'Kadın istihdamı kazanımları rafa kaldırılıyor'

Kadın İstihdamının Artırılması Genelgesi'nden 'eşit işe eşit ücret' hükmü çıkarıldı. KEİG’ten İdil Soyseçkin, bu değişikliğin kadın istihdamı kazanımlarını rafa kaldırdığını söyledi.

'Kadın istihdamı kazanımları rafa kaldırılıyor'

Aynur TEKİN

ARTI GERÇEK - Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2010 yılında imzalanan Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması Genelgesi’nde, iş hayatında cinsiyet eşitliğini denetleyecek ve raporlayacak hükümler yer alıyordu. Genelge, eşit işe eşit ücret sağlanması, çalışma yaşamına ilişkin istatistiklerin cinsiyet temelinde toplanması, 4857 sayılı İş Kanunu’nun ilgili hükümleri gereği kamu ve özel işyerlerinde kreş ve gündüz bakımevi yükümlülüğünün yerine getirilmesi ve terfi düzenlemelerinde kadın-erkek fırsat eşitliği ilkesinin gözetilmesi düzenlemelerini içeriyordu.

22 Mart 2017 tarihinde yapılan 8. Kadın İstihdamı Ulusal İzleme ve Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda Genelgenin "ülke koşulları ve güncel ihtiyaçlar doğrultusunda güncellenmesi" kararı alındı. Geçtiğimiz hafta Plan Bütçe Komisyonu’nda güncellenmek üzere yeniden gündeme gelen Genelgeden, "eşit işe eşit ücret" ifadesi kaldırıldı ve cinsiyet eşitliğine ilişkin hükümlerin uygulanıp uygulanmadığını denetleme zorunluluğu çıkarıldı.

TÜRKONFED’in araştırmasına göre, Türkiye’de kadınların yüzde 45,6’sı 1.000 TL’nin altında aylık alırken, erkeklerde bu oradan yüzde 31 olarak belirtiliyor. "Eşit işe eşit ücret" hükmü bulunan genelge, ücrette cinsiyet eşitsizliğinin önüne geçilmesi için bir adım olarak yorumlanmıştı. Bu hükmün çıkarılmasının ne anlama geldiğini Artı Gerçek’e anlatan KEİG üyesi İdil Soyseçkin, "Eşit işe eşit ücret’ talebinin çıkarılması aslında maddelere ayrıntısıyla bakmadan bile niyet edilenin kadın emeği ve istihdamı alanındaki kazanımların rafa kaldırılması olduğunu söylemek için yeterli" diye konuştu.

KREŞ KURULUP KURULMADIĞI DENETLENMEYECEK

Genelgenin önceki halinde, kamu ve özel işyerlerinde kreş ve gündüz bakımevi kurulup kurulmadığının denetlenmesi hükmü de yer alıyordu. Kadınların istihdama aktif katılımı için hayati önem taşıyan bu hüküm de yeni genelgede devre dışı bırakıldı. 2010-2015 yılları arasında TÜRKONFED tarafından yapılan araştırmaya göre, 1 milyon kadın çocuk bakımı ve 112 bin kadın da yaşlı bakımı sebebiyle iş gücü piyasasından uzaklaştı. Genelgeden bu hükmün çıkarılması, çocuk bakımını yalnızca kadının görevi olarak gören anlayışı pekiştirdiği gerekçesiyle tepki topluyor.

"ETKİSİ SINIRLI OLSA DA KADININ ELİNİ GÜÇLENDİRİYORDU"

2010 yılında yürürlüğe giren genelgenin, uygulamaya nasıl yansıdığını araştıran Kadın Emeği ve İstihdamı Girişi (KEİG) Adana, Ankara, Antalya, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Şanlıurfa, Trabzon ve Van illerini kapsayan bir araştırma yapmış ve 12 şehirden 120’yi aşkın kişiyle yüz yüze görüşmüştü. Girişimden idil Soyseçkin, "Genelgenin Ardından İstihdamda Kadının Durumu" araştırmasında elde edilen bulguları Artı Gerçek’e özetledi: "Genelgenin istisna olan az sayıda kurum ve il dışında hatırlanmadığı/bilinmediği; genelge maddelerinin bir kısmının göstermelik tedbirlerle hayata geçirildiği, bir kısmının gerçekleşmediği bir kısmının da bazı kentlerde, çoğunlukla kısmi kalan projeler dolayımıyla sağlandığı gözlemlenmiştir. Genelgenin maddelerinde çoğunlukla belirsiz ifadelerin kullanılması ve yaptırım mekanizmasına yer verilmemesinin neticesinde etkisinin sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Ancak uygulamadaki tüm bu olumsuzluklara/yetersizliklere rağmen kadın emeği ve istihdamı alanında cinsiyet eşitliğinin sağlanması mücadelesinde kadınların elini güçlendiren bir alan açtığını söylemek de yanlış olmayacaktır."

"İSTİHDAMI ARTIRMIYOR SET ÇEKİYOR"

Genelgenin 2010 yılında yayımlanan ilk halinde bile altı doldurulmayan ifadeler ve yaptırıma bağlanmayan maddeler olduğuna dikkat çeken Soyseçkin, Genelgenin son halinin kadınlara yönelik topyekûn saldırının geldiği nokta açısından korkutucu bir tablo ortaya koyduğunu belirtiyor: "Toplumsal yaşamda kadın erkek eşitliğinin sağlanması amacı altı bomboş bırakılmış bir cümleden ibaret hale getirilmiş. Yürürlükten kaldırılan Genelgede amaçlardan birisi olarak yer alan ‘eşit işe eşit ücret’ talebinin çıkarılması aslında maddelere ayrıntısıyla bakmadan bile niyet edilenin kadın emeği ve istihdamı alanındaki kazanımların rafa kaldırılması olduğunu söylemek için yeterli."

Genelgenin önceki halinde bulunan hükümlerin çoğunlukla uygulanmasa da, kamu kurum ve kuruluşlarına izleme yapmayı zorunlu tuttuğuna dikkat çeken Soyseçkin, şöyle konuşuyor: "Kamu ya da özel kuruluşlara yönelik denetimde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 5 inci maddesinde ifade edilen cinsiyet eşitliğine ilişkin hükümlere uyulup uyulmadığı hususlarına denetim raporunda yer verilmesi gerekliliği, kamu kurum ve kuruluşlarında işe giriş sınavları ve hizmet içi eğitim programlarına katılım, görevde ve unvanda yükselme (terfi), üst yönetim kademelerinde görev alma hususlarında cinsiyete dayalı ayrımcılık yapılmayacak, kadın-erkek fırsat eşitliği ilkesi gözetilecektir maddesi; çalışma yaşamına ilişkin istatistikler cinsiyet temelinde toplanacaktır ve ev eksenli çalışan kadınlara ilişkin düzenli ve sistemli istatistikler toplanacak, araştırmalar yapılacaktır; ve 4857 sayılı İş Kanununun ilgili hükümleri gereği kamu ve özel iş yerlerinde kreş ve gündüz bakımevi yükümlülüğünün yerine getirilmesi sağlanacak ve denetlenecektir gibi uygulandığında kadın istihdamının arttırılmasına katkı sağlayacak ibarelerin yeni Genelgede yer almaması, kadınların istihdama katılımının artırılmasının sağlanmasını bir kenara bırakalım, kadınların istihdama katılmalarının önünde çekilmiş bir set olarak inşa edilmiş olduğu izlenimini kuvvetle vermektedir."

KADIN İSTİHDAMI