Kanser hastaları salgın günlerinde göz ardı edildi
Pek çok hastanenin pandemi hastanesi ilan edilmesinin ardından kanser gibi pek çok hastalığa yakalananların tedavilerinde aksamalar oldu. Berna Ataş babasının durumunu anlattı.
Gül GÜNDÜZ
ARTI GERÇEK - Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 29 Nisan’da "Bakanlığımız muhtemel bir riske karşı operasyon merkezini 10 Ocak’ta kurdu" diyerek Dünya Sağlık Örgütü’nün hastalığı pandemi ilan etmesinden 31 gün önce harekete geçtiklerini söyledi..
Ancak sorunlar hala devam ediyor. Salgın sürecinde sorun yaşayan kesimlerden biri de kanser ve diğer kronik hastalıkları bulunanlar.
Bu hastalardan biri de 66 yaşındaki T.H. Eylül ayında akciğer kanseri teşhisi konuldu..
Salgın nedeniyle Ünen'in tedavisinde aksaklıklar yaşıyor. Kızı Berna Ataş yaşadıkları süreci Artı Gerçek’e anlattı…
Ataş, "Babam eylül ayından bu yana akciğer kanseri teşhisi ile tedavi görüyor. 29 Şubat’taki pet çekiminden sonra birçok sağlık hakkımıza erişemedik. Çekimden sonra bizden böbrek biyopsisi istediler" dedi.
Ataş için zorlu süreç de bundan sonra başladı. Gittikleri özel hastanede bütün kanser hastalıklarının sağlık hizmetlerinden ücretsiz karşılandığının söylenmesine rağmen biyopsi için 10-12 bin TL para istendi.
Bu ücreti karşılanamaması nedeniyle biyopsi randevusunu Bakırköy Devlet Hastanesi’nden aldılar.. Ancak 29 Şubat’taki pet çekiminin ardından biyopsi randevusu 2 Nisan tarihine verildi…
Ataş, hastane yönetiminden telefon aldığını belirterek "Telefonda randevumuzun iptal edildiği söylendi. Ne yapabileceğimizi sorduğumuzda ise bilmiyoruz yukarıdan gelen bakanlıktan gelen emir böyle" denildiğini söyledi..
"CİDDİ HAK GASBINA UĞRADIK"
Ardından da CİMER’e bildirimde bulunduklarını ancak dönüş yapılmadığını ekledi. Bu durumun ardından yeniden özel hastaneye başvurarak tedaviye devam ettiklerini belirtti.
"Biyopsiyi bir özel hastanede yaptırdık. Aslında 29 Şubat’ta olan tedavimizin başlaması yani 1 hafta 10 gün içinde yeniden ilaç alması gereken bir hastanın tedavisi 3 ayı buldu. Ciddi hak gasbına uğradık."
"YALVAR YAKAR 50 ADET MASKEYİ 150 TL’YE ALDIM"
Sorunları bununla da sınırlı kalmadı.. Baba .T.H. 66 yaşında olduğu için maske alma hakkı tanınmıyor.. Ancak hastaneye giderken kullanması gereken maske temini konusunda da sıkıntılar yaşadılar..
"Hastaneye gittiğimiz günlerde birkaç maske birden kullanmak zorundayız. Özel hastanedeki radyolog reçeteye 50 adet maske yazdı. Ancak hiçbir eczaneden ve medikallerden alamadım. En sonunda bir medikalden yalvar yakar 50 adet maskeyi 150 TL’ye aldım. Bizim ciddi maske ihtiyacımız var. Yaptırdığımız işlemler ücretsiz olmalı. Bu hastaların tedavilerinde gecikme olmamalı."
TTB Yönetim Kurulu üyesi Doktor Güray Kılıç da kanser hastalarının yaşadığı sorunlara değindi.
"Kanser gibi diyabet gibi böbrek yetmezliği gibi değişik kalp damar hastalıkları bir tür ötelendi. Bunların sorunlarına ilişkin o anda pratik bir yöntem geliştirilmedi. Bu tür hastalıkları daha da öteye atamazsınız.
Kılıç sözlerinin devamında bilim kuruluna seslendi. "Bilim kurulunun hızlıca bir rehber yayımlaması gerekiyor. Bazı hastanelerin covid dışı hastalıklarla uğraşması için ayırması gerekiyor."
Kılıç aynı zamanda hem hastaların hem de yurttaşların genel olarak yaşadığı maske sorununa da değindi. Bu konuda Sosyal Güvenlik Kurumu’nun rol alması gerektiğini söyledi.
"Bu dönem herhalde damgasını vuracak olan Türkiye’nin maskeyle imtihanı olacak.İktidar daha doğrusu bir tercih yaptı dışarıdan gelen taleplere öncelik tanıdı. Kendi yurttaşınızın ihtiyacını karşılayamamışsanız nasıl çözeceksiniz bu sorunu. Sorumluların yetkililerin sorumlu davranmaya çağırıyoruz."