Saldırıya uğrayan işçiler yaşananları anlattı: Valilik açıklaması doğru değil, linç etmeye çalıştılar
Remzi BUDANCİR
ARTI GERÇEK-Mardin Mazıdağı ilçesinden Sakarya'ya giden 17 fındık işçisi, saldırıya uğradı. Tarla sahibi ve köylülerin saldırısına uğrayan işçiler, canlarını zor kurtardı. Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Sakarya Valiliği, saldırıyı ‘iki taraf arasında yaşanan kavga’ şekilde tanımladı. Saldırı ile ilgili polis ve jandarmaya herhangi bir ihbarda bulunulmadığı, yapılan araştırmada böyle bir saldırının tespit edilmediğini belirten valilik, 22 Ağustos'ta bir fındık bahçesinde Mardin nüfusuna kayıtlı iki kadın işçi ile Düzce nüfusuna kayıtlı bir erkek işçinin yaralandığını aktardı. Olayın yargıya taşıdığı belirtildi.
DEMİR: AĞIR KÜFÜRLER EDİYORDU
Artı Gerçek’e konuşan mevsimlik işçilerden Tuğba Demir, valilik açıklamasının doğruyu yansıtmadığını söyledi. Orada 5 gün çalıştıklarını anlatan Demir, bu süre zarfında da sürekli hakaretlere maruz kaldıklarını söyledi. Tarla sahibinin sürekli kendilerine yönelik hakaretler yağdırdığını anlatan Demir: "O sabah saat 7’de tarladaydık. Tahmini 2 saat kadar çalıştık. Tarla sahibi bize daha kötü hakaretler etmeye başladı. Ayağa kalkarak ‘İt sürüsü, köpek sürüsü, hayvan sürüsü’ gibi hakaretler etti. Sanki dolduruşa gelmişti. İfade edemeyeceğim kadar ağır küfürler ediyordu bize. Sebepsiz yere bağırıp çağırıyordu. Sanki Kürtlerden nefret ediyordu. Üzerimize yürüdü. Çavuşumuz ‘takmayın, yaşlıdır’ dedi. Biz sessiz sakin tarladan çıkıp eve gittik. Orayı terk etmek için toplanmaya başladık" dedi.
‘KÖYLÜLER İLE BİRLİKTE SALDIRDILAR’
Demir’in anlattığına göre toplam 17 işçi vardı. Bunların neredeyse tümü 18 yaşından küçük kız çocuklarıydı. Sadece 2 genç 18 yaş üstüydü. Köyü terk etmek için toplandıkları sırada bu defa tarla sahibin 3 oğlunun saldırıya geçtiğini anlatan Demir, saldırı anını şu şekilde anlattı: "Eve gittiğimizde üç oğlu geldi. Sanki hazırlıklı gelmişlerdi. Tüm köylülerde yardımlarına gelmişti. Bizim gençlere saldırdılar. Darp ettiler. Biz içerdeyiz. Saldırı anında bir kadın geldi. Bize yardım edeceğini, onları durduracağını sandık. Baltayı kaldırdı, bizim gençlere ‘çıkın dışarı, sizin kafanızı balta ile keseceğim’ dedi. Çok korkunçtu. Canımızı zor kurtardık."
BABA DEMİR: BU BİR LİNÇ GİRİŞİMİDİR, KAVGA DEĞİL
Saldırıya uğrayan Tuğba Demir’in babası Hamdin Demir, yaşananların kabul edilir olmadığını söyledi. Valiliğin açıklamasının doğru olmadığını anlatan baba Demir, "17 kişi çalışıyordu. Hepsi çocuk. Vali bey doğru açıklama yapsın. Bu çocuklar sabah saldırıya uğradı. Bu bir linç girişimidir, bu kavga değil. Hazırlıklı gelmişler. Demişler ki 15-20 dakika içinde bu köyü terk edin. Terk etmezseniz tüm köylüler onlara yardıma gelmişler. Bir insan bu şekilde kaba olur mu? Kız çocuklarına nasıl el kaldırılır? Bütün köylüleri toplayıp baltayla, sopalarla saldırmanın izahı yok. Kimse bunu açıklayamaz. O tepedeki insanlar (yetkiler) bunların karşısında rahat uyuyabildiler mi" sözleri ile tepkisini dile getirdi. Çocuklarının şans eseri ölümden döndüğünü anlatan baba Demir, "Saldırı sürerken o sırada Allahtan oradan bir Mazıdağı arabası geçiyordu. Hemen kapıya yanaşıp hızlıca çocukları arabaya atıp oradan uzaklaştırdı" dedi.
'BİZ ONLARA EVİMİZİ AÇIYOR, AŞIMIZI PAYLAŞIYORUZ’
Çocuklara saldıranların insanlıktan nasibini almadıklarını ifade eden Demir, şunları söyledi: "Gelsinler insanlık dersi verelim. Onlar bizim buraya geldiklerinde evlerimizi açıyoruz. Aşımızı paylaşıyoruz. Soframızı paylaşıyoruz. Ama çocuklarımız oraya gittiğinde hakaret ve saldırılara maruz kalıyor. Bir daha çocuklarımızı göndermeyeceğiz. Bundan sonra haysiyeti olan oraya çocuklarını göndermez. Açlıktan ölsek te çocuklarımızı göndermeyeceğiz."