'İktidarın kızdığına kızan STK olmaz'
Kayyum atanan MAZLUMDER'den yapılan Katar açıklamasına eski MAZLUMDER başkanından tepki.
ARTI GERÇEK- Cumhurbaşkanı Erdoğan hedef gösterdikten sonra bir çok şubesi kapatılan ve yönetimine kayyum atanan MAZLUMDER’in yeni yönetiminden iktidar yanlısı açıklamalar gelmeye devam ediyor. Yönetime atandıktan sonra "Herhangi bir tarafa, iktidara, muhalefete yakın durmak veya çıkar gözetmek gibi bir çaba içerisinde olmayacağız" diyen kayyumun Katar'a yönelik ambargoyu AKP diliyle eleştirmesi dikkat çekti. MAZLUMDER'in eski başkanı Ahmet Faruk Ünsal da söz konusu açıklamayı eleştirerek "Katar’da çalışan milyonlarca yabancı uyruklu insanın ekonomik ve sosyal haklarına dair bir şey söylemeyip suskun kalıp, iktidarın kızdığına kızan sevdiğini seven bir görüntü vermek; sivil toplum kuruluşlarının işi bu olmasa gerek" dedi.
Kayyum atanarak yönetimi değiştirilen İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) adına Ramazan Beyhan imzalı yayınlanan açıklamada, "Katar’a uygulanan abluka ve oluşturulan 'terör listesi' zulüm içermektedir" denildi. ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Arabistan ziyaretinin ardından Katar’a uygulanan abluka ve yaptırımları kınadıklarını belirten Beyhan, şöyle devam etti:
"Bu abluka süreci diplomatik ilişkiler, gıda temini, bankacılık dâhil tüm ticari ilişkiler ile turizm dahil seyahat işlemlerini kapsamaktadır. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi bu ülkeler şimdi de terörü desteklediği iddiasıyla kimi şahıs ve kurumlar hakkında karar almışlardır. Bu liste, ABD’nin ziyaretinden ve çıkarlarından bağımsız olmayıp, hukuk dışıdır. Ülkelerinde seçim yoluyla ve meşru yöntemlerle iktidara gelen, şiddete bulaşmamış Müslüman Kardeşler ve onun siyasi uzantısı partileri terörle suçlamak kabul edilemez. Öte yandan yapılan seçimlerle Gazze halkının meşru hükümeti olan HAMAS’ı terörle irtibatlı göstermek, Yusuf el-Karadavi gibi Müslüman toplumun aklıselim bir şahsını terörist ilan etmek, Katar merkezli El Cezire’nin yayınlarını engellemek, bölgenin yeni bir çatışma iklimine sokulması ve ABD başta olmak üzere bazı batılı devletlerin bölge üzerindeki hegemonyasını arttırmak anlamına gelecektir. Bu projeye teşne olan ülkelerin bu zulümlerini kınıyoruz.
İslam ülkelerinde teröre kaynaklık eden "batılı" devletler ve bunların uluslararası şirket ve kuruluşlarının hazırladığı verilere dayanarak, tek suçları mazlum Suriye halkına sahip çıkmak, Filistin davasına ve mücadelesine katkı sağlamak olan bu vakıf, dernek ve şahıslara dönük yaptırım kararı alınması adil değildir. Suriye’de yüzbinlerce insanın öldürülmesi, milyonlarcasının mülteci konumuna düşürülmesi, Filistin, Gazze, Mısır, Irak ve diğer İslam coğrafyalarında yaşanan onca katliam ve insan hakları ihlallerine, mağduriyetlere karşı birlik olup müdahale etmeyen bazı devletlerin, Katar karşısındaki ölçüsüz, orantısız hukuk dışı yaptırımları, hak ve nesafet ilkelerine aykırıdır. MAZLUMDER olarak; Yaptırım uygulayan ülkelerin halklarının da tasvip etmeyeceğini değerlendirdiğimiz bu karar ve uygulamaları şiddetle kınıyor, bu kararları alanları ivedi bir şekilde aldıkları kararlardan dönmeye çağırıyoruz. Aksi halde coğrafyamızda yaşanacak yeni kaos ve toplumsal hareketlenmelerin hem insani hem İslami, hem de hukuki sorumluluğu bu kararı alanların boyunlarına asılacaktır."
'İKTİDARIN KIZDIĞINA KIZAN SEVDİĞİNİ SEVEN STK OLMAZ!'
AKP eski milletvekili ve MAZLUMDER eski Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ise Artı Gerçek'e yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
"Katar’a uygulanan ve baş terörist Mursi ve Suudlar tarafından uygulanan terörizm suçlamasıyla dolu bu ambargoyu kabul etmek elbette mümkün değil. Fakat gerek Katar halkının gerekse de Katar’da çalışan milyonlarca yabancı uyruklu insanın ekonomik ve sosyal haklarına dair bir şey söylemeyip suskun kalıp, iktidarın kızdığına kızan sevdiğini seven bir görüntü vermek; sivil toplum kuruluşlarının işi bu olmasa gerek. Kaldı ki batı dünyasının toptan bu ambargodan yana tavır aldığı da doğru değil. Bildiğim kadarıyla Almanya da sert bir şekilde karşı çıkıyor. Özetle, Katar'ın Suudlarla birlikte Yemen'de Husileri katletmesine ses çıkartmayan bir insan hakları kuruluşunun öncelikle Katarlıların ve Katar’da çalışan milyonlarca işçinin temel haklarına dair söz söylemesi gerekir."
ERDOĞAN HEDEF GÖSTERMİŞTİ
Geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cizre raporunun ardından MAZLUMDER’i de hedef almıştı:
"Onların malum STK'leri bir araya gelmişler, raporlar yayınlamışlar. Bir defa bu raporları yayınlayanların ayrıca üzerine gidilmesi lazım. Sen neyin raporunu yayınlıyorsun?"
MAZLUMDER heyetinin 4-6 Mart 2016 tarihlerindeki gözlemleri sonucu hazırlanan raporda "Cizre’de sokağa çıkma yasağı sürecinde en az 203 insan hayatını kaybetti" denilmişti.
Kayyum tarafından MAZLUMDER’in Genel Merkezi başta olmak üzere Diyarbakır, Urfa, Van, Antep, İzmir, Muş, Batman, Bitlis, Bingöl, Şırnak, Hakkari, Sakarya, Mersin, Kocaeli, Bursa ve Antakya şubeleri kapatılmıştı.
Kayyumla hukuksuzça iş başına gelen yeni MazlumDer başkanı Ramazan Beyhan olağanüstü genel kurul sonrası yaptığı açıklamada, "Herhangi bir tarafa, iktidara, muhalefete yakın durmak veya çıkar gözetmek gibi bir çaba içerisinde olmayacağız. Bizim mücadelemiz Mazlumder'in kendi fabrika ayarlarına dönmesidir. Gayemiz hak ihlallerini objektif bir şekilde tetkik etmek, bunu kamuoyuna duyurmak, yetkilileri uyarmak" demişti.