İbadethane-ayakkabı tartışması soruşturma nedeni olmuştu: Kadir Has Üniversitesi’nde ‘Laikliği savunuyoruz' eylemi

Kadir Has Üniversitesi'nden geçen ay, ibadethane dışına ayakkabılarını koyan öğrencilerle tartışan akademisyen Zeliha Gizem Sayın hakkında soruşturma başlatılmıştı. Bugün üniversite önünde ‘Laikliği savunuyoruz, iş güvencesi istiyoruz’ eylemi yapıldı.

Ezgi Yıldız

İSTANBUL - Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şubesi bugün iki ayrı gündemle Kadir Has Üniversitesi önünde bir araya geldi. Eylemde, geçtiğimiz ay üniversitede bir grup öğrenci ile ‘ibadethane-ayakkabı’ tartışması yaşayan ve görevden uzaklaştırılacağına dair haberler çıkan akademisyen Zeliha Gizem Sayın'a destek verildi. “Laikliği savunuyoruz, iş güvencesi istiyoruz” başlıklı açıklamada, üniversitedeki diğer akademisyenlerin iş güvencelerinin tehdit altında olduğunu da belirtildi.

Açıklamaya Özel Öğretmen Sendikası, Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Meclisi, Üniversiteler Öğretim Üyeleri Derneği, Türk Tabipler Birliği, hukuk örgütleri, çok sayıda öğrenci, akademisyen ve DEM Parti Milletvekili Keziban Konukçu katıldı. Kadir Has Üniversitesi önünde ‘Laikliği savunuyoruz, iş güvencesi istiyoruz” yazılı pankart taşıyan kitle, “Gizem hoca yalnız değildir”, “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “Kadrolu çalışmak istiyoruz” sloganları attı.

İlk olarak söz alan Eğitim Sen Sözcüsü Beyzade Sayın Zeliha Gizem Sayın ile ibadethane-ayakkabı tartışmalarını hatırlatarak, “Hepinizin bildiği gibi okuldaki ibadethane bahane edilerek Gizem hocamız hedef gösterilmiş, taciz ve tehdit edilmişti” dedi. Beyzade Sayın, açıkla öncesi yaptığı konuşmada, esnek çalışma sistemine karşı güvenceli ve kadrolu çalışma hakkımızı savunduklarını da belirtti.

SAYIN: İŞTEN ATILMADIM, SÖZLEŞMEMİN YENİLENMEYECEĞİNE DAİR SÖZLÜ BEYAN VAR

Tartışmaların ardından üniversitenin soruşturma başlattığı ve bugün savunma yapacak olan Zeliha Gizem Sayın konuşmasına açıklamaya destek verenlere teşekkür ederek konuşmasına başladı. Sayın, yaşadıklarını anlatarak uzun süre çalıştığı kuruma zarar gelememesi için sessiz kaldığını ifade ettiği konuşmasında şunları söyledi:

“Tüm hedef göstermelere karşı sustum yaklaşık bir aydır sessiz kaldım. Sosyal medyada yayılan Kadir Has Üniversitesi’nden atıldığım yönündeki haberler doğru değildir. Çalışmamam ve sözleşmemin yenilenmeyeceğine dair sözlü bir beyanda bulunuldu. Henüz tebliğ edilmiş resmî bir iş çıkışım söz konusu değildir.“

ULUOCAK: ÇOCUKLARIMIZ KUŞATMA ALTINDA

Sayın’ın ardından, KESK Şubeler Başkanı Barış Uluocak söz aldı. Uluocak, KESK adına alana geldiğini belirterek şunları söyledi:

“Hocamızla dayanışma duygumuzu paylaşmak için buradayız. Büyük bir kuşatma altındayız. Çocuklarımız bir kuşatma altında. Laikliğin son kırıntılarına saldırı yapılıyor. Diyanet her gün okullara girmek için bahaneler yaratıyor. Bu dini kuşatmayı kabul etmeyeceğiz okul okul direneceğiz. Kesk adına en güçlü dayanışma duygularımızı getirdim, Gizem hocamız yalnız değildir.”

YÜKSEKER: AKADEMİK ÖZGÜRLÜĞÜ SAVUNACAĞIZ

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Deniz Yükseker akademik özgürlüğün önemine vurgu yaptı. Yükseker konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Akdemik özgürlüğün önemini bu olayla bir daha gördük. Sadece burada değil birçoğu üniversitede aynı durum söz konusu. Hepimiz iş güvencesini ve akademik özgürlüğü savunmaya devam etmeliyiz.”

GÜLEZ: BU ÜLKEYİ KARANLIĞA TESLİM ETMEYECEĞİZ

Eğitim Sen Merkez Yüksek Öğretim ve Eğitim Sekreterü Evrim Gülez’in yaptığı konuşmada ‘karanlık’ ifadeleri öne çıktı. Gülez, “AKP’nim üniversitelere karşı faşizan söylemleri olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu ülkenin vatandaşlarını karanlığa teslim etmeyeceğiz. Başta Gizem hocamız ve diğer tüm akademisyenlerin yanındayız, bu karanlığa karşı direneceğiz” dedi.

‘TEHDİT, TACİZ VE HEDEF GÖSTERME’

Eğitim Sen 6 No’lu Üniversiteler Şubesi adına başkanı Burak Çetiner basın açıklamasını yaptı. Çetiner, Gizem Sayın’ı protesto eden Türkiye Gençlik Vakfı’ndan (TÜGVA) bir heyetin üniversite tarafından ağırlandığını ifade etti. Basın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

“Bugün sendikamızın üyesi Gizem Sayın’ın hedef haline getirilmesi ve aleyhine açılan soruşturmaya karşı bir aradayız. AKP iktidarında üniversitelere yönelik baskı Türkiye tarihinde hiç olmadığı kadar artmışken, tarikat, cemaat ve vakıfların üniversitelerde propaganda ve provokasyonları da bu baskının bir aracı olarak kullanılmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Kadir Has Üniversitesi’nde bir grup, ibadet odası kullanma hakkını bahane ederek, sendikamız üyesi bir kadın akademisyen meslektaşımıza karşı tehdit, taciz ve sindirme girişiminde bulunmuştur. Sosyal medyada görüntüleri paylaşılarak birçok tehdit ve taciz nitelikli mesajla hedef gösterilmiştir.

‘DERSLERE GİRMESİ FİİLEN ENGELLENDİ’

Gizem Hoca’ya yapılan bu saldırıyı, üniversitelerde laikliği ve bilimsel eğitimi hedef alan bir saldırı olarak görüyoruz. Bütün bu sürecin sonunda hedef haline getirilen üyemize bir de Kadir Has Üniversitesi tarafından re’sen soruşturma açılması, hatta bu süreçte derslerine fiili olarak girmesinin engellenmesi açıkça üyemiz üzerinde ayrıca bir baskı aracına dönüştürülmüştür.

‘ÜNİVERSİTE TÜGVA ÜYELERİNİ AĞIRLADI’

Kadir Has Üniversitesi yönetimi asıl saldırıyı gerçekleştiren, Gizem Hoca’mızı tehdit eden ve videosunu izni olmaksızın paylaşan öğrenciler hakkında re’sen soruşturma açmamış hatta onları koruyan TÜGVA üyelerini protokol gibi ağırlamışlardır, bu tutumu şiddetle kınıyoruz. Bugün hakkında açılan soruşturmada savunmasını verecek olan Gizem hocamızın yanında olduğumuzu, Üniversite yönetimlerinin keyfi tutumlarına son vermesi için mücadelemizi sürdüreceğimizi yineliyoruz.

‘ÖĞRENCİLİĞİNİN BİTECEĞİ SÖYLENEREK İŞTEN ÇIKARILMAK İSTENİYOR’

Bütün bu gelişmeler bu haliyle dahi üniversitelerde laikliğe ve bilimsel eğitime dair vahim bir tablo ortaya çıkarırken, türlü bahanelerle akademisyenler üzerinde uygulanan baskı ve yaptırımlar akademisyenlerin iş güvencesine dair birçok soruyu da beraberinde getiriyor. Nitekim, kendisinin hedef gösterildiği olaylar yaşanmadan önce Kadir Has Üniversitesi’nde çalışmaya devam edeceğini düşünen Gizem Hoca, şimdi adeta bu olaylar nedeniyle cezalandırılarak işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bırakılabiliyor. Gizem Hoca’nın öğrenciliği bittiği bahane edilirek işten çıkarılmak istendiği öğreniyoruz. Üniversitelerin asıl faaliyetlerini yürüten akademisyenlerin kadrolarının esasen kalıcı olması gerektiğini ve türlü bahanelerle işten çıkartılmalarının hukuksuzluğunu vurgulayan birçok yargı kararına rağmen, bu keyfi tutumlarını devam ettiren ve akademisyenleri güvencesiz kadrolara mahkûm eden, iş güvencesini yok sayan tüm üniversitelerin karşısında sesimizi yükletmeye devam edeceğimizi bir kez daha buradan ilan ediyoruz.

‘AKADEMİSYENLERİN YANINDAYIZ’

Esasen kamu hizmeti veren tüm vakıf üniversitelerinin bir şirket gibi yönetilmelerinin Anayasa’ya açıkça aykırılık teşkil ettiğini, kamu yararı için değil kar odaklı bir eğitim anlayışını savunan uygulamalarının karşısında olduğumuzu, piyasacı esnek çalışma koşulları doğrultusunda iş güvencesini ve özlük haklarını kaybetme tehdidi altında olan tüm Kadir Has Üniversitesi akademisyenlerinin yanında olduğumuzu buradan bir kez daha ifade ediyoruz.”

Çetiner, süreci takip edeceklerini ifade etti.

FİNCANCI: BELLİ Kİ DEMOKRAT İNSANLAR UZAKLAŞTIRILACAK

Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı da akademisyen Sayın’a destek vermek için gelenler arasındaydı. Artı Gerçek'e konuşan Fincancı, Gizem Sayın’ın özellikle tehdit altında tutulduğu belirterek şunları söyledi:

“Bu tehditlerin dinci gerici gruplar tarafından yapılan baskıyla ele alınması Türkiye’de eğitim sisteminin geldiği nokta açısından üzücü. Üniversitelerimiz gittikçe liyakatın ortadan kaldırıldığı, bütünüyle yandaşların eline teslim edilmiş durumda. Bunun bir örneği de Gizem Sayın’ın başına gelenler. Tabii sadece o olmayacak. Belli ki demokrat, düşünen, tartışan, araştıran insanlar üniversitelerden tamamıyla uzaklaştırılacak. Buna karşın tümüyle mücadele etmeye devam edeceğiz”

MUNGAN: BÜTÜN BUNLARIN KARŞISINDA OLANLAR SES VERMELİ

Barış bildirisine imza attığı için bir süre tutuklu kalan ve ardından görevine iade edilen akademisyen Esra Mungan da bir diğer barış imzacısı Gizem Sayın’a destek için açıklamaya katılan isimler arasında. Mungan, Sayın’ın yanında olduklarını belirterek yaptığı açıklamada şu sözleri kullandı:

“Bugün yapılan konuşmalarda sendikaların çok doğru ifadesiyle KESK’in üniversiteler, orta öğretim, laik ve bilimsel eğitim, sağlık kurumları yargı kuşatma altında. Ben de Boğaziçi Üniversitesi’nden bir hoca olarak Sayın’ın yanında olduğumu belirtmek için buraya geldim. Çünkü bizim üniversitemiz de kuşatma altında. Bizden de hocaları işten çıkarmaya çalışıyorlar. Daha yeni haber aldık ki Tolga Sütlü hocamız hakkında mahkeme oy birliği ile iade kararı verdi. Aynısı Sayın hocamıza da yapılırsa o da iade kararını alacaktır. Yapılacak olan bu olanlara karşı olan herkesin bir araya gelerek ses vermesidir. Direne direne kazanacağız.”

NE OLMUŞTU

Akademisyen Zeliha Gizem Sayın, üniversitedeki ibadethane dışında çok sayıda ayakkabı olduğunu belirterek öğrencilerine ayakkabılarını odanın içindeki ayakkabılıkların içine koymasını istemiş ve mescitteki öğrencilerle tartışma yaşanmıştı. Görüntülerin sosyal medya üzerinden yayılması sonrasında akademisyen Sayın hem iktidara yakın bazı haber siteleri hem de sosyal medya üzerinden hedef gösterilmiş ve üniversite tarafından hakkında soruşturma başlatılmıştı.