İktidar medyasındaki darbe haberlerini Bildirici yorumladı
Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, 'Altun'un sözlerini olduğu gibi aktarp bu suçlamayı yapan gazeteciler, gazetecilik değil siyasi iktidar propagandası yaptılar' dedi.
ARTI GERÇEK- İktidar medyasında son günlerde öne sürülen 'darbe' tartışmaları, ARTI TV'de erkrana gelen Nazım Alpman'la Gün Başlıyor programında konuşuldu. Programa konuk olan medya ombudsmanı Faruk Bildirici, son yazısında da bu konuya değindiğini belirterek, iktidara yakın medyada bu konunun özellikle köpürtüldüğünü, bunun fitilini ise Fahrettin Altun'un ateşlediğini söyledi.
Bildirici, "Fikri Sağlar da, Can Ataklı da, İlker Başbuğ da siyasiiktidarın zellikle programladığı ve medya üzerinden uyguladığı kampanyanın muhatapları durumundalar şu anda" diyerek özellikle Can Ataklı ve İlker Başbuğ'un darbecilikle suçlandığı haberleri incelediğini söyledi.
Fahrettin Altun'un hem Ataklı'yı hem de Başbuğ'u aynıkonuşmada 'darbe özlemi' çekmekle suçladığını söyleyen Bildirici, bunun haksız bir suçlama olduğunu, Ataklı'nın yazısından anlamını yitirerek bir bölümün özellikle cımbızlandığını, Başbuğ'un ise yalnızca yeni çıkaracağı kitabının içeriğin anlattığını ama bunun sanki günümüz için bir yorummuş gibi sunulduğunu kaydetti.
Bildirici, ne Başbuğ'un ne de onunla ilgili haberi aktaran Cumhuriyet gazetesinin bugünle bir bağ kurduğunu ancak Altun, iktidar sözcüleri ve medyasının "Sanki İlker Başbuğ bugün de seçime gitmezseniz darbe olur gibi yorumlayıp 'darbe özlemi içerisinde bu kişi' diye ona giydirmeye başladılar. Bu bence son derece haksız bir suçlama. Altun'un sözlerini olduğu gibi aktarp bu suçlamayı yapan gazeteciler, gazetecilik değil siyasi iktidar propagandası yaptılar" dedi.
"Can Ataklı'ya gelirsek" diyen Bildirici, durumu şöyle özetledi:
"Fahrettin Altun, Can Ataklı'yı kast ederek 'Darbe yapacak kabiliyetimiz maalesef yok' dedi, diyor. Sabah gazetesinin ertesi günki başlığı da 'Darbe isterdik ama artık çok zor'. Ben oturdum, Can Ataklı'nın Youtube'daki 14 dakikalık görüntülerini izledim. Bu 14 dakika içerisinde gerçekten bunları söylemiş mi diye baktım. İnanın 'maalesef' sözcüğü bile yok. 'Darbeyi isterdik' zaten asla dememiş. Böyle bir ifade yok. Olmamasına rağmen üstelik de tırnak içinde yazıyorlar. Bu aslında gazeteciliğe ihanet, başka bir şey değil.
"Peki, ne demiş Can Ataklı? Görüşüne katılırsınız, katılmazsınız; ki ben katılmadığımı söyleyeyim. Ben Türkiye'de 'Bu iktidar seçimle gitmez' diyenlerin ve bunu sürekli tekrarlayanların demokrasiye zarar verdiğini düşünüyorum. Niye gitmesin, İstanbul ortada. Bizim tam tersine demokratik yöntemleri öne çıkarmamız ve demokrasiyi güçlendirmemiz lazım.
"Can Ataklı da darbelere karşı olduğunu baştan söylüyor. Sadece bir fikir cimnastiği yaparak 'AKP nasıl gider?' sorusunun yanıtını arıyor. Ve asla darbe olsun demiyor. Böyle olursa karşı olduğunu da söylüyor. Yani kendince bir fikir cimnastiği yapıyor. Buna katılmayabilirsiniz ama fikir özgürlüğüne sahip çıkmamız gerekir, en azından gazteci olarak."
