İzlanda eski Adalet Bakanı: Türkiye'de karanlık bir tablo var

Türkiye'de tüm muhaliflerin 'terörist' ilan edilmesini değerlendiren Jónasson, 'Devlet şiddetine, baskıya karşı kendini savunan insanların terörist olduğuna inanmıyorum' dedi.

İzlanda eski Adalet Bakanı: Türkiye'de karanlık bir tablo var

Derya OKATAN

ARTI GERÇEK- Aralarında siyasetçi, sendikacı, insan hakları savunucusu ve sanatçıların da olduğu bir heyet, Türkiye'ye gelerek, Abdullah Öcalan üzerindeki tecrite dikkat çekti.

Ankara'da dün HDP Genel Merkezi'ni ziyaret eden heyet, bugün de Diyarbakır'da çeşitli temaslarda bulunacak. Heyet, Ocak ayında Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e bir mektup göndererek, İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüşmek istediklerini belirtmişti. Bakanlıktan heyete henüz yanıt verilmedi.

Artı Gerçek'e konuşan heyetten bazı isimler, Türkiye'deki antidemokratik uygulamaları değerlendirdi.

İzlanda eski Adalet Bakanı: Türkiye'de karanlık bir tablo var - Resim : 1JÓNASSON: BARIŞIN ÖN ŞARTI TECRİTİN KALKMASIDIR

İçişleri ve Adalet Bakanlığı görevinde bulunmuş olan, aynı zamanda Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi onursal üyesi olan İzlandalı siyasetçi Ögmundur Jónasson, siyasetçiler, gazeteciler, avukatlar, akademisyenler dahil tüm muhalif kesimlerin tutuklandığı Türkiye'deki yargı sistemine ilişkin şunları söyledi: "İzlanda Hakimler Grubu Başkanı'nın Türkiye'deki avukatlar, hakimler ve pek çok kişinin cezaevinde olmasından bahsederken sarf ettiği sözlerini çalarak kendimi ifade edeceğim: Türkiye'deki mevcut durumdan dolayı derinden endişeliyim."

Ancak Türkiye'ye tamamen iyi niyetlerle geldiklerini dile getiren Jónasson, "Barış sürecinin ön şartı tecritin kaldırılmasıdır. Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kaldırıldıktan sonra ancak barış süreci oluşabilir. 2013-2015 yıllarında tecrit olmadığı zaman Türkiye'nin ne kadar iyi bir yer olduğunu, iklimin ne kadar iyi olduğunu gördük. 2014'de geldiğimde Türkiye'deki durumdan gerçekten çok mutlu olmuştum. Ama şimdi tamamen depresyon yaratan karanlık bir tablo var" diye konuştu.

Açlık grevcileri için de çok endişeli olduklarını ifade eden Jónasson, "Durum çok hızlıca kötüye evrilebilir ama iyiye doğru gitmesi de oldukça hızlı olabilir. Bunun için iyi niyet gerekiyor" dedi.

İLGİLİ HABER: ULUSLARARASI BARIŞ HEYETİ: TÜRKİYE KENDİ YASALARINA UYMALI

SAVUNACAK AJANDASI OLAN CEVAP VERMEKTEN KAÇINMAZ

Türkiye Adalet Bakanı'na gönderdikleri mektuba hala yanıt alamadıklarını da söyleyen Jónasson, "Bize cevap verecekleri konusunda hala iyi niyetimi korumak istiyorum. Ama cevap vermezlerse bu da kendi içinde bir cevaptır zaten" dedi, bu cevabı ise "Savunacak bir hedefi olan, savunacak bir ajandası olan kişi cevap vermekten kaçınmaz" olarak yorumladı.

Jónasson, "Cumhurbaşkanı Erdoğan şu an bulunduğunuz HDP için 'HDP eşittir PKK' açıklaması yaptı. Aynı zamanda siyasetçiler, gazeteciler, sanatçılar, avukatlar, akademisyenler de sürekli terörist ilan ediliyor. Ne düşünüyorsunuz?" sorumuza ise şu yanıtı verdi: "Türkiye'de bir iç savaş var. Eğer iç savaş varsa terörizm yoktur. Savaşan taraflar vardır. Ben 2014'de Newroz'a geldim. Konuşmaları dinlerken anlamadığım için ses tonu çok güçlü ve agresif geliyordu ama çevirisi yapıldığında konuşmanın tümünde barış mesajı olduğunu gördüm. 'Barış için cesur olalım, cesur bir adım atalım' diyorlardı. Devlet şiddetine, baskıya karşı kendini savunan insanların terörist olduğuna inanmıyorum."

