'Jopu bir tarafımıza şey yapmaya çalıştılar'
Akıncı Üssü davasında sivil sanık Hakan Çiçek, Jandarma'da ifadelerinin işkence altında alındığını söyledi.
ANKARA- Darbe girişiminin merkez üssü olarak kullanılan ve derdest edilen komutanların tutulduğu Akıncı Üssü'ndeki faaliyetlere yönelik açılan davanın ikinci gününde yoğun güvenlik önlemleri alındı.
Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Ceza ve İnfaz Kurumu içindeki duruşma salonunda görülen davanın ikinci gününde de yoğun güvenlik önlemleri alındı. Polis ve jandarmadan oluşan güvenlik güçleri, cezaevi çevresinde farklı noktalarda kurduğu güvenlik noktalarında davayı izlemeye gelenleri tek tek aradı. Cezaevi çatısına keskin nişancılar yerleştirilirken, cezaevi önünde de çok sayıda zırhlı araç konuşlandı. Sincan Cezaevi önüne gelen bir grup, burada 'F-16'lara kafa tutan Kahramankazan' yazılı pankart açtı.
KEMAL BATMAZ: ABD'YE İŞ SEYAHATİNE GİTTİM
DHA'nın haberine göre darbe girişiminin merkez üssü olarak kullanılan ve derdest edilen komutanların tutulduğu yer olan Akıncı Üssü'ndeki faaliyetlere yönelik açılan ve 486 sanığın yargılandığı davada savunmasını yapan 'sivil imam' olduğu iddia edilen Kemal Batmaz, darbeye hazırlık toplantılarına katıldığı ve Adil Öksüz'le birlikte Fetullah Gülen'le görüştüğü iddialarını kabul etmedi. ABD'ye iş seyahati için gittiğini söyleyen Batmaz, darbe girişiminden kısa süre önceki Adil Öksüz'le Atatürk Havalimanı'ndaki güvenlik kamera görüntülerinin ise tesadüf olduğunu iddia etti.
"HİÇBİR ZAMAN BU GİRİŞİMİN BİR PARÇASI OLMADIM"
Savunmasında örgütün haberleşme programlarını kullanmadığını da iddia eden Kemal Batmaz, "Hiç kimseye emir ve talimat vermemiş olmam, Ankara'da yapıldığı iddia edilen toplantılar sırasında yurt dışında olmam, darbenin ne planlayıcısı ne de yöneticisi olmadığımın delilidir. Ben hiçbir zaman bu girişimin bir parçası olmadım. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum" dedi.
Kemal Batmaz'a önce darbe girişimi gecesi Akıncı Üssü 143'üncü Filo'daki güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri izletildi. 4'üncü Ana Jet Üs eski Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim'in kendisine asker salamı verme görüntüleri izletilen ve bilirkişi raporunda görüntülerin kendisi olduğu yönündeki rapor hatırlatılan Kemal Batmaz, "Ben de size soruyorum? Darbe gecesi ve hadiseler isimli başlık altında benim bir faaliyetim olduğu yönünde bir ifade geçiyor mu?" dedi.
Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın "Bu görüntülerdeki siz misiniz, değil misiniz?" diye soruyu tekrarlaması üzerine Batmaz, "İddianamelerdeki ifadelere havale ediyorum" diye yanıt verdi. Başkanın aynı soruyu tekrarlaması üzerine Batmaz, 'Değilim' cevabını verdi. Bu cevap üzerine salonda tepkiler yükseldi.
MAHKEME BAŞKANI SİNİRLENDİ
Mahkeme Başkanı Giray'ın "Bilirkişi tarafından tüm görüntü ve sizin savcılık makamında çekilen fotoğraflarınız incelenmiş. Fotoğraf ve görüntülerde eşleştirme yapılmış. 7 derecede yapılan değerlendirme sonucunda her iki görüntülerinden size ait olduğunu kesin tanımlama olarak belirlemiş. Şimdi ne diyeceksiniz" demesi üzerine Batmaz, "El hak benim ama Akıncı Üssü'ndeki ben değilim" diye cevap verdi.
