İHD’den 6 aylık bilanço: 997 ev baskını, bin 413 gözaltı
İnsan Hakları Derneği 6 aylık raporunu açıkladı. Raporda hak ihlallerindeki artış dikkat çekti.
İHD'nin 6 aylık bölge raporuna göre; 997 ev baskını yapıldı, 44’ü çocuk bin 413 kişi gözaltına alındı, 402'si ağır bin 154 hasta tutuklu ölüme terk edildi. İhlallerde artış olduğunu belirten İHD Şube Başkanı Abdullah Zeytun, PKK Lideri Öcalan’a uygulanan tecridin hukuksuz olduğunu söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2018 Yılı İlk 6 Ay İnsan Hakları İhlalleri Raporu"nu açıkladı. Dernek binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan İHD Genel Başkan Yardımcısı Raci Bilici, çalışmalarından dolayı siyasi iktidarın tehditlerine maruz kaldıklarını belirterek, bağımsız duruşları ve çalışmalarından taviz vermeyeceklerini söyledi.
Yaşanan olayları yerinde gözlemlemek için gittiklerinde engellendiklerini aktaran Bilici, aynı engelin basına uygulandığını dile getirdi. Bilici, siyasal iktidarın evrensel hukuk sınırları içinde kalmasını demokratik yol ve yöntemlerle sorunları çözmek için zemin oluşturulması gerektiği tavsiyesinde bulunduklarını ifade etti.
"OHAL’İN KALICILAŞTIRILMASI"
İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun ise güvenlik eksenli 25 maddelik yasa paketinin TBMM’de yasallaştırılmasıyla, OHAL sürecinin yarattığı yıkımın kalıcı hale getirilmeye çalışıldığını vurguladı. Zeytun, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Özellikle de kentin mülki amirinin olağanüstü yetkilerle donatılmasını öngören ucu açık yasa düzenlemelerin, toplumsal özgürlükleri ve insan haklarını kısıtlayarak demokratik yaşamı gerileten bir sonuç yaratacağı açıktır.
Mesela OHAL rejimi süresince toplumsal gösteri ve toplantılara yönelik ‘güvenlik’ gerekçe gösterilerek getirilen hukuka aykırı kısıtlamalar, bu yasal düzenlemelerle ifade ve örgütlenme hürriyetine yönelik anti-demokratik uygulamaları kalıcı hale getirmektedir."
"ÇATIŞMASIZLIĞA DÖNÜLMELİDİR"
Kürt sorununun çözümünde yıllarca denenen şiddete dayalı, tekçi devlet politikalarıyla yol alınmayacağını dile getiren Zeytun, "Ülkenin acil olarak toplumsal barış ve huzur ortamına ihtiyacı var. Bu nedenle de 24 Temmuz 2015 tarihi itibariyle süre giden ve artış göstererek devam eden çatışma ortamını sona erdirecek şekilde müzakere koşullarının sağlanması amacıyla çatışmasızlığa geri dönülmelidir" dedi.
Gözaltında veya gözaltı yerleri dışında, işkence ve kötü muamele vakalarında artış meydana geldiğine işaret eden Zeytun, şunları söyledi: "Anayasada ve yine Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre, işkencenin mutlak olarak yasaklandığını buradan bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Bu insanlık dışı yöntemlere derhal son verilmeli, bu yöntemlere başvuranlar görevlerinden alınmalı ve yargı karşısına çıkarılarak cezalandırılmalıdır.
Yine yurttaşların gerek gözaltında veya gözaltı yerleri dışında alıkonulmak suretiyle kendilerini güvenlik görevlileri olarak tanıtan kişilerce muhbirlik dayatmalarına maruz kalmaları ve bu nedenle tehdit edilmeleri, kişi güvenliğini tehdit eden ve anayasal suç unsuru taşıyan bir başka işkence ve kötü muamele örneğidir."
"1154 HASTA MAHPUS ÖLÜME TERK EDİLDİ"
İşkencenin yaygın ve sistematik olarak gündeme geldiği bir başka alanın da hapishaneler olduğunu vurgulayan Zeytun, "OHAL ilanı ve uygulama süreciyle paralel olarak artış gösteren sürgünler, sağlık hakkı, işkence ve kötü muamele, disiplin soruşturmaları, tecrit etme, haberleşme, iletişim, aile görüşü haklarının kısıtlanması gibi ihlaller hapishanelerdeki başlıca hak ihlalleridir.
Hapishanelerdeki mahpusların mektup aracılığıyla ve gerekse de yakınlarının şubemize bizzat yaptıkları başvurularda, mahpusların sevkler sırasında çıplak arama ve fiziki işkence, ayakta sayım dayatması, tek kişilik hücrelerde tecrit etme, kelepçeli tedavi, hastane ve revire çıkarılmama gibi yaşanan mağduriyetleri ifade etmişlerdir. Özellikle de sağlık hakkı ihlalinin bu süreçte yoğun bir şikâyet konusu olduğunu ifade etmek istiyoruz. Derneğimiz tarafından tespit edilen verilere göre hapishanelerde 402'si ağır olmak üzere toplam 1154 hasta mahpus adeta ölüme terk edilmiştir" dedi.
