Hukukçu Eminağaoğlu: YSK eliyle halkın iradesi yok edildi

YSK’nin İstanbul seçimlerini iptal etmesini Artı Gerçek’e değerlendiren hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu, 'Halkın iradesi YSK eliyle yok edildi, görmezden gelindi' dedi.

Hukukçu Eminağaoğlu: YSK eliyle halkın iradesi yok edildi

Rıfat DOĞAN

ARTI GERÇEK - Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul seçimlerini iptal ederek yenileme kararı almasını hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu Artı Gerçek’e değerlendirdi.

YSK, dün toplanarak AKP’nin 31 Mart İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı seçimleriyle ilgili itiraz sürecini değerlendirmiş, iptali ve yenilenmesi kararını 4’e karşı 7 oyla almıştı. Kararda 225 sandık kurulu başkanı ile 3 bin 500 sandık kurulu üyesinin kanunun açık hükmüne rağmen kamu görevlisi olmadığı, bu sandıklarda kullanılan oyların da aradaki farkı etkiler nitelikte olduğu sonucuna varılmıştı.

YSK, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının alınmasına da karar vermişti.

Tartışmalı YSK kararını Artı Gerçek’e değerlendiren eski yargıç ve savcı Ömer Faruk Eminağaoğlu, "AKP halkın iradesini kabullenmedi" dedi.

BAĞIMSIZ OLMAYAN BİR YARGIDAN KENDİ İSTEDİĞİ SONUCU ALDI

Sonucu kabullenmeyen AKP’nin hep bir gerekçe peşinde olduğunu ve süreci uzattığını dile getiren hukukçu Eminağaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"AKP’nin seçimlere yaptığı ilk itirazları hatırlayalım. Hep bir gerekçe arayışı vardı. İlk geçersiz oylar konusu gündeme getirildi ve hemen sandıklara yönelip ablukaya aldılar. Geçersiz oylarda istediği sonuca ulaşamadı, kısıtlı oylara yöneldi, bundan bir sonuç çıkaramadı. Burada asıl olarak seçimle ortaya çıkan halkın iradesini tanımama, ne olursa olsun seçimleri kendi için kullanma, bağımsız olmayan bir yargıdan kendi istediği sonucu alma şeklinde seçim sürecini yürüttü. Kendi yetkisi altında tuttuğu bağımsız olmayan yargı yoluyla beklediği sonucu elde etti."

YSK HALKIN İRADESİNİ YOK SAYDI, GÖRMEZDEN GELDİ

YSK’yi sert bir dille eleştiren Eminağaoğlu, halkın iradesinin yok edildiğine dikkat çekerek "Gerçekten etkin bir hukuk denetimi olsaydı, hukuk devleti bütün kurumlarıyla işleyebilseydi bu sonuç kuşkusuz ortaya çıkmazdı. YSK, halkın iradesini ilan etmek zorunda kalırdı. Ancak anayasada yazılanlar yazıldığıyla kaldı. Halkın iradesi seçim güvenliğini sağlaması varlık nedeni olan kurum tarafından yok edildi, görmezden gelindi" ifadelerini kullandı.

SİİRT’İN BİR BENZERİNİ YAŞIYORUZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’na 2002’de milletvekilliği yolunu açan Siirt’teki seçim iptalini de hatırlatan Eminağaoğlu, bir benzerini bugün yaşadıklarını belirterek şunları söyledi:
"2002’de Siirt’te aynısını yaptılar. Orada dört sandığa parti temsilcileri gitmediği için ıslak imzalı tutanaklar teslim edilememişti. AKP, üç sandık kurulmadı, dördüncü sandık kırıldı diye, o dört sandıktaki seçmen sayısı oradaki seçimi iptal ettirmeye yeterli olduğu gerekçesiyle sanki kurulmuş sandıklar, kurulmamış gibi o seçimlere itiraz etti. 2002’de Siirt iptalinden Türkiye nerelere geldi? Bugün yine AKP’nin demokrasiye yine sandıklara dolandı ve süreç buraya kadar taşındı. Siirt’i, bu kez yanlış kurulduğu iddia edilen sandık kurulları üzerinden yaşıyoruz. E bu sandıkları kim ve nasıl kurdu? YSK bugüne kadar neredeydi? AKP hep kendine dayanak bulmak için süreci yönetiyor ve kurumları da yanında tutuyor. Seçim hukuku kamu alanında bir dal ama onlardan tek farkı kendi itirazlarınızın dayanaklarını ve gerekçelerini siz ortaya koyacaksınız. AKP’nin davasını YSK ispatlamak için çırpındı. Böyle bir tablo olmaz. O zaman YSK AKP için mi var, hukuk ve demoksi için mi var?"

HALKLA BERABER BU SÜREÇTEN ÇIKACAĞIZ

"Buradan çıkış elbette hukuk ve demokrasiyle olacak, başka bir çıkış yolumuz yok" diyen Eminağaoğlu "Hukuk ve demokrasiyi kendi amaçları için kullananlara bu ortamı sağlamayacağız. Halka ne oluyoru ne olmuyoru halka anlatarak, halkla beraber hukukla ve demokrasiyle bu süreçten çıkacağız" şeklinde konuştu.

ömer faruk hukukçu