'Peki bu görüntülerdeki kişi size benziyor mu?' sorusuna tepki gösteren Batmaz, "Benim olmadığımı söylediğim kişinin bana benzeyip benzemediğini nasıl sorarsınız" dedi. Cevaba sinirlenen Başkan Giray ise yüksek sesle "Ben sorarım siz cevabınızı verin" diye karşılık verdi. Kemal Batmaz, bu kez "Ben değilim" yanıtını verdi.
Darbe girişimi öncesi darbeyi planlamak için Adil Öksüz'le 11-13 Temmuz arasında ABD'ye gidip döndüğünü ve Ankara'da darbe toplantılarına katılmadığını ileri süren sanık Batmaz, "Örgütün haberleşme programlarını kullanmadım. Hiç kimseye emir ve talimat vermemiş olmam, Ankara'da yapıldığı iddia edilen toplantılar sırasında yurt dışında olmam, darbenin ne planlayıcısı ne de yöneticisi olmadığımın delilidir. Ben hiç bir zaman bu girişimin bir parçası olmadım. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum" dedi.
BATMAZ: YURT DIŞI SEYAHALERİM KAĞIT TİCARETİ İÇİNDİ
Batmaz, Kaynak Holding'de 2001-2006 tarihleri arasında dış ticarette çalıştığını ve başarısından dolayı kısa sürede Kaynak Holding'de yönetici olduğunu belirtti. Yurt dışı seyahatlerini kağıt ticarete için yaptığını anlatan Batmaz, "Çalıştığım dönemlerde şirketlerin ve dış piyasanın ihtiyaçları olan başta fotokopi olmak üzere defter, kitap kağıtlarını dünyanın muhtelif yerlerinden ithal ediyorduk. Piyasada bir büyüme ivmesi yakaladık. Yılık ortalama 50 bin ton civarında kağıt tedariği yapıyorduk. Çalıştığımız ülkeler İspanya, Portekiz, Japonya, Çin, Almanya, ABD, Endonezya hatta Avustralya'ya kadar uzanıyordu. 15 ayrı ülkeden alım yaptığımızı hatırlıyorum" diye konuştu.
Şirketin başarısı nedeniyle ticaretin zamanla ABD'ye kaydığını ve iddianamede bu seyahatlerin suç olarak gösterildiğini söyleyen Batmaz, seyahatlerinin tamamının ele alınmadığını, sadece belli bir kısmını alarak suçlamalar yöneltildiğini ileri sürdü.
"TESADÜFEN AYNI ANDA ABD'DE BULUNMUŞUZ"
İddianamede geçen, 'Şüphelilerden Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç yukarıda açıklanan asker şüphelilerle birlikte 17 Mart ve 21 Mart tarihleri arasında ABD ülkesinde örgüt lideri Fetullah Gülen ile gerekli istişareleri yaptıktan sonra Türkiye'ye döndükleri ve darbeye hazırlık faaliyetlerine devam ettiği, Adil Öksüzün 05.05.2016 -27.05.2016 ve 04.06.2016 tarihleri arasında Ankara'da darbeye hazırlık toplantıları yaptığı anlaşılmıştır' ifadelerini hatırlatan Batmaz, şöyle devam etti:
"Pensilvanya'da yapıldığı iddia edilen toplantılarla alakalı kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum. Bazı seyahatlerde iddianamede belirtilen kişilerle aynı dönemde yurtdışında bulunmam aynı yerde buluştuğumuz anlamını taşımaz. Yüz ölçümü Türkiye gibi olan bir yeri hesap etmemek lazım. ABD yüzölçümü bakımından Türkiye'nin 20 katı büyüklükte. Hangi sebepten insanın nereye gittiğine bakmak lazım. Belirtilen zaman aralığı 4 gündür. Bu zaman zarfına bakıldığı zaman Öksüz New York'ta, Batmaz Miami'de, Çiçek çocuklarının dil okulu için Los Angeles'te, Oruç ise şehir festivali için San Fransisco'da. Bilenler bilir bunlar birbirinde çok alakasız yerler. Tedbir amaçlı deniliyor ancak bunları böyle değerlendirmek lazım"
"ÖKSÜZ'LE AYNI KAREDE YER ALMAM PLANLI DEĞİLDİ"
Ortak iş yaptığı Mehmet Sungur'la ortaklıktan ayrıldıktan sonra ortaya çıkan sorunları halletmek için önce telefonla görüştüklerini, ardından yüz yüze görüşmek için 11 Temmuz'da ABD'ye gittiğini ileri süren Batmaz, şunları söyledi:
"11 Temmuz'da Mehmet Bey ile aramızdaki meseleleri tekrardan görüşmek için New York'a gittim. Mehmet Bey ile bir hafta öncesinde görüşmek için anlaşmıştık. Mehmet Bey sürekli gittiği bir otelin ismini vererek orada olacağını söylemişti. Ben de son gün internet üzerinden bir otelde rezervasyon yaptım. Sungur'u birkaç kez aradım, telefonu kapalıydı. Bir süre sonra Mehmet Beyin şirketlerinde çalışmış, Mehmet Bey ile aramızdaki meselelere vakıf olan ismini vermek istemediğim bir arkadaşımla buluştuk. New York'ta onun kaldığı otel de kaldım. Mehmet Bey ile görüşemediğimizden dolayı Türkiye'ye THK'dan bilet aldım ve döndüm. Seyahatimin kısa sürmesi planlı değildi. Dönüş yolculuğunda basın yolunda, Atatürk Havalimanı görüntüleri olarak devamlı verilen, Öksüz ile belirli periyotlarda aynı karede olmam da planlı değildi. THK gold kart üyelerinin yurtdışı seyahatlerinde kullandıkları yerler, pasaport kontrol gişeleri farklıdır. Gold kart üyelerinin kullandıkları bir yer vardır, bundan dolayı aynı yer, aynı pasaport kontrol noktası kullanılmıştır. Arka arkaya gelmemiz de normaldir. Öksüz'ü Abdulhadi Yıldırım'ın yanında birkaç defa görmüştüm. Yalnızca dönüş yolculuğunda bir, iki defadan görmeden dolayı merhabalaşma gibi şeyler olmuş olabilir"
"HİÇ KİMSEDEN TALİMAT ALMADIM, KİMSEYE TALİMAT VERMEDİM"
İddianamede, 11-13 Temmuz ABD seyahatlerinin darbe planlarını örgüt lideri Gülen'e onaylatmak için yapıldığının iddia edildiğini hatırlatan Batmaz, "'Onaylatmak için gittiler' ifadesini kesinlikle reddediyorum. Benim hiçbir şekilde görüşmem, bu konuları değerlendirmem, talimat almam söz konusu olmamıştır. Herhangi bir talimat almadığım gibi, hiç kimse de bu şekilde bir talimat verdiğimi söyleyemez. Bu kesimle bağlantım yalnızca mazide şirketlerinde çalışmamdan ibarettir" sözleriyle kendini savundu
ANKARA'YA NEDEN GİTTİ?