"ÖCALAN’A TECRİT HUKUKLA BAĞDAŞMIYOR"
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecride değinen Zeytun, "Hapishanelerle ilgili bir diğer önemli konu ise, İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit uygulamalarıdır. Hükümlü mahpus statüsünde bulunan Öcalan’ın 27 Temmuz 2011’den bu yana avukatlarıyla, yine kendisinin ve aynı hapishanede bulunan 5 siyasi mahpusun aileleriyle 85 haftadır görüştürülmemesi insan hakları ihlalidir ve bu durum 27 Temmuz 2018 tarihi itibariyle halen devam etmektedir. Hapishanelerde kişiye özgü uygulamaların, insan hakları anlayışı ve insancıl hukukla bağdaşmayan bir durum olduğunu özellikle ifade etmek istiyoruz" şeklinde konuştu.
OHAL uygulamaları ve çatışmalı ortam nedeniyle bir başka hak ihlaline yol açan konunun ise askeri operasyonlardan kaynaklı yaşanan ihlaller, özel güvenlik bölgeleri ve sokağa çıkma yasakları ilanları olduğunu kaydeden Zeytun, konuşmasına şöyle devam etti: "Kırsal yerleşim bölgelerini de kapsamına alan yüzlerce bölge, askeri operasyonlar yapılacağı gerekçesiyle özel güvenlik bölgeleri ilan edilmiş, yine pek çok kez sokağa çıkma yasakları ilan edilmiştir.
Yasakların ilan edildiği kırsal yerleşim alanlarında yaşayan yurttaşlar, rutin hayat akışını sürdürememekte ve mağduriyetler yaşamaktadır. Kırsal araziler ve ormanlık bölgelerde çıkan yangınlarda, maddi kayıplar meydana gelmiştir. Askeri operasyonlar sırasında güvenlik güçleri tarafından yerleşim alanlarına yapılan baskınlarda ise, sivil yurttaşlara işkence ve kötü muamelede bulunulmuş, haksız gözaltı işlemleri gerçekleşmiştir."
"KADINA ŞİDDET ETKİN MÜCADELE İLE AŞILIR"
Kadınlara yönelik şiddetin ilk 6 ayda arttığını ve bunun politik olduğunu anlatan Zeytun, "Kadınların ve haklarının korunması amacıyla yapılan yasal düzenlemelerin yeterince uygulanmaması nedeniyle kadınlar erkek şiddeti sonucu, her gün öldürülüyor, şiddet mağduru oluyor. Kadına yönelik şiddet, ister aile içi olsun, ister sokakta, ister gözaltında olsun; politiktir. Bu sorun ancak ve ancak yeterli tedbirleri içeren ve cinsiyet eşitliğini savunan gelişmiş sosyal politikaların oluşturulmasıyla birlikte erkek egemen zihniyetiyle etkin mücadele edilerek aşılabilir" diye kaydetti.
"ÇOCUKLARA YÖNELİK İHLALLER ARTI"
Çocuklara yönelik ihlallerin de artış gösterdiğini ifade eden Zeytun, "Toplumsal yaşamımızın geleceği olarak gördüğümüz çocuklarımızın karşılaştığı hak ihlalleri, maalesef artarak devam ediyor. Şiddet sonucu katledilen çocukların yanı sıra, çatışmalı ortamların varlık gösterdiği bölgelerde sahipsiz bırakılan patlayıcılar sonucu da çocukların yaralanmalarına ve yaşamlarını yitirişine, yine Türkiye’de 0-6 yaş arasındaki 700’ü aşkın çocuğunun annesiyle birlikte cezaevinde bulunuyor olmasına tanıklık ediyoruz. Raporumuzda, çocuklara yönelik cinsel istismar ve kayıp çocuk vakalarındaki artış dikkat çekerken, çocukların haklarını güvence altına alan koruyucu yasaların yetersizliği ve uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmediği görülmektedir" dedi.
Konuşmaların ardından İHD Bölge Temsilcisi Abdüselam İnce, 6 aylık hak ihlalleri raporunun verilerini açıkladı. Bölgede, 2018 yılının ilk 6 ayında yaşanan hak ihlalleri şöyle:
"YAŞAM HAKKINA YÖNELİK İHLALLER"
Keyfi Öldürme, Silah Kullanma yetkisinin ihlali veya dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle; güvenlik güçleri tarafından 3 kişi yaralandı. Hapishanelerde 1 Hasta mahpus yaşamını yitirdi. 1 mahpus cezaevinde şüpheli bir biçimde yaşamını yitirdi. 2 mahpus ise yaralandı.
1 kişi faili meçhul saldırılarda yaşamını yitirirken, 5 kişi ise yaralandı. Resmi hata ve ihmal sonucu (zırhlı araç çarpması dahil) 7 kişi yaşamını yitirirken, 104 kişi ise yaralandı. 4 asker ve polis, intihar ettikleri iddia edilerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.
