İhraç, gözaltı şimdi de 'lojmandan çık' uyarısı
Barış Bildirisi’ne imza atan 17 akademisyen Diyarbakır’da 1 Mayıs’ta gözaltına alınıp, serbest bırakıldıktan sonra bu kez de kaldıkları lojmanları boşaltmaları istendi
Fatime TEKİN / DİYARBAKIR
Diyarbakır’da KHK ile ihraç edilen 17 Barış Akademisyeni,1 Mayıs’ta evlerine yapılan baskınlar ile gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. Serbest bırakılan akademisyenler bugün Diyarbakır’da Eğitim Sen binasında açıklama yaptı. Akademisyenler adına açıklamayı okuyan Eğitim Sen 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Abbas Şahin, Barış Bildirisi’ne imza atan akademisyenlere uygulanan baskı ve politikaları eleştirdi.
BU YAPILANLARIN TESADÜFİ OLMADIĞINI BİLİYORUZ
Gözaltına alınan Dicle Üniversitesi’ndeki 17 akademisyenin Eğitim Sen üyesi olduğunu da söyleyen Şahin, son yayınlanan KHK ile 17 akademisyenin ihraç edildiğini de belirterek bu yapılanlarla topluma mesaj verilmek istendiğini belirtti. Şahin, "Bu yapılanların tesadüfi olmadığını biliyoruz her biri kendi alanında uzman ulusal ve uluslar arası boyutta saygın akademisyenler ihraç edilerek evlerinden gözaltına alınarak akademik çevrelere ve topluma üst perdeden mesaj verilmek istenmiştir. Bu mesajın içeriği ‘eğer iktidara muhalif olursanız sizleri de ansızın işinizden eder evlerinizden gözaltına alırız’ mesajı vermeye çalıştılar. Toplumsal refleksleri bu şekilde kontrol altında tutarak iktidarlarının sürekliliği sağlamaya çalışan iktidarın gözden kaçırdığı şey akademik saygınlıkta sorun barış demokrasi ve hukuk ise gerisi teferruattır bilinci olduğunun farkında değildir. Siyasal iktidarlar şunu iyi bilsin ki akademi biat etmez biat ederse akademi olmaz. Bizler eğitim sen olarak siyasal iktidarı uyarıyoruz bu yapılanlara bizler yabancı değiliz ve bizler oldukça bu ülkenin geleceğini çocuklarımızın bizlere emanet ettiği geleceği karanlık ellere teslim etmeyeceğiz" dedi.
PKK-KCK İLE SUÇLANDIK
Gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Prof. Dr. Yılmaz Turgut, sokağa çıkma yasağı döneminde Barış Bildirisi’ne imza atan akademisyenlerden… Ölümler yaşanmasın diye bildiriye imza attığını belirten Turgut, imzadan sonra disiplin cezası ve ardından gözaltı ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Turgut, "Bir çok arkadaşımız ihraç oldu. Son 29 Nisan’da yayınlanan KHK ile bende üniversitenden ihraç oldum. 1 Mayıs günü evimize yapılan baskınlarla gözaltına alındık. Bize gözaltı sürecinde ‘PKK, KCK ile irtibatınız nedir, örgüt içinde konumuz nedir ve gelecekte planlarınız nedir’ şeklinde sorular yöneltildi. Ben bu ülkenin bir vatandaşı olarak, böyle bir uygulamadan utanç duydum ve üzüldüm" diyerek yaşanılan uygulamalarla ilgili hukuki süreç başlatacaklarını söyledi.
LOJMANDAN ÇIKMAMIZ İSTENDİ
Turan, 15 gün içinde Dicle Üniversitesi’nde kaldıkları lojmanları boşaltmalarının da istendiğini belirterek "Bizler bilimsel araştırmalar yaptığımız için üniversitenin araç ve gereçlerini kullanıyoruz ama şu anda tüm olanaklarımız kestiler" diyerek yaşadıklarını anlattı.
EN BÜYÜK AKADEMİK ÜNVANI ALMIŞ OLDUK
Prof. Dr. Tahsin Söğüt ise, polis baskını sırasında bir çok eşyasına el konulduğunu , gözaltında ise FETÖ ve PKK ile ilişkilendirilmeye çalışıldığını ifade ederek kendisine trajik komik sorular yöneltildiğini söyledi. Söğüt, "Bundan sonra yaşam bizim için yeni başlıyor. Hükümet farkına varmadan bize en büyük akademik unvanı vermiş bulundu. Bu baskının ölümün ,zulmün bitmesi için biz yine elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz" dedi.