Darbe girişimi sonrası Ankara'da yakalanmasının ve Ankara'da bulunmasının nedenini daha önceki ifadelerinde olduğu gibi 'arsa bakmak' olarak açıklayan Batmaz, şunları anlattı:
"15 Temmuz'dan bir hafta önce Harun Biniş ile internet üzerinden yazışarak anlaştık ve buluştuk. Kendisiyle Kaynak Holding'de çalışıyorduk. Benim son dönemlerde gayrimenkul işiyle uğraştığımı biliyordu. Bir miktar parası olduğunu, gayrimenkul alacağını, kendisine yardım edip etmeyeceğimi sordu. Ben Ankara'yı bilmem. Kendisi yer gösterecekti, ben de piyasa değerlendirmesi yapacaktım. 15 Temmuz'da öğlene doğru Ankara'ya geldim. İsmini vermek istemediğim arkadaşımın işyerine geçtim. Bir süre sohbet ettikten sonra arkadaştan aldığım araç ile birkaç ihtiyacı giderip, sonrasında da ertesi gün sabah buluşacağımız Harun Beyi arayıp ricasını yerine getirmekti amacım. Arkadaş yorgun olduğumu anlamış olacak ki istirahat için evine davet etti ve gittim. Gece uçak seslerini duydum ve kalktım. Ev sakinleriyle saat 23.00 sıralarında televizyon izledik. Sabah kendileri ailesiyle birlikte gitmemem konusunda ısrar ettiler. Ama söz vermiş olmam, daha öncesinde randevulaşmış olmam beni o sabah saat 08.00'da Ümitköy'e gitmeye sevk etti. Evinde kaldığım arkadaşa bir zararı dokunur düşüncesiyle daha önce savcılık ifademde bu durumdan bahsetmemiştim. Harun Beyin yönlendirmesiyle taksiyle bir müddet gittikten sonra bir köyde durduk. Taksicinin bizi beklemeye niyeti yoktu. Valizimi ve el çantamı araçtan alarak indim. Biraz ileride ne olduğu bilmediğim bir tesis vardı. Köy tarafına baktığım zaman kimseyi göremedim. Ama karşıda kasketli birisini gördüm. Köy muhtarı hakkında bilgi almak için oraya gitmeye karar verdim. Biraz ilerledikten sonra polisler geldi. Kimlik ve ne aradığımız sordular. Bir telaş vardı. Derdimiz anlatmaya çalışırken 'emniyette anlatırsınız' dediler. Bu arada yanılmıyorsam başkalarını alan bir araç daha bulunduğumuz aracın yanına geldi. Aracın ön kısmına Harun Beyi, yanına da beni ve bir jandarmayı oturtturdular. Kendisine birkaç defa siyah el çantamın olmadığını söyledim fakat dikkate almadı. Sonra başka bir araca aldılar bizi ve jandarma karakoluna geldik. Sonrasında da emniyete sevk edildik"
"SAVCILIK SUÇLAMALARINI KABUL ETMİYORUM"
İfadesinde, savcılık tarafından 13 ayrı suçla suçlandığını belirten Batmaz, "Örgütün haberleşme programı olan ByLock'u kullanmadım. Hiç kimseye emir ve talimat vermemiş olmam, Ankara'da yapıldığı iddia edilen darbe toplantıları sırasında yurt dışında olmam, darbenin ne planlayıcısı ne de yöneticisi olmadığımın delilidir. Ben hiçbir zaman bu girişimin bir parçası olmadım. Üzerime atılı suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum" diyerek, savunmasını tamamladı.
ÇAPRAZ SORGUSU SIRASINDA ZAMAN ZAMAN GERGİNLİK YAŞANDI
İfadesinin ardından çapraz sorgusuna geçilen Kemal Batmaz, önce Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın ardından da müşteki avukatlarının sorularını yanıtladı. Batmaz, "Darbe girişiminin arkasında terör örgütü elebaşı Gülen ve ekibinin olduğuna inanıyor musunuz?" sorusuna "Benim kafama takılan bir şey var. Böyle bir teşebbüse katılan biri neticesi itibariyle başarılı olsun veya olmasın kendisine ulaşılacağını bildiği unsurlarla böyle bir teşebbüse kalkışmaz" diye yanıt verdi.