2018 yılının ilk 6 ayında; 1 öğretmen ve 3 doktor gerçekleşen saldırılarda yaralandı. Bölge kentlerinde gerçekleşen silahlı çatışmalarda; 51 güvenlik görevlisi yaşamını yitirirken, 85’i de yaralandı. 132 silahlı örgüt militanı yaşamını yitirirken, en az 3 örgüt militanı da yaralandı. Çatışmalar arasında kalan 1 sivil yurttaş yaşamını yitirirken, 2 sivil yurttaş ta yaralandı.
Silahlı örgütlerin eylemleri sonucunda 1 kişi yaşamını yitirdi. 2 kişi de, silahlı örgüt militanları tarafından alıkonulduktan sonra ve gerçekleştirilen saldırılarda öldürüldü. Bölge kentlerinde 2 çocuk, mayın ve sahipsiz bomba patlaması sonucu yaşamını yitirdi. 2’si çocuk olmak üzere toplam 4 kişi de yaralandı. 2’si çocuk ve 1 erkek olmak üzere 3 kişi, kimliği belirsiz kişi veya kişilerce kuşkulu bir biçimde öldürüldü.
"ÇATIŞMALI ORTAMDA MEYDANA GELEN İHLALLER"
4 kent merkezi ve bu kentlere bağlı 15 ilçe sınırlarında bulunan 593 bölgeyi kapsamına alacak şekilde toplamda, 18 kez özel güvenlik bölgesi ilanları gerçekleşti. 4 kent merkezi ve bu kentlere bağlı 12 ilçede bulunan 282 köy/mahalle ve bu köy/mahallere bağlı bulunan 385 mezrayı kapsamına alacak şekilde toplamda, 16 kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Yaşamını yitiren en az 1 örgüt militanına ait cenaze, ailesine teslim edilmedi. Yaşamını yitiren örgüt militanlarının defin edildiği, en az 5 kez mezar/mezarlık tahrip edildi.
"KADINLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER"
6 kadın intihar etti, 1 kadın da intihar teşebbüsünde bulundu. 18 kadın aile içi şiddet sonucu katledildi, 10 kadın ise yaralandı. 1 kadın cinsel saldırıya maruz kaldı. 6 kadın toplumsal yaşamda, saldırı sonucu katledildi, 3 kadın ise yaralandı. 4 kadın cinsel saldırıya maruz kalırken, 2 kadın da kaçırılarak alıkonuldu.
"ÇOCUKLARIN YAŞAM HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER"
3 çocuk intihar etti, 3 çocuk da intihar teşebbüsünde bulundu. 3 çocuk aile içi şiddet sonucu katledildi, 7 çocuk ise yaralandı, 6 çocuk cinsel istismara maruz kaldı. 4 çocuk toplumsal yaşamda, maruz kaldıkları şiddet sonucu yaralandı. 52 çocuk cinsel istismara maruz kalırken, 3 çocuk kaçırılarak alıkonuldu.
"İŞKENCE YASAĞINA YÖNELİK İHLALLER"
En az 1 kişi gözaltında işkenceye ve kötü muameleye maruz kaldı. 32 kişi gözaltı yerleri dışında (sokak-ev baskını) işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. 128 mahpus, cezaevinde işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. 8 kişi, güvenlik güçlerinin ajanlık dayatmalarına maruz kalırken, 4 kişi de tehdit edildi. 7 kişi, toplumsal gösterilerde müdahale sonucu veya dövülerek yaralandı.
"KİŞİ ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÜVENLİĞİNE YÖNELİK İHLALLER"
44’ü çocuk bin 413 kişi gözaltına alındı. 1’i çocuk 251 kişi tutuklandı. 997 ev baskını yapıldı.
"DÜŞÜNCE, İFADE VE ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK İHLALLER"
11 gazetenin 3 sayısı hakkında toplatma kararı verildi. 1 yayınevine ve 1 gazete temsilciliği bürosuna baskın düzenlendi.
İnternet haber sitelerine 7 kez erişim engeli getirildi. Düşüncelerinden dolayı; 6 soruşturma dosyasında 43 kişi hakkında soruşturma başlatıldı. 16 dava dosyasında 66 kişi hakkında dava açıldı. Aralarında siyasetçi ve gazetecilerinde bulunduğu 34 dosyada 52 kişi hakkında değişik hapis cezaları verildi.
15 siyasi parti binası saldırı veya baskına uğradı. Güvenlik güçleri tarafından 10 toplumsal gösteri veya açık hava toplantısına müdahale edildi. Toplantı veya gösteriler, kimi kentlerde süresiz, kimi kentlerde her ay yenilerek yasaklandı. 2018 yılının ilk 6 ayı içerisinde 16 kez yasaklama kararı açıklandı.
"HAPİSHANELERDEKİ HAK İHLALLERİ"
112 mahpus, gerekçe gösterilmeden sürgün sevk edildi.134 mahpus sağlık hakkı ihlaline maruz kaldı. ( MA)