İnsan Hakları İzleme Örgütü: İşkence iddiaları araştırılsın
İnsan Hakları İzleme Örgütü, helikopterden atılan ve ardından kaldırıldığı hastanede 20 gün süren yaşam mücadeledini kaybeden Servet Turgut hakkında açıklama yaptı.
![İnsan Hakları İzleme Örgütü: İşkence iddiaları araştırılsın](https://i.artigercek.com/2/1280/720/storage/old/news/119034.jpg)
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Van'ın Çatak ilçesinde gözaltına alındıktan sonra helikopterden atılan ve ardından kaldırıldığı hastanede 20 gün süren yaşam mücadeledini kaybeden Servet Turgut hakkında açıklama yaptı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson "Türkiyeli yetkililer, Servet Turgut'un ve Osman Şiban'ın güvenlik güçlerinin gözetimi altındayken, nasıl böylesine ağır bir şekilde yaralanmış olduklarını ve nihayetinde Turgut’un nasıl öldüğünü derhal, etkili ve şeffaf bir şekilde araştırmakla yükümlüdür," dedi. Williamson "yetkililerin Turgut'un, gözaltına alınmadan evvel kayalık bir yerden düştüğü yönündeki ikna edici olmaktan uzak açıklamaları, iki adamın gözaltına alınmalarını ve sağlıklı olarak bir helikoptere bindirilerek götürülmelerine şahit olan görgü tanıklarının ifadeleriyle çelişiyor" şeklinde konuştu.
Turgut'un ailesi İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne Turgut'un 11 Eylül günü Beytüşşebap ilçesinin, Çığlıca köyünün Surik mezrasında çalışmakta olduğunu, bu sırada civarda Türkiyeli askerlerle PKK arasında üç asker ve bir PKK üyesinin ölümüyle sonuçlanan bir çatışma yaşandığını anlattı.
Aile, Turgut'un askerler tarafından tutularak köy meydanına getirildiğini, köyün tüm erkeklerinin de aynı meydanda toplanarak diz çöktürüldüğünü ve kimliklerinin kontrol edildiğini iddia ediyor. Askeri görevliler köylülerden Turgut'un kimliğini teyit etmelerini istemişler, zira Turgut’un kimliği üzerinde değilmiş. Köylülere ayrıca Osman Şiban'ın da kim olduğunu sormuşlar.
Tanıklar, askeri görevlilerin köylülere "acımız var; öfkemizi sizden çıkartmayacağız da kimden çıkartacağız? Köyünüzü yakacağız." diye bağırdığını söylüyorlar. Köylüler, askerlerin öldürülen askerlerden bahsettiklerini düşünmüşler. Güvenlik güçleri daha sonra Şiban ve Turgut'u bir helikoptere bindirip götürmüşler.
RESMİ BELGE VERİLMEDİ
Van savcılığı adamlar hakkında bir gözaltı kararı bulunduğunu, polislerin bu nedenle hastanede bekledikleri bilgisini de avukatlara sözlü olarak iletmiş. Avukatlara, adamların gözaltına alındığına dair herhangi bir resmi belge verilmedi.
Turgut ve Şiban’ın avukatlarından biri İnsan Hakları İzleme Örgütü’yle, ilgili hukuki ve tıbbi belgeleri paylaştı. Sağlık raporları askeri görevlilerin iki adamı ilk olarak Van'daki Lokman Hekim adındaki özel bir hastaneye gözaltına alındıkları gün saat 19:13'te götürdüklerini gösteriyor. Adamların yüzlerinde, boyunlarında ve göğüslerinde zedelenmeler, kollarında kırıklar ve kanamaları varmış. Özel hastane durumlarının ağırlığı nedeniyle adamları derhal Van Araştırma ve Eğitim hastanesine sevk etmiş. Adamlar devlet hastanesinde yoğun bakıma yatırılmışlar.
Şiban hastaneden taburcu edildikten iki gün sonra, savcılık emriyle Şiban’ın evine üç zırhlı araç gönderilmiş ve Şiban'ı ifade verebilecek durumda olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla önceden askeri bir hastane olan bir sağlık kurumuna götürmüşler. Doktorlar Şiban'ın durumu anlatacak oryantasyona sahip olmadığını, günün tarihini bilemediğini ve yaşadığı olayla ilgili konuşamadığını söylediler. Şiban sağlık kontrolünden sonra Van'dan ayrılarak, Mersin’deki ailesinin yanına gitmiş ve halen de orada bulunuyor. Savcılığın Şiban hakkında açtığı soruşturma halen sürüyor. (Kaynak: İnsan Hakları İzleme Örgütü)