Batmaz, "Bunu Fetullah Gülen mi yaptı mı?' sorusu üzerine ise "Bunu bana sormayın mahkemenin neticesi belirleyecektir. Şu an istinat edilen bir takım iddialar var. Mahkeme sonunda neticelenmesini bekliyorum" dedi.
BATMAZ'A GÖRÜNTÜ TEPKİSİ
Kemal Batmaz, Akıncı Üssü'ndeki görüntülerde yer alan kişinin kendisi olmadığı yönündeki sözleri nedeniyle sık sık bu konuda sorulara muhatap oldu. Israrla sorulan sorulara karşın o kişinin kendisi olmadığını tekrarlayan Batmaz'a müşteki ve avukat sıralarında tepki gösterildi. Bir avukat, Batmaz'a "En son ne zaman aynaya bakmış" diye tepki gösterdi.
CUMHURBAŞKANI'NIN AVUKATI AYDIN: BÖYLE TESADÜF MÜ OLUR?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, sanığa "Harun Biniş, Adil Öksüz ve sizin Kaynak Holdingle bağlantınız var. Üçünüz de aynı anda ABD'ye gidip dönüyorsunuz ve 15 Temmuz'da Akıncı Üssü civarında yakalanıyorsunuz. Böyle tesadüf olur mu?" sorusunu yöneltti. Batmaz soruya, "20 yıllık bir zaman dilimi baz alınmış. Bazı çakışmalar olamaz mı? Meseleyi parça parça ele alırsak bütün daha iyi algılanır. Yurt dışına çıkış gerekçelerine bakmak lazım" diye yanıt verdi.
Batmaz, bir soru üzerine de FETÖ ile ticari ilişki dışında bir ilişkisinin olmadığını ileri sürdü.
AVUKATTAN BATMAZ'A: ADİL ÖKSÜZ'E ARSAYI SİZ Mİ GÖSTERECEKTİNİZ?
Kemal Batmaz, bir avukatın "Arsa bakmaya gidiyorum, dediniz. Tanımadığınızı söylediğiniz Adil Öksüz de 'Arsa bakmaya gidiyorum' dedi. Arsayı ona siz mi gösterecektiniz?" sorusuna "Başkası ne ifade etmiş beni enterese etmiyor" diye yanıt verdi.
Kemal Batmaz, bazı sorulara da kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle cevap vermeyeceğini söyledi.
KEMAL BATMAZ'A 'GÖZLÜK' SORUSU
Darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 481 sanık hakkında açılan davada savunmasını tamamlayan Kemal Batmaz, darbe girişimi gecesi üsse hiç gitmediğini ısrarla söylemesi üzerine bir kısım sanık avukatı Şemsettin Altan, "Siz 15 Temmuz'dan sonra hiç gözlük değiştirdiniz mi?" diye sordu. Batmaz bu soruya 'Evet' cevabını verdi.
"1 YIL, 1 AY DEĞİL; 100 YIL, 100 AY YATSAM DA SÖYLEMEM"
Savunmasında 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü'ne gitmediğini ve bir arkadaşının evinde kaldığını söyleyen Batmaz'a, "Bir yıl bir aydır cezaevindesiniz. Masumiyetinizi ispatlamak için kaldığınız evi ve arkadaşınızın ismini söyleyin. Arkadaşınız kim?" diye soruldu. Batmaz, soruyu "Bir yıl bir ay değil, bin yıl bin ay da yatsam bu arkadaşımın hiç bir şekilde ismini, cismini vermem. Ne kadar önemli olursa olsun" diye yanıtladı.
Bir kısım sanık avukatı Altan da Batmaz'a görüntülerdeki kişinin kendisi olmadığı yönündeki ifadeleri yönünden sorular yöneltti. Avukat, "Görüntülerdeki kişiyi tanımak için mesafe yeterince yakın" değerlendirmesinde bulunduktan sonra Batmaz'a "Sizin aldığınız gözlüğün markası ne?" diye sordu. Batmaz, "Osse" cevabını verdi. Ardından avukatın "Nerden aldınız?" sorusuna Batmaz, "Hatırlamıyorum" karşılığını verdi. "Peki siz 15 Temmuzdan sonra gözlük değiştirdiniz mi? sorusu üzerine Batmaz, "Evet" dedi. Sorular ve verilen cevaplar sonrasında salondan alkış sesleri yükseldi.
Kemal Batmaz, başka bir avukatın "Akın Öztürk'le Akıncı Üssü'nde buluştunuz mu? Toplantı yaptınız mı?" sorusunu ise "Ne gördüm, ne duydum ne de aramız da bir diyalog geçti" diye yanıtladı.
HAKAN EVRİM DE GÖRÜNTÜDEKİ KİŞİYİ TANIMADI
Bir sanık avukatı da Mahkeme Başkanı Selfet Giray'a "Görüntülerde, kendisinin kabul etmediği ancak bilirkişinin Kemal Batmaz olduğunu söylediği şahsın yanında bulunan kişi Tuğgeneral Hakan Evrim. Evrim'e bu görüntülerdeki kişilerin kim olduğunu ve Batmaz'ı tanıyıp tanımadığının sorar mısınız" dedi.
Mahkeme Başkanı Giray'ın soruyu yönelttiği sanık Hakan Evrim, "Ben Kemal Batmaz'ı ne gördüm ne de tanırım" cevabını verdi. Başkanın, "Peki yanındaki siz misiniz?" sorusu üzerine Evrim, "Beni andırıyor; ancak kesin olarak 'Benim' diyemem" dedi. Hakan Evrim'in bu cevabı salonda gülüşmelere ve farklı tepkilere neden oldu.
HAKAN ÇİÇEK İFADE VERDİ
Saat 16.30'da savunmasına başlayan sivil sanıklardan Hakan Çiçek, 15 Temmuz'a katılanları lanetleyip, kınadığını belirterek, menfur darbe girişiminin Cumhurbaşkanı’nın dik duruşu ve milletin mücadelesi ile engellendiğini düşündüğünü söyledi. İddianame henüz eline geçmeden basında çıkan kara propaganda haberleriyle darbe yöneticisi olduğunu öğrendiğini kaydeden Çiçek, jandarmada yakalandığının iddia edildiğini, bunun doğru olmadığını, jandarma arabasını görünce kendisinin gittiğini anlattı.
"JOPU BİR TARAFIMIZA BİR ŞEY YAPMAYA ÇALIŞTILAR"
Oda tv'de yer alan habere göre Çiçek, gözaltına alındığında ne yaşadıysa jandarma ve emniyette anlattığını söylerken, "Hangi şartlarda ifadelerimizin alındığı biliniyor. Jandarmada çırılçıplak soydular, dövdüler, jopu bir tarafımıza bir şey yapmaya çalıştılar" deyince mağdur müştekiler tepki gösterdi.
"SİVİL ŞAHIS DİYE KOYDUKLARI OKULUMUN MÜDÜRÜ BEN DEĞİLİM"
Okulunun iddianameden dolayı değil, hakkındaki gazete haberlerinden dolayı kapandığını öne süren Çiçek şöyle devam etti:
"Son olarak devletimizin resmi haber ajansı hakkımızda bir klip hazırlamış. Klipte işte darbenin asker ve sivilinin birlikte görüntüsü diyor. Asker Akın Öztürk, sivil ben. Ben bu adamı hayatımda görmedim. Dün burada jandarmalara sordum bir yaşlı adamı gösterdiler. İlk defa dün canlı olarak gördüm. Şu var, torunu bizde 2 yıl okumuş. Bir müsameresine gelmiş. Buradaki görüntüsünü almışlar. İşte sivil şahıs diye koydukları benim okulumun müdürü, ben değilim."