İzmir Barosu: Devletin bir AİHM kararını uygulamadığı vaki değildir
İzmir Barosu, 'açık hükme rağmen, yürütmeden sorumlu makamların AİHM'in Demirtaş kararını uygulamak zorunda olmadıklarına dair açıklamalarını endişeyle' izlediklerini duyurdu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), HDP eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuna son verilmesi gerektiği bildirildi.
İzmir Barosu, AİHM kararının ardından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "karar bizi bağlamaz" açıklamasını eleştirdi.
Açıklamada kararın uygulanması için bir çağrıda bulunularak, "İzmir Barosu, ülkemizin evrensel insan haklarına saygı, uluslararası yükümlülüklere riayet ve bir parçası olduğumuz Avrupa Konseyi sistemine uyum yönündeki sorumluluklarını yerine getirmesini beklemekte ve devlette devamlılığın esas olduğunu hatırlatarak yetkilileri hukuk devletinin gereklerini yerine getirmeleri için göreve çağırmaktadır" denildi.
Baronun açıklaması şöyle:
"İzmir Barosu, bahse konu açık hükme rağmen, yürütmeden sorumlu makamların bu kararı uygulamak zorunda olmadıklarına dair açıklamalarını endişeyle izlemektedir. Anayasamızın 90. maddesine göre, usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Ve yine usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda, milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır. Türkiye Cumhuriyeti'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 46. maddesi, sözleşmeci yanların taraf oldukları davalarda Mahkeme’nin verdiği kesinleşmiş kararlara uymayı taahhüt ettiklerini açıkça ifade etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası bir sözleşme ile bağıtlandığı bu kurala uymaması,ülkemiz aleyhine çok ciddi sonuçlar doğurabilecek niteliktedir.
Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti, 1949 tarihinden beri Avrupa Konseyi üyesi olup AİHM'ye bireysel başvuru hakkını 1987’de, AİHM’nin zorunlu yargı yetkisini 1990’da kabul etmiştir. Bireysel başvuru hakkının kabul edildiği 1990 yılından beri, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir AİHM kararını uygulamadığı vaki değildir.
İzmir Barosu, ülkemizin evrensel insan haklarına saygı, uluslararası yükümlülüklere riayet ve bir parçası olduğumuz Avrupa Konseyi sistemine uyum yönündeki sorumluluklarını yerine getirmesini beklemekte ve devlette devamlılığın esas olduğunu hatırlatarak yetkilileri hukuk devletinin gereklerini yerine getirmeleri için göreve çağırmaktadır. Tüm kamuoyuna saygılarımızla duyururuz." (HABER MERKEZİ)