İzlanda eski Adalet Bakanı: Türkiye'de karanlık bir tablo var - Resim : 2PEAK: HİKAYE ANLATICILIĞI ENGELLENİYOR

Dünyaca ünlü Black Mirror adlı dizide rol alan ve son olarak 1819 Peterloo katliamını konu alan 2018 yapımı "Peterloo" adlı filmde oynayan Maxine Peake ise konuşmasına "Türkiye'de demokrasi var diyemeyiz" diye başladı ve sanat üzerindeki baskıları değerlendirdi.

Barış Atay'ın "Diktatör" isimli oyununun yasaklanması, Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ın gözaltına alınması, festivallerde sinema filmlerinin sansürlenmesi gibi son gelişmeleri büyük şaşkınlıkla karşılayan Peake, şunları söyledi: "Bence kültür çok önemli, hikaye anlatıcılığı buradan doğuyor. Biz kültür alanında çalışan insanlar hikaye anlatarak iletişim kuruyoruz. Ve belki de bu yüzden sanat ve medya üzeinde baskı kuruluyor. Çünkü hikayenin anlatılmasını engellemek istiyorlar. Hikaye anlatmak demek bir mesajı, bir söylemi yaymak anlamına geliyor. Ve insanların hikaye anlatmalarına, kendilerini ifade etmelerine izin verilmediği zaman çok kötü şeyler oluyor. İşte Türkiye'de kültür sanat camiasına yapılan baskılar, hepsi ifade özgürlüğüyle ilgili. Ve yine buraya dönüyoruz, hikaye anlatıcılığının önemine. Çünkü bazı insanlar bazı mesajları sadece belki televizyonlarda, filmlerde izleyerek anlıyor. Ama hikaye anlatmamız da engellenirse başka ne yapabiliriz."

KEENE: ULUSLARARASI DAYANIŞMA ÖNEMLİ

İzlanda eski Adalet Bakanı: Türkiye'de karanlık bir tablo var - Resim : 3Arjantinli insan hakları aktivisti, ekonomist ve akademisyen Beverly Ann Keene, Arjantin ile Türkiye arasındaki benzerliklere ve uluslararası dayanışmanın önemine dikkat çekti.

Keene, şu değerlendirmeleri yaptı: "Türkiye'de yaşananlar Latin Amerika'daki deneyimler ile aslında biraz benzeşiyor. Bizim bu deneyimlerden edindiğimiz izlenim şu, toplumun tüm grupları barış için bir araya gelmeli ve hep birlikte çalışmalı. İnsanlara insanlık dışı davranmanın, doğaya zarar vermenin hiçbir gerekçesi olamaz. İnsanların temel özgürlüklere, iyi bir doğaya, mutluluğa erişmeleri bir haktır, herkes için elzemdir. Devletlerin temel yükümlülerini yerine getirmesi ve insan haklarına saygı duyması gerekir. Bu haklar bir arada yaşam için de gereklidir. Latin Amerika ve Arjantin deneyimlerimizden öğrendiğimiz kadarıyla bu hakların sağlanması için uluslararası dayanışma da oldukça önemlidir. Tecritin hiçbir ülkede, hiçbir yasada, hiçbir şekilde kabul görür bir yanı yoktur. Tecriti devam ettirmenin bahanesi de olamaz."

Türkiye'ye ikinci gelişi olan Keene, "başınıza bir şey gelebileceği endişesi duydunuz mu" sorusuna "Bir kadın olarak hep uyanık, dikkatli olmamız gerekiyor" yanıtını verdi. Kürt kadınlarının mücadeleye katılımından da övgüyle bahseden Keene, "Hepimiz aynı hedef için çalışıyoruz; herkesin sokakta dilediği gibi yürüyebileceği bir toplum inşa etmek" diye ekledi.

LATİN AMERİKA HALKLARI ABD MÜDAHALESİNE KARŞI

Keene, son günlerde ABD müdahalesi ile karşı karşıya olan Venezuela konusunda da şunları söyledi: "Latin Amerika halkları, ABD'nin kimi zaman ekonomik, kimi zaman askeri, kimi zaman kültürel müdahalelerine aşina. Venezuela'daki bu girişime kesinlikle karşılar. Venezuela halkının kendi kendini yönetme özgürlüğü vardır ve bu özgürlüğe müdahale edilmemeli. Deneyimlerimiz bize şunu gösteriyor, ABD'nin müdahaleleri halkın iyiliği için değil, kendi çıkarları için. Mesela Arjantin'de bize uygulanan bir ekonomik baskı var ve bu da ABD'nin baskısıyla IMF aracılığıyla yapılıyor. Bu müdahale tamamen sermaye kesimlerini, bankaları ve yatırımcıları korumak amaçlı. ABD, Latin Amerika, Orta Amerika ya da Meksika'daki müdahalelerin hiçbirini hiçbir zaman insanların iyiliği için yapmamıştır."

HDP Uluslararası Öcalan heyet izlanda Derya Okatan ziyaret etti