HDP'li Önlü: AKP-MHP ittifakının bu ülkeyi yönetme tarzı artık faşizm durumuna gelmiştir
HDP'nin örgütlenmeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Alican Önlü, 'Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü' ile Türkiye'de ortak bir mücadele zemini yaratmaya çalıştıklarını söyledi.
Halkların Demokratik Partisi, yerel seçimlerde kazandığı belediyelere kayyımların atanması, Hakkari milletvekilleri Leyla Güven, Diyarbakır milletvekilleri Musa Farisoğulları ile CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun milletvekilliklerinin düşürülmesinin ardından Edirne ve Hakkari'den Ankara’ya 'Darbelere karşı demokrasi yürüyüşü' düzenleme kararı aldı.
Sadece yürüyüşün başlayacağı iki kentte değil, yürüyüşün güzergahında olan 10 ile giriş çıkış kısıtlaması getirilmesine rağmen HDP’liler 15 Haziran'da Edirne ve Hakkari’den yola çıktı.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın liderliğindeki darbelere karşı demokrasi yürüyüşçüleri, Hakkari'den, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın liderliğindeki HDP heyeti tüm baskı, yasak ve polis şiddtne rağmen Edirne’den yola çıktı.
İki gruptan Hakkari kolunun 19Haziran'da, Edirne kolununise 20 Haziran'da Ankara'da olması bekleniyor. 'Darbeler karşı demokrasi yürüyüşü'nün Ankara'ya ulaşmasının ardından, Buldan ve Sancar, 20 Haziran'da kamuoyuna açıklama yapacak.
'ARTIK FAŞİZMİ KLASİK BİR MUHALEFET TARZI İLE DURDURAMAYIZ'
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın liderliğindeki Hakkari yürüyüş kolunda yer alan HDP'nin Tunceli Milletvekili ve Örgütlenmeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Alican Önlü, 'Darbelere karşı demokrasi yürüyüşü'nün amacını, anlatan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Alican Önlü, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamalarda, yürüyüşün birtakım çevrelerce manipüle edildiğini söyledi.
Darbe girişiminin bile darbeye çevrildiği bir dönem yaşandığına dikkat çeken Önlü, siyasi iktidarın ülkeyi yönetme tarzının faşizm olduğunu belirterek eylemlerini 'Darbelere karşı demokrasi yürüyüşü' olarak adlandırmalarının nedenini açıkladı:
"AKP ve MHP yani Ergenekon ittifakının bu ülkeyi yönetme tarzı artık faşizm durumuna gelmiştir. Faşizm durumunun ötesinde faşizmin kendini kurumsallaştırma sürecini yaşıyoruz. Bizde başta partimiz olmak üzere demokrasi ve emek güçlerini bir bütün olarak artık klasik bir muhalefet tarzı olan tepki göstererek, sadece günübirlik eylemlerle durduramayız. Bu gidişatı durdurma aynı zamanda demokrasiyi inşa etmedir."
'HDP, SON YEREL SEÇİMLERDE AKP-MHP KOALİSYONUNU DURDURDU'
Türkiye’nin inşası ve demokratikleşmesi için HDP’nin demokratik iktidara talip olduğunu belirten Önlü, HDP'nin direnişi ve stratejinin son yerel seçimlerde AKP-MHP koalisyonunu durdurduğunu söyedi:
"Somut olarak gerçekten durdurduk. Ama sadece bu gidişatı durdurma gibi bir görev ve misyonumuz yok. Halkların umuduyuz artık. O zaman sadece durduran ve muhalefet eden AKP-MHP’ye veya karşı tarafa kaybettirme gibi bir konum artık Türkiye’nin demokratikleşmesini veya toplumun özgürleşmesini tüm olanların demokratik bir karaktere kavuşması için yetmiyor. Bu durumda partimize yeni sorumluluklar düşüyor dedik."
'YÜRÜYÜŞ AKP'YE YAKIN MEDYA TARAFINDAN MANİPÜLE EDİLİYOR'
Darbeye karşı demokrasi yürüyüşü'nün 'umutsuzluk' ve 'yapılamaz' algısı oluşturmak için AKP'ye yakın medya tarafından manipüle edildiğini ifade eden HDP milletvekili ve Örgütlenmeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Alican Önlü, yürüyüşün ardından, eylemin sonuçları üzerinden yeni bir ortak mücadele programı daha çıkaracklarını belirtti:
"Aslında bu yürüyüşümüz 1 Haziran’da başladı. Eş Genel Başkanlarımız Diyarbakır, Batman, Kars ve Iğdır gibi bölgelerde halk ile bir araya geldi. Tutum belgemizde bir çağrı yaptık, ortak ve demokratik siyaset zemininde kalarak bunu başaracağımızı, tüm saldırılara, tüm darbelere, bütün kayyımlara rağmen demokratik siyasette ısrar edeceğiz dedik. Yürüyüş ile Edirne'den Hakkari'ye Türkiye toplumunun ortak duygusunu ifade etmeyi amaçladık. 20 Haziran'da Ankara’da bunun sonucunu açıklayacağız. Bu sonuçlar üzerinden ortak bir mücadele programını bir daha çıkaracağız."
'TÜRKİYE'DE ORTAK MÜCADELE ZEMİNİ YARATMAYA ÇALIŞIYORUZ'
Adaletsizliğin 3 sene öncesine göre daha kötü durumda olduğuna dikkat çeken Önlü, cumhuriyetin 100 yıllık sürecinde demokratik karakterden yoksun bırakıldığını, demokratik karaktere kavuşturmak için çalıştıklarını söyledi:
"Türkiye de aş, iş, barış, adalet ve demokrasiyi getirecek ortak bir mücadele zemini yaratmaya çalışıyoruz. Tüm farklılıklarımızı bir kenara koyarak her şeyi reddeden ve bastırana karşı ortak mücadele başlatmışız. HDP gibi buna öncülük edecek, her bedeli göze alacak, bütün farklılıkları içinde barındırdığı ortak bir mücadele hattı ve kararlılığı var. Demokrasi güçlerinin de ortak mücadele azmi vardır. İnanıyoruz ki barış da demokrasi de adalet de aş ve işi de doğanın talanını durduracak ortak bir yaşamı, demokratik bir cumhuriyeti, demokratik bir Türkiye’yi çok yakında yaşayacağız."