Antep Geri Gönderme Merkezi'nde göçmenler zorla form imzalatılarak sınır dışı ediliyor: 'Hayatları tehlike altında'
Sinan ŞAHİN
ANTEP - İnsan Hakları Derneği (İHD) Antep Şube Başkanı Bahri Oğuz, Geri Gönderme Merkezi'ne mültecilere baskıyla gönüllü geri dönüş formu imzalatıldığını yönünde şikayetler aldıklarını belirtti. Mültecilerin geri gönderilmesinin hayatlarını tehlikeye attığını vurgulayan Oğuz, "Bu tip bir uygulama suçtur. Şikayetler mutlaka araştırılmalı, sorumlular hakkında hukuki süreç başlatılmalı" dedi.
Antep, İstanbul'dan sonra en çok mülteciye ev sahipliği yapıyor. İl Göç İdaresi'nin verilerine göre kentte 434 bin 45 mülteci bulunuyor. Antep Geri Gönderme Merkezi, 2008 yılında Kabul ve Barınma Merkezi olarak kuruldu. Ancak Suriye’de başlayan iç savaşla birlikte mülteci sayısının artmasıyla uluslararası hukuk gereği 2016'da Geri Gönderme Merkezi (GGM) adıyla hizmet vermeye başladı. Haklarında idari gözetim kararı verilen mültecilerin belirli sürelerde tutulduğu merkezde, 800’den fazla kişi bulunuyor.
TİHEK'TEN KÖTÜ MUAMELE TESPİTİ
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) geçtiğimiz yıl ağustos ayında Antep’teki merkeze 'habersiz' denetim gerçekleştirmiş ve kamera kayıtlarını inceleyerek bazı göçmenlere kötü muamelede bulunulduğunu saptamıştı. Bunun üzerine kurumdaki bazı görevliler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu.
MÜLTECİLER ZORLA GERİ GÖNDERİLİYOR ŞİKAYETİ
Antep Geri Gönderme Merkezi'nde şimdi de mültecilerle zorla gönüllü geri dönüş formu imzalatıldığı belirtiliyor. Artı Gerçek'e konuşan İHD Antep Şube Başkanı avukat Bahri Oğuz, son zamanlarda Geri Gönderme Merkezleri'nde mültecilere baskıyla gönüllü geri dönüş formu imzalatılarak gönderildiğine dair şikayetler aldıklarını söyledi. Oğuz, "Antep’teki bir çok meslektaşımız geri gönderme merkezindeki müvekkillerinin zorla, gönüllü geri dönüş formu imzalatılarak sınır dışı edildiğini söylüyor. Buna ilişkin suç duyurularının yapıldığı bilgisine de ulaşmış durumdayız. Hem avukatların hem de sığınmacıların bu konuda çok ciddi mağduriyetler yaşadığını duyuyor, görüyoruz" dedi.
'BURADA KALMAK İÇİN AVUKAT TUTAN MÜLTECİ NEDEN GİTMEK İSTESİN?'
Baskıyla gönüllü geri dönüş formu imzalatılanlar arasında burada kalabilmek için avukat tutan mültecilerin de olduğuna dikkat çeken Oğuz, "GGM’deki yetkililer, avukat arkadaşlara kişinin kendi rızasıyla sınır dışı edilmek istediğini söylüyor. Ancak bu gerçeklikle bağdaşmıyor. Burada kalabilmek için hukuki yollara başvuran, kısıtlı olanaklarıyla avukat tutan biri neden kendi rızasıyla gitmek istesin? Burada çelişki var" diye konuştu.
'HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILMALI'
Suriye'de iç savaşın devam ettiğini ve bu nedenle geri gönderilenlerin yaşamlarının riske girdiğini, işkenceye maruz bırakılma tehdidi altında olduklarını vurgulayan Oğuz, şöyle devam etti:
"Sınır dışı kararları sığınmacının ancak güvenli bir üçüncü ülkeye veya gönüllü olması halinde ülkesine gönderilmesi şeklinde alınıyor. Buna karşılık, yasalara ve uluslararası hukuka karşı gelinerek zorla ve baskıyla gönderilenlerin uğrayacağı herhangi bir zarar aslında idarenin sorumluluğunda. Bu tip bir uygulama suçtur. Antep GGM ile ilgili şikayetler mutlaka araştırılmalı, gerekli denetimler yapılmalı ve sorumlular hakkında hukuki süreç başlatılmalı."
