'Kayyım İrade Gaspı ve Kent Kırımı' raporu: Milyonluk ihaleler, ekolojik yıkım ve imar rantları
Remzi BUDANCİR
Artı Gerçek - Diyarbakır başta olmak üzere Kürt kentlerinde HDP’nin kazandığı belediyelere atanan kayyum uygulamaları ile ilgili bir çok yolsuzluk ve usulsüzlük basına yansımıştı. Belediyelere ait taşınmazların satılması, Kürtçe ile ilgili açılan kursların kapatılması, kadın kurumlarının ortadan kaldırması, Kürtçe olan park ve binaların isimlerinin değiştirilmesi kayyum uygulamalarının başında geliyor.
KAYYIM UYGULAMA VE TAKİP MERKEZİNDEN KAYYUM RAPORU
TMMOB Amed İl Koordinasyon Kurulu tarafından oluşturulan Kayyım Uygulama ve Takip Merkezi, 2016’dan günümüze kayyımların iki dönemini kapsayan detaylı bir rapor hazırladı. Milyonluk İhaleler, Ekolojik Yıkımlar, İmar Rantları, Dil, Kültür ve Sanatsal Yıkımlar, Mekan ve Kent Hafızasına Müdahaleler ve Kadın Çocuk ve Engellilere Yönelik Tutumlar başta olmak üzere 130 başlıkta hazırlanan “Kayyım İrade Gaspı ve Kent Kırımı” ön raporunda kayyum faaliyetleri yer aldı. Rapor, Diyarbakır’da düzenlenen basın toplantısında açıkladı.
İRADE GASPI VE KENT KIRIMI
2016 ile 2019 yıllarında Kürt illerinde belediyelere atanan kayyumların iki dönemini kapsayan raporun açıkladığı basın toplantısına TMMOB’a bağlı meslek odaları temsilcileri, Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili adayları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. 2016 yılı sonrası ve 2019 yılı sonrası kayyum dönemi olmak üzere iki ayrı dönemi kapsayan Kayyım İrade Gaspı ve Kent Kırımı Raporunda kayyum atanan belediyeler, kayyumların atandıktan sonra hayata geçirdiği uygulamalar yer aldı.
2016-2019 KAYYUM DÖNEMİ
11 Eylül 2016 tarihinde başlayan birinci kayyım döneminde 102 DBP’li belediyenin 94’üne kayyum atandı. Kayyum atanan 67 Belediye Eş Başkanı tutuklandı. Kayyum atanmasının ardından işten atılmalar başladı. 8 bin 433 kadrolu ve hizmet alımı personeli ile 923 memur işten çıkarıldı. Belediyelerin meclis üyeleri fiili olarak feshedildi. 19 Ağustos 2019 tarihinde başlayan ikinci kayyım döneminde ise 65 HDP’li Belediye’den 6 belediye Eş Başkanına, 56 Belediye Meclis üyesine mazbata verilmedi. HDP’li 65 belediyeden 48’ine kayyım atandı, 37 Belediye Eş Başkanı tutuklandı. Mahkeme kararıyla işine geri dönen belediye çalışanlarına karşı yürütme durdurma davaları açılarak işe dönüşleri engellendi ve de süreç içerisinde işten çıkarmalar devam etti. Her iki dönemde binlerce işçinin işten çıkarıldığının belirtildiği raporda, Kültür alanında çalışan sanatçılar ihraç edildi. Belediye Meclis Üyeleri görevlerinden alındı ve birçoğu hakkında soruşturmalar açıldı.
'KAYYUMLAR DÖNEMİNDE TAŞINMAZLAR YANDAŞA PEŞKEŞ ÇEKİLDİ'
Kayyım İrade Gaspı ve Kent Kırımı Raporu açıklama toplantısında ilk sözü alan TMMOB İKK Sözcüsü Alican Çetinkaya, kayyumların adının yolsuzluklarla gündeme geldiğini hatırlattı. Belediyelere kayyum atamasını ‘darbe’ olarak nitelendiren Çetinkaya, kayyumların yandaş sermaye için bir lütuf olduğuna işaret etti. Raporda kayyumların kaynakları yandaşlara nasıl peşkeş çekildiğine ışık tuttuğunu hatırlatan Çetinkaya, kayyumlar döneminde bir çok taşınmazın satıldığını, yandaşa davet usulü ile bir çok ihale verilerek kaynak aktardığının net bir şekilde ortaya çıktığını söyledi.
