Kavgasız olduğumuz ülke kaldı mı?
Kaderini Türkiye’ninkiyle aynı göstermeye çalışıyor. Büyük avantajı, bu yalanı kabullenip savunan bir muhalefete sahip olması. Ama tırmanış kontrolden çıkarsa, onu CHP bile kurtaramayabilir.
Can DÜNDAR
ARTI GERÇEK- Dışardan bakınca, Türkiye tüm dünyayla savaşmaya niyetli gibi görünüyor. Aynı anda, yakın komşu, uzak kıta demeden her coğrafyada, her ülkeyle dalaşa girebilir mi bir iktidar? Giriyor işte… Cumhurbaşkanı’nın sadece son birkaç günlük mesaisine bakalım:
AB üyesi 7 Akdeniz ülkesinin zirvesi ardından, "Bizi yemek istiyorsunuz, ama size büyük geliriz, bizi yiyemezsiniz" mesajı verdi.
Sonra parti toplantısında Türkiye’nin içerde, sınır ötesinde, "ötenin de ötesinde", birçok cephede, mücadele verdiğini söyledi. Irak’tan Suriye’ye, Akdeniz’den Ege’ye kadar yayılan düşmanlardan söz etti. Libya’da, Doğu Akdeniz’de karşısına dikilenlerden yakındı.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’u, Fransız tarihini bilmemekle suçladı. "Süren az kaldı. Gidicisin" dedi.
Ardından Türkiye’nin kredi notunu düşüren Standard and Poor’s’a döndü: "Sen de kendine çeki düzen ver. Türkiye’yi ekonomik yaptırımlarla bir yere çekemezsin" diye ayar verdi.
Önceki haftanın düşmanlar listesinde, "şımarık" dediği Atina, "Türkiye’yi oyalayan" AB, "Türkiye’yi terör mücadelesinde yalnız bırakan" ABD vardı. "Darbeyle yapamadıklarını muhalefeti destekleyerek yapmaya çalışıyor" diyerek Biden’ı da hedef aldı.
Bu, sadece son iki haftanın düşmanları… Dışişleri, artık her önüne geleni kınıyor. Birkaç gün içinde Bakanlık, İsrail’le diplomatik ilişki kurdu diye Bahreyn’i, Türkiye’ye karşı birleşti diye MED-7’yi ve Arap Ligi’ni, Erdoğan’ı eleştirdi diye Macron’u kınadı.
Türkiye’nin halen Suriye’de, İsrail’de, Libya’da, Mısır’da büyükelçisi yok. Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Lübnan’la ilişkiler donmuş halde. Komşuları, Yunanistan’la, Suriye’yle, Irak’la, Kıbrıs Rum Kesimi’yle, AB ile, ABD ile, Avrupa Konseyi ile kavgalı…
Mehter Marşı’yla yola çıkan Oruç Reis, sessiz sedasız Antalya’ya döndü, ama iç politikada el zayıflatan bu ricat, pek duyurulmadı.
Ülkeyi yönetmekte artık hepten zorlanan Erdoğan’ın tek çaresi, ortamı sürekli gergin tutup kaybettiği gücü toparlamak… Bunun için, kendisinin kaderini Türkiye’ninkiyle aynı göstermeye çalışıyor. Büyük avantajı, bu yalanı kabullenip savunan bir muhalefete sahip olması… Ama tırmanış kontrolden çıkarsa, onu CHP bile kurtaramayabilir.