Hulusi Akar’ın unutturmak istediği fotoğraf
Tıpkı Kral Midas’ın kulakları hikâyesinde olduğu gibi; yasak kararı sayesinde şimdi herkes Akar’ın İBDA-C liderinin mezarına yaptığı ziyareti konuşuyor.
Can DÜNDAR
ARTI GERÇEK- Elimde bir fotoğraf var: Büyük Doğu Derneği’nin Kayseri Şubesi’nde çekilmiş. 1960’ların sonları olmalı…
Necip Fazıl Kısakürek’in "Büyük Doğu davası" için verdiği konferanslar serisinin Kayseri durağı… Dönemin genç öğrencileri, üstadı ziyarete gitmiş. Ziyaretçiler arasında, Kısakürek’in hemen yanında saf tutmuş iki tanıdık isim var: Kayseri Lisesi öğrencileri Abdullah Gül ve Hulusi Akar…
Akar’ın İslamcı hareketlere yakınlığı o yıllardan başlıyor. Sonra AKP döneminin Genelkurmay Başkanlığı’na ve Erdoğan kabinesinde Milli Savunma Bakanlığı’na kadar tırmanıyor.
Biliyorsunuz Akar, Ayasofya’nın açılışında namaz kılanlar arasındaydı. Namaz sonrası içinden gelmiş, eski gözdesi Necip Fazıl’ın mezarını ziyaret etmiş, bir Fatiha okumuş. Ziyaretten sonra, İslami Büyük Doğu Akıncıları Cephesi’ne (yani İBDA-C’ye) yakın bir ismin sosyal medya hesabından paylaşılan bir iddiaya göre, örgütün kurucusu olmaktan idamla yargılanan Salih Mirzabeyoğlu’nun oradaki kabrini de ziyaret etmiş. O sırada birisi fotoğraflarını çekmiş, haber, sosyal medyada yayılmış.
Akar, ziyareti yalanlamadı. Yorum da yapmadı. Ama dün geceyarısı, haberi veren sitelerin o linkine mahkeme kararıyla erişim engeli getirildi. Gerekçe, "kişilik hakları ihlali…" Akar gibi bir kamu figürünün, güpegündüz, herkese açık alanda yaptığı mezar ziyaretini haber vermek, neden kişilik haklarını ihlal etsin ki..?
Yeni yasa ile getirilen bu düzenlemeye "unutulma hakkı" deniliyor. Bu örnekten gidersek, Akar’ın yaptığı, ama gizli kalsın istediği bu ziyareti kamunun gözünden saklamak için mahkeme kararıyla haber yasaklanıyor. Peki ziyaret unutuluyor mu? Hayır. İşte fotoğraf burada…
Yasak kararı, sadece merakı kamçılıyor ve daha çok insanın haberdar olmasını sağlıyor. Tıpkı Kral Midas’ın kulakları hikâyesinde olduğu gibi; yasak kararı sayesinde şimdi herkes Akar’ın İBDA-C liderinin mezarına yaptığı ziyareti konuşuyor.
Onların "unutulma hakkı" varsa, bizim de "unutturmama sorumluluğumuz" var.