'Kademeli Akademik Boykot' çağrısı

GÜNCEL - 7 Haziran tarihinde uluslar arası kamoyu ile paylaşmak üzere ‘Kademeli Akademik Boykot Çağrısı’ bağlığında uluslar arası bir bildiri yayınlandı. Bir grup akademisyenin hazırladıkları bildirinin alt yapısı, Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, Yüksek Öğretim Kurumlarının Akademik Özgürlüğü ve Özerkliği Üzerindeki Lima Bildirgesi, Magna Carta Universitatum, UNESCO'nun Yüksek Öğretim Öğretim Personeli Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı dahil olmak üzere, yüksek öğrenim ve akademik özgürlüğe ilişkin uluslararası standartlara dayanıyor.*

Yayınlanan bildiri Türkiye’de akademisyenlere yönelik gelişen hak ihlallerini ele alıyor ve uluslar arası akademik boykota çağrı yapıyor. Buna göre; ‘2016 yılının Ocak ayında, Türkiye’de çalışan ya da Türkiye üzerine araştırma yapan 2212 akademisyen, Türk hükümetine yönelik, Kürt bölgesindeki savaşı sonlandırma, Kürt sorununa barışçıl bir çözüm çağrısını içeren bir bildiriyi imzaladılar. Hemen ardından, Barış için Akademisyenler adıyla bilinen imzacılar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emirleri doğrultusunda intikamcı bir cezalandırma kampanyasının hedefi haline geldi… Barış İçin Akademisyenler, Türk hükümetini kendi yurttaşlarına uygulamakta olduğu şiddete son vermeye çağırdıkları için ihanetle suçlanıyorlar. 30 Nisan 2017 itibariyle, akademide işten atılmaların sayısı 5295’e yükseldi.

Barış İçin Akademisyenler’e yönelik kanıtlarla saptanmış ihlallerden bazıları şunlardır; ‘Hükümet karşıtı olduklarından şüphelenilen akademisyenlere, özellikle de Barış için Akademisyenlere karşı muhbirliği teşvik etme, nefret söylemi ve suç unsuru içeren tehditleri içeren yazılama yapma, destekçi öğrencilere baskı, YÖK ve rektörler, MİT ve polisle birlikte akademisyenleri belirleme ve bizzat hükümet ve Cumhurbaşkanı tarafından ihraç edilecek akademisyenlerin listesi onaylama, KHK uyarınca ihraçlar uygulama, izole etme ve her tür bilimsel akademik ve çevresel aktivite ve faaliyetlerden dışlama.’

Bildiri kapsamında uluslar arası olarak yukardaki usulsüzlüklerden yola çıkarak, ‘yükseköğretim ve mali destek kurumları, akademik ve profesyonel dernekleri ve akademisyen bireyleri Türkiye yükseköğretim sistemini’ uygulayan dahil olan kurumlar ve kişiler boykota çağrılıyor. Akademik boykotun amacı, ihraç edilenlerin işlerine geri döndürülmesi ve olağanüstü hal rejimi altında gittikçe şiddetini artıran akademisyenlere yönelik baskıların sonlandırılmasıdır.

Boykot, bu baskılara suç ortağı olmuş üniversiteleri ve yükseköğretim kurumlarını kapsamaktadır. Buna göre; ‘Akademik özgürlükleri ve yükseköğretimin uluslararası normlarını ihlal etmekte olan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile bütün işbirliklerinin askıya alınması, İstihbarat kurumlarının üniversitelerdeki uzantısı olarak suç ortaklığı yapmış olan üniversitelerin rektörleri ile bütün işbirliklerinin askıya alınması, YÖK ve TÜBİTAK çalışanlarının ve suç ortağı üniversitelerin rektörlerinin profesyonel, ticari ve eğitimle ilgili kuruluşlardaki üyeliklerinin askıya alınması, Suç ortağı üniversitelerle ile yapılacak bütün araştırma işbirliklerinin askıya alınması , YÖK, TÜBİTAK veya suç ortağı herhangi bir üniversite tarafından Türkiye içinde ve dışında düzenlenecek ve/veya desteklenecek olan bütün akademik ve profesyonel konferans, çalıştay ve seminerlere katılımın askıya alınması; Suç ortağı herhangi bir üniversite ile işbirliği içinde gerçekleştirilecek ya da düzenlenecek olan bütün akademik ve profesyonel konferans, çalıştay ve seminerlerin askıya alınması’ boykotun çerçevesini oluşturuyor.

Konuyla ilgili link için tıklayın

* Bkn. International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights, the Lima Declaration on Academic Freedom and Autonomy of Institutions of Higher Education, the Magna Carta Universitatum, and the UNESCO Recommendation concerning the Status of Higher-Education Teaching Personnel.