Kadın cinayetinde 'yüksek tansiyon' savunması

İstanbul’un Maltepe ilçesi Gülensu Mahallesi'nde, 30 Mart 2019 sabahı işe gitmek için çıktığı evinin önünde, işyerinde tartışma yaşadığı Zeynel Akbaş tarafından vurularak öldürülen Fatma Şengül cinayetine dair açılan davanın ilk duruşması görüldü. Anadolu Adliyesi 4’cü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesi çok sayıda kadın kurumu destek için adliye önünde toplandı.

Kadınlar arasında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Dılşad Canbaz Kaya da yer aldı. Kadınlar tepkilerini taşıdıkları "Fatma Şengül için adalet", "Fatma Şengül isyanımızdır", "Kadın cinayetleri politiktir" pankartları ile gösterdi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nda Ayşen Kavas tarafından yapılan kısa açıklamada ise kadınlar davanın takipçisi olacaklarını kaydetti.

‘DURUŞMA SALONUNA ALINMADILAR’

Açıklama sonrası kadınlar duruşmaya katılmak üzere adliye binasına girdi. Ancak davanın görüldüğü duruşma salonuna Şengül’ün yakınlarının dışında sadece 20 kişi alındı. Bu yüzden salona giden koridora barikat kuran polisler ile duruşmaya girmek isteyen kadınlar arasında tartışmalar yaşandı. Kadınlar salona alınmamalarını alkışlarla protesto etti. Bazı basın mensupları da dolu olduğu gerekçesiyle yine salona alınmadı.

‘YÜKSEK TANSİYONUNU’ ÖNE SÜRDÜ

Duruşmada tutuklu sanık Zeynel Akbaş ile taraf avukatları hazır bulundu. Kimlik tespiti başlayan duruşmada sanık Akbaş’a savunma için söz verildi.

Mahkeme başkanının ‘Maktul ile nerede çalışıyordunuz?’ diye sorduğu Akbaş, "Maktul ile farklı yerlerde çalışıyorduk. Bulaşıkları alıp getirirken karşılaşıyorduk. Beni aşağılamalarından dolayı iş verene hiç şikayet etmedim. Ben oraya kahvaltılık almak için gitmiştim. Maktule selam verecektim. Bana ‘senin suratını görmek istemiyorum’ dedi. Benim yüksek tansiyonum var. İki dakika konuştuktan sonra kendimi kaybettim. Silahla ateş ettim" dedi. Akbaş, mahkeme başkanının ‘Sürekli silahla mı dolaşırsınız?’ sorusuna ise "İkametim tehlikelidir, o yüzden silah taşıyordum. Maktulün evi benim evime 400-500 metre mesafede. Maktulü iş yerinden tanırdım. Beni hep hor görürdü" yanıtı verdi.

Sanık Akbaş’ın savunmasında kullandığı silahın ruhsatsız olduğunu da anlaşıldı.

‘GÖRÜR GÖRMEZ ATEŞ ETTİ’

Sanığın ardından Şengül’ün iş arkadaşları tanık olarak dinlendi. Tanıklar, Şengül ile Akbaş arasında hiçbir tartışmaya şahitlik etmediklerini dile getirdi. Tanıklardan birinin sanığın Şengül’ü görür görmez ateş ettiğini yönündeki anlatımlarına kızan Akbaş, kendisini "Tanık taraf tutuyor. Olayın başlangıcını görmemiştir muhtemelen. Yüksek tansiyonum olduğu için çok tepki veremiyordum. Rahatsızlığım olması nedeniyle bu olaylar oldu zaten" sözleriyle savundu.

‘MEDENİ İNSAN KONUŞUR’

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı sanığı ‘Rahatsızım diyorsun ama sana hakaret etti diye polise şikayet etmemişsin, işverene şikayet etmemişsin. Sabah erkenden 11 tane fişek dolu olan silahla maktulün evine gitmişsin. Medeni insan yüksek tansiyonu olsa bile konuşurdu. Sen öldürmüşsün" diyerek azarladı.

‘SANIK PİŞMAN DEĞİL’

Daha sonra söz alan maktul Fatma Şengül’ün oğlu Koray Şengül, annesi öldürüldükten sonra olay yerine iki ambulans çağırıldığını, ikinci ambulansın kendisini vuran sanık için geldiğini, oraya doğru gittiğinde yerde yatan sanığın kendisiyle göz göze gelerek gülümsediğini söyledi ve sanığın pişman olmasının mümkün olmadığını ifade etti.

‘İNDİRİM UYGULANMADAN CEZALANDIRILSIN’

Söz verilen iddia makamı da, sanığın "kasten ve tasarlayarak öldürme" suçundan herhangi bir indirim yapılmadan ağırlaştırılmış müebbet cezası ile cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamı talep etti.

DURUŞMA ERTELENDİ

Sanık avukatının mütalaaya ilişkin ek süre talebinde bulunduğu mahkeme, talebi kabul etti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yazılı yapılan müdahillik talebini de kabul eden mahkeme, kadın örgütlerinin müdahillik talebini ise reddetti. Bir sonraki duruşma 19 Aralık’a ertelendi. (MA)