HEDEP'li Gergerlioğlu, Harmandalı GGM'deki işkence iddialarını Meclis'e taşıdı
Artı Gerçek - HEDEP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis'te T24 yazarı Gökçer Tahincioğlu tarafından gündeme getirilen İzmir Harmandalı Geri Gönderme Merkezi'nde kalan ve kötü muamele gören Filistinli ve Suriyeliler ile ilgili ‘Peki işkence nedir?’ başlıklı yazıya atıfta bulunduğu bir konuşma yaptı.
TBMM Genel Kurulda yaptığı konuşmayı da içeren bir sosyal medya paylaşımı yapan Gergerlioğlu, Tahincioğlu’nun yazısında yer alan video ve fotoğrafları da meclistekilere gösterdi.
Gergerlioğlu paylaşımını şu notla yayınladı:
“İzmir Harmandalı Geri Gönderme Merkezi'nde kalan ve kötü muamele gören Filistinli ve Suriyeliler bayram öncesi Kuran-ı Kerim istediklerinde bir görevliden küfür ile karşılık gördü. Protesto edince darp edildiler. Avukatlar iki kişinin darbına yönelik tutanak tuttu. Adli Tıp darp raporu verdi. Savcılık 2 yıl sonra takipsizlik verdi.”
Kamera kayıtlarını mülteci alanında çalışan bir uluslararası dernek de inceledi. Güvenlik kamerası -elli dakika yön değiştirildiğini ve aynı yere getirildiğinde- kafası kolu kanlar içinde göçmenleri tespit etti. @Gocidaresi @TC_icisleri pic.twitter.com/tEioXYUaEp
— Ömer Faruk Gergerlioğlu (@gergerliogluof) November 28, 2023
Tahincioğlu, 3 gün önce (25 Kasım) T24'teki yazısında sığınmacılarla ilgili kötü muameleye ilişkin videoları paylaşarak şunları yazmıştı:
"Aksayarak yürüyen bir göçmenin kayda girmesi, kafası kanlar içinde bir göçmenin güvenlik görevlilerinin kollarında yürürken görülmesi, kafası ve dirseği sarılı bir kişinin ambulansa bindirilmesi, jopla odaya girilmesi, yerde acıyla yatan bir göçmenin dakikalarca öyle kalması, bacağı kan içinde bir göçmenin koridorda koşması…
En önemlisi, güvenlik kamerasının açısının değiştirilmesi… Ve yaklaşık 50 dakika sonra tekrar aynı açıya getirilmesi… Bu süreçte ne olup bittiği belirsiz.
Fakat en azından bu kuşkulara yer verilmesi önemli.
Ve tabii işkencenin tanımlanması…
Peki nedir işkence?
Coplamak, kaba dayak işkence midir?
Havalandırmaya çıkarmamak...
Hakaret ve yerde sürüklemek…
Ve bir başka ülkeye geldiğinizde ya da gelmek zorunda kaldığınızda bütün bunların yapılması işkence sayılmaz mı?
İlkeyi nereden koyuyoruz, hangi eylemi “görev tanımı” içinde görüyoruz?
Buradan, bunlardan başlayalım.
Zira Türkiye’de artık hemen her eylem bu tanım içine sokuluyor. Beş kelepçe, yüze gaz sıkılması ve darp bile bu kapsamda sayılmıyor…"
(HABER MERKEZİ)