'SAYIŞTAY MÜFETTİŞLERİ TALANIN ÜSTÜNÜ ÖRTEMYE ÇALIŞIYOR'
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Eş Başkanı Abdulsamet Ucaman, raporda kayyumların 6 yıllık bilançosunun yer aldığını söyledi. Kayyum uygulamalarının neredeyse tümünün suç teşkil ettiğine işaret eden Ucuman, Sayıştay raporlarını hatırlattı. Kayyum uygulamalarının bu raporlarda yer aldığını belirten Ucuman, “Sayıştay raporlarının başlıklarını değerlendirdik. Kayyumların bu kentlerde işlediği suçla ilgili 130 başlık oluştu. Sayıştay müfettişlerinin buraya niye geldiklerini inceledik. Gördük ki aslında bir nevi suçu örtme, bir nevi orada yapılan talanın üstünü örtmeyle ilgili değerlendirmeler mevcut. Raporlarda bir önceki yılın tespit edilen yanlışlarının yerine getirilmediği ile ilgili düzenleme mevcuttu. Kentin baştan aşağıya nasıl bir yöntemle sosyolojik, ekonomik, siyasi olarak parçalanmak istendiğini gördük” dedi.
13 İLDE 38 KADIN KURUMU KAPATILDI
Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Selma Aslan, ise kayyumların kadınlara yönelik politikaları hakkında konuştu. Kayyumların kadın düşmanı politikalar ürettiğini hatırlatan Aslan, kayyumların 13 ilde 38 kadın kurumunu kapattığını söyledi. Kayyumların uyguladığı politikalarla kadın kazanımlarını hedef aldığını vurgulayan Aslan, “Kayyumlar Kürt kadın hareketini ağır bedeller sonucu elde ettiği kazanımlarını yıllara dayanan birikim ve deneyimlerine ideolojik bir şekilde saldırmıştır. Kayyumlar belediyelerde kadınlar ile ilgili aldığı kararlar AKP-MHP hükümetinin kadınlara karşı olan zihniyetini gerçekleştirme zemini olarak değerlendirmiştir” diye konuştu.
KÜRTÇE TABELALAR KALDIRILDI
İnşaat Mühendisleri Odasından Mehmet Ejder Akcan, kayyumların iki ayrı döneminde belediyelere kayyum atanması, işçi kıyımı, Kürtçe tabelaların kaldırılması, belediyelere ait taşınmazların devredilmesine ilişkin verileri paylaştı. Kayyumların dile yönelik sistematik bir politika uyguladığına işaret eden Akcan, iktidarın kayyumlar aracılığıyla bölgede kendi ideolojisini yaşatmaya çalıştığını söyledi. Akcan’ın açıkladığı rapora göre kayyumlar sistematik olarak Kürt illerinde parklara, sokaklara, mahallere verilen tüm Kürtçe isimleri kaldırdığını söyledi.
KAYYUMLAR HAKKINDA 22 DAVA AÇILDI
Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Berivan Güneş, iki ayrı kayyum döneminde şehir açısındaki aykırıları yargıya taşıdıklarını söyledi. 2016 yılından bu yana kayyumlar hakkında 22 dava açtıklarını belirten Güneş, bu davalardan 12'sinin reddedildiği bilgisini paylaştı. Devam eden davalarla ilgili de bilgi veren Güneş, 5 davanın İdare Mahkemesi tarafından kabul edildiğini, 1 davanın ise istinafta olduğunu ve 5'nin de mahkeme süreçlerinin devam ettiğini söyledi.
KAYYUMLAR 21/B MADDESİNDE ISRARCI
Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Ferit Kahraman, kayyum dönemlerinde yaşanan yolsuzluk ve usulsüzlüklerin rakamlarını paylaştı. Kayyum belediyelerinin neredeyse tüm ihaleleri 21/B maddesine dayandırarak pazarlık usulