Hrant Dink cinayeti davası: 5 Mart’ta hükmün açıklanması bekleniyor

Savcı, mütalaasında tutuksuz sanıklar Engin Dinç, Ahmet İlhan Güler ve Celalettin Cerrah hakkında sadece bir yıla kadar hapis cezası istemişti.

Hrant Dink cinayeti davası: 5 Mart’ta hükmün açıklanması bekleniyor

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinde sorumluluğu bulunduğu iddia edilen 76 kamu görevlisinin yargılandığı davanın 129’uncu duruşması bugün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Mahkeme heyeti başkanı Akın Gürlek, 5 Mart’ta yapılacak bir sonraki duruşmada hükmün açıklanacağını duyurdu.

Diken’den Canan Coşkun’un haberine göre, Dink ailesi avukatlarıyla sanık avukatlarının katıldığı duruşmada mahkeme salonunda tutuksuz sanıklar eski Trabzon alay komutanı Ali Öz, Trabzon eski Emniyet müdürü Reşat Altay ve dönemin İstanbul İstihbarat Şube müdürü Ahmet İlhan Güler vardı.

İzleyici katılımının oldukça az olduğu duruşmayı Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da izledi.

Duruşmada Dink ailesi avukatları esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulundu. Avukatlar davanın tutuksuz sanıkları eski İstihbarat Daire başkanı Engin Dinç, Ahmet İlhan Güler ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile ilgili konuştu. Bu üç kişinin esas hakkındaki mütalaada ‘görevi kötüye kullanma’ suçundan bir yıla kadar hapis cezası isteniyor.

‘SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLME BİÇİMİ DAVANIN SINIRLARINI BELİRLEDİ’

Dink ailesi avukatlarından Emel Ataktürk, Hrant Dink cinayetine giden süreci anlatarak cinayetle ilgili etkili bir soruşturma yürütülmediğini söyledi. Ataktürk, Ahmet İlhan Güler, Celalettin Cerrah ve Engin Dinç’in Türk Ceza Kanunu’nun 83’üncü maddesinde düzenlenen ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’ suçlamasıyla cezalandırılmasını talep etti.

Ataktürk, şunları belirtti:

"Cinayette sorumluluğu bulunduğu iddia edilen İstanbul Valiliği görevlileri ve MİT görevlileri soruşturulmamıştır. Soruşturmanın yürütülme biçimi, takipsizlik kararları, bu kararlara yaptığımız itirazların reddedilmesi davanın sınırını büyük ölçüde belirlemiştir. Dava, hâkimlerin değişmesi nedeniyle birçok heyet tarafından yürütülmüştür. Son olarak heyetiniz MİT görevlilerinin dinlenmesi talebimizi reddetmiştir. Cinayetin tüm yönleriyle ortaya çıkarılması şansı kalmamıştır. Bu tutum Dink cinayetinin tüm yönleriyle tartışılmayacağını ortaya koymuştur."

Celalettin Cerrah’ın savcılık sorgusunda İl Koruma Kurulu toplantılarında Dink’in gündeme geldiğini anlattığını aktaran Ataktürk, Engin Dinç ve Ahmet İlhan Güler’in de Dink’e yönelik bir tehdit atmosferi oluştuğunu dile getirdiğini hatırlattı.

‘ÖNLEMEYEREK KOLAYLIK SAĞLADILAR’

Av. Hakan Bakırcıoğlu da Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin cinayet tasarısından haberdar olduğunu belirterek, bu kişilerin önlem almayarak cinayetin işlenmesine kolaylık sağladığını söyledi. Bakırcıoğlu, Dink ile aynı dönemlerde hedef olan yazar Orhan Pamuk’a sağlanan korumadan bahsederek Cerrah’ın ifadesi sırasında koruma kararının İstanbul’da alınacağını kabul ettiğini anımsattı.

Bakırcıoğlu, şöyle konuştu:

"Ahmet İlhan Güler, Engin Dinç’in Yasin Hayal’in Hrant Dink’i öldüreceği bilgisini kendisine telefonda ilettiği bilgisini çeşitli tarihlerdeki ifadesinde reddetmiştir. Güler, mahkemedeki ifadesinde Engin Dinç’in kendisiyle zaman zaman görüştüğünü, bir yazı göndereceğini söylemiş olabileceğini anlatmıştır. Trabzon’dan Engin Dinç tarafından İstanbul İstihbarat Müdürü Ahmet İlhan Güler’e şifahi ve yazılı olarak ulaşan Dink’e yönelik eylem yapılacağını içeren bilginin Celalettin Cerrah’a ulaştırılmaması olası değildir. Güler’in sorgusunun yapıldığı duruşmada o dönemki mahkeme başkanı Cem Karaca, Güler’e Hayal ile ilgili ‘Amerika menşeili bir restoranı bombalayan bu tür bir eylemi yapamaz mı’ diye sormuştur. Güler de ‘Düşünebilir, ses getirici bir eylem yapabilir’ diye yanıt vermiştir. Güler, öldürme eyleminin olabileceğini ikrar etmiştir bu cevabıyla. Hayal’in radikal yapısından haberdardırlar.

‘GERÇEĞE AYKIRI BELGELER DÜZENLEDİLER’

"Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlileri tehdit atmosferine rağmen Dink’i korumamış ve cinayetin işlenmesini olanaklı hale getirmişlerdir. Savunma için gerçeğe aykırı belgeler düzenlemişlerdir. Cinayet tasarısı gelmese bile tehdit atmosferi nedeniyle koruma kararı alınmalı veya Valiliğe koruma alınması için talepte bulunmalılardı."

‘HAYAL TAHLİYE SONRASI EMNİYETE GİTTİ’

Av. Hülya Deveci, cinayet tasarısı sırasında Trabzon emniyeti tarafından tutulan istihbarat notlarını hatırlattı.

Deveci, Yasin Hayal’in Trabzon emniyeti tarafından bilindiğini aktararak, Mc Donald’s bombalaması nedeniyle konulduğu cezaevinden tahliye edildikten sonra Trabzon TEM Şube Müdürü Yahya Öztürk ile makamında görüştüğünü söyledi.

Deveci, "Cinayetin tasarı aşamasında cinayeti işleyecek gruba operasyon yapılmamış, cinayetin işlenmesi olanaklı hale getirilmiştir. Tasarı aşamasında cinayeti önlemeye yönelik şahıslar Trabzon’dadır. Tasarı bilgisi Trabzon emniyet görevlileri ve Engin Dinç tarafından İstanbul’a aktarılmasına karşın Trabzon savcılığına, jandarmaya ve valiliğe aktarılmamıştır. Dink cinayetine dair elde edilen bilgiler Engin Dinç tarafından jandarmaya aktarılsaydı aynı yöndeki tasarıyı alan alay komutanı Ali Öz ile jandarma görevlileri cinayetle ilgili gelişmelerin önünü açamayacak, bu sorumluluktan kaçamayacaktı" dedi.

SON SÖZLER SORULACAK

Dink ailesi avukatlarının beyanlarından sonra mahkeme heyeti başkanı Gürlek, ara kararı açıkladı. Buna göre 5 Mart Cuma günü yapılacak bir sonraki duruşmada hükmün açıklanabileceğini duyuran Gürlek, sanıkların son sözlerinin sorulacağını söyledi.

dava Hrant Dink Adalet kamu görevlileri