatta dışlandığını düşünecektir” dedi.
Remzi BUDANCİR
+GERÇEK - Seçim tartışmalarının giderek arttığı bu dönemde siyasette saflar belirginleşiyor. Bir tarafta iktidar bloğundan AKP-MHP’nin oluşturduğu "Cumhur İttifakı" diğer tarafta ise muhalefet cephesinden CHP-İYİ Parti’nin oluşturduğu "Millet İttifakı" bulunuyor.
Kamuoyu araştırmalarına göre oy oranı yüzde 13 ve üzerinde görünen ve olası seçimde kilit parti konumunda olan HDP ise hiçbir ittifakta yer almıyor.
'YARININ TÜRKİYESİ'
Seçim tırmandığı son dönemde muhalefet cephesinden CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Demokrat Parti bir araya gelerek "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" metni üzerinde uzlaştı. Uzlaşı sağlanan metin dün yapılan basın toplantısında kamuoyuna açıklandı. "Yarının Türkiye’si" sloganıyla gerçekleşen toplantıda açıklanan metinde özellikle Kürt meselesi bağlamında ne tür mesajlar içerdiği merak edilen konular arasındaydı.
YEREL YÖNETİMLER VE KAYYIM UYGULAMASI
Parlamenter sisteme dönüş, YÖK’ün kaldırılması, Cumhurbaşkanının yetkisinin azaltılacağı, seçim barajının yüzde 3’e düşürüleceğine ilişkin vaadin olduğu metinde yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve kayyım sisteminin sona erdirileceği başlıkları da vardı.
Metne göre yerel yönetimlerin yetki ve sorumlulukları arttırılacak, merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki idari denetiminin sınırlarını açıkça belirleyerek yerindelik denetimi anlamına gelen vesayet uygulamalarına son verilecek. Seçimle gelenin seçimle gitmesini güvence altına alınarak, yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyım uygulamalarına son verilecek.
'GEÇMİŞ PARLAMENTER SİSTEMİN GÜNCELLENMİŞ HALİ'
HDP’siz muhalefet partilerinin uzlaştığı bu metinin Kürt seçmene nasıl yansıdığı, bu adımın Kürt meselesine çözüm olup olmayacağı en çok merak edilen konular arasında.
Muhalefet partilerinin üzerinde uzlaştığı metni +Gerçek’e değerlendiren Diyarbakır merkezli Sosyo Politik Saha Araştırıları Merkezi Koordinatörü Yüksel Genç, açıklanan mutabakat metninin, tek partili cumhurbaşkanlığı sisteminin ortaya çıkardığı otoriter vurgular karşısında demokrasiye dair vaatler içermekle beraber, içerik olarak geçmiş parlamenter sistemin güncellenmiş formlarını anımsattığını söyledi.
Genç, "Meclisin yetkilerinin arttırılması, güçler ayrılığına dair kesin vurgular, cumhurbaşkanının sorumsuz yetkili olarak daha sembolik bir yere çekilmesi geçmişte de vardı. Burada veto yetkisinin cumhurbaşkanının elinden alınmış olması, buna karşı meclisin yetkilerinin geçmişe oranla güçlendirilmiş olması ve yürütmenin geçmişte ki gibi başbakan ve bakanlar kuruluna devri, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu demokrasiyi geliştiren idari yapılanmaya yol açar mı, göreceğiz. Demokrasinin her şeyden önce bir zihniyet meselesi olduğu unutulmamalı" dedi.
MAKBUL OLANLAR VE OLMAYANLAR AYIRIMI
Muhalefet cephesinin yan yana geldiği bu mutabakat metninde HDP yoktu. Buna ilişkin eleştiriler devam ediyor.
Yüksel Genç, güçlendirilmiş parlamenter sistem inşacısı olan bu muhalefetin içinde Türkiye'nin 3’üncü büyük partisi HDP’nin, Kürtlerin, emekçilerin ve kadınların olmadığına dikkat çekerek, "Hala makbul olanlar ve olmayanlar ayrımı karar alıcı mekanizmalara damgasını vuruyor ise oradan nasıl çoğulcu bir demokrasi ortaya çıkabilir" sorusunu sordu.
Sistemin demokrasi üretmesinin koşulunun toplumun çoğulcu yapısının eşit özneler olarak tanınmasından geçtiği tespitinde bulunan Genç, eleştirilerini sıraladı:
'HDP ORADA YER ALMAYI TALEP ETMEDİ' SÖYLEMİ
"6’lı masa toplandığından bu yana özellikle HDP üzerinden yürütülen tartışmalarda şunu çok sık duyuyoruz; HDP bu mutabakat toplantılarında yer almayı talep etmedi! Oysa vaadi demokrasi olan talep beklemez. Talep gerekmez! Kaldı ki burada söz konusu olan Türkiye'nin demokratikleşmesinin anahtarı olan bir sorunun temsilcileridir. Ayrıca demokrasi çoğulculuğu tanır, karar ve uygulama süreçlerine katar ve eşitlerse demokrasi olur!"
'YERELİN İRADESİNİN TAM GÜVENCEDE OLDUĞU SÖYLENMİYOR'
Bir diğer merak edilen konu bu mutabakat metninin, ya da vaatlerin Kürt meselesi bağlamında nasıl karşılık bulacağı.
Açıklanan mutabakat metninde Kürt sorunu gibi anahtar sorunların çözümüne dair güçlendirilmiş parlamenter sistemin çözüm sunma yeteneğine dair vurguların belirgin olmadığına dikkat çeken Genç, şöyle dedi:
"Evet, kayyım atama sistemi reddedilmiş ama 6 yıl önceye kadar yerel yönetimlere kayyım atama alışkanlığı yine yoktu. Ama demokrasi de yoktu. Metinde yargı kararı olmadan yerel yöneticinin görevden alınamayacağı, alınan yerel yöneticinin yerine meclisten birinin seçileceği yazılmış. Ama zaten 6 yıl önce de yasa bunu söylüyordu. Mesele yasanın ne dediği değil, nasıl uygulandığıdır. Yani kayyım atamalarının reddi ve görevden alma usullerinin eskisi gibi düzenlenmesi bize yerelin iradesinin güvencede olduğunu tam olarak söylemiyor. Ayrıca demokratikleşme yolunda bir Türkiye’nin ihtiyacı olan şey güçlendirilmiş, hatta özerkleşmiş yerel yönetimler iken bu konuda kapalı bir vaat dışında pratik bir şey demiyor metin."
KİLİT SEÇMENİN HDP SEÇMENİ OLDUĞU GERÇEĞİ
Yüksel Genç, metinde geçmiş parlamenter sistem güncellenirken, demokrasinin nasıl inşa olacağı hususunun belirsiz bırakıldığını hatırlattı ve şöyle konuştu:
"Kürt sorunu başta olmak üzere ülkenin temel sorunlarının çözümüne dair ikame edilecek sistemin çözüm yeteneği ve kapasitesi de henüz belirsiz. Peki bu mutabakat Kürt seçmeni nasıl etkiler? Kürt sorununa çözüm odaklı beklentisi olanlar için şimdilik pek bir şey söylemeyebilir mutabakat. Bu nedenle Cumhur İttifakı karşısında Millet İttifakı adayını destekleme konusunda daha istekli davranmayacaktır. HDP seçmeni özellikle yeni sistem tahayyülünde de makbul görülmediğini, eşitlenmediğini hatta dışlandığını düşünecektir.
Seçimin, hatta seçimden sonrasının karar alıcı meclis aritmetiğinin kilidi olmayı elinde tutup, hatta bu yanı güçlendirerek restorasyon sürecinin, kendisinin de dahil olduğu yeni demokratik bir sistem karakterine bürünmesine zorlayabilir. AKP de kararsızlaşmış önceliği Kürt sorununun çözümü olmayan seçmen için ise masa sakini muhalefet partileri daha esaslı bir adres olarak güncellenebilir. Ama bu durum kilit seçmenin HDP seçmeni olduğu gerçeğini değiştirmez şu aşamada."