'HİÇBİR SUÇLAMA OLMADAN İDARİ GÖZLEM ALTINA ALINIYORLAR'
Bazı mültecilerin son derece basit sebeplerle Geri Gönderme Merkezleri’ne gönderildiğini söyleyen Oğuz, "Geri Gönderme Merkezi'nde de çok sayıda sığınmacı bulunuyor ve esasen haklarında ciddi bir suçlama olmadan sadece şüpheli olmaları, ifade vermeleri sebebiyle, kimi zaman ise hiç suçlama dahi olmadan soyut polis kayıtları gerekçe gösterilerek idari gözetim altına alınıyorlar" dedi.
'İDARİ GÖZETİM KARARLARINA YAPILAN İTİRAZLAR GEREKÇESİZ REDDEDİLİYOR'
Türkiye’de mülteci hukukuna ilişkin idari ve yargı pratiklerinin çok sorunlu bir zeminde ilerlediğini belirten Oğuz, "Antep özelinde söylemek gerekirse, idari gözetim kararlarına yapılan itirazlar sulh ceza hakimleri tarafından yeterince incelenmeksizin, gerekçesiz bir şekilde reddediliyor. Antep’te son zamanlarda idari gözetim kararlarına yapılan itirazların kabul edilmesi çok istisnai hale gelmiş durumda. Sığınmacılar, somut bir hukuki gerekçe gösterilmeden yapılan değerlendirmeler üzerinden idari gözetim altına alınıyor" diye konuştu.
'TEMEL HAKLARI KONUSUNDA BİLGİLENDİRİLMİYORLAR'
Hukuki yollara başvurmayan mültecilerin çok uzun bir süre idari gözetim altında tutulabildiğini belirten Oğuz, "Sığınmacılar, GGM’lerde idari gözetime alındıklarında hiç anlatılmayan veya üstünkörü anlatılan hukuksal yol ve yöntemleri bilmediğinden hukuksal güvencelerden de yoksun kalıyorlar. Buradaki sığınmacılar sahip oldukları haklar konusunda hukuki açıdan yeterince bilgilendirilmiyorlar" dedi.
'GGM'LER, SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ DENETİMİNE AÇILMALI'
TİHEK'in Antep Geri Gönderme Merkezi ile ilgili raporda yer alan kötü muamele tespitine dikkat çeken Oğuz, şu çağrıyı yaptı:
"Öncelikle, işkence ve kötü muamele olaylarının yaşanmaması için GGM’ler ulusal ve uluslararası kuruluşlar tarafından çok sık ve habersiz bir şekilde denetlenmelidir. Bu bağlamda, TİHEK’in izleme ziyaretlerini sıkılaştırması gerektiğini düşünüyorum ve GGM'lerin sadece ulusal veya uluslararası kurumların değil, sivil toplum örgütlerinin denetimine de açılması gerekiyor.
Denetimler sonucu oluşturulan izleme ve gözlem raporlarının kamuoyuyla paylaşılması ve Meclis ve ilgili kurumlara sunulması gerekir. Bu durum sığınmacıları çok sayıda hak ihlaline uğramaktan koruyacaktır. Yine, kurum bünyesindeki memurlar ve diğer görevli personel ciddi bir insan hakları eğitiminden geçirilmelidir. Bunlar olmadan, hak ihlallerinin önüne geçilmesi mümkün değil." (ARTI GERÇEK)
Geri gönderme merkezlerinde neler oluyor?
Sınır dışı edilmek istenen Kürt yazar Menaf Osman'ın avukatı: Ölümle karşı karşıya kalma riski var
İzmir Barosu'ndan Geri Gönderme Merkezi yetkililerine çağrı: Hukuka aykırı uygulamalardan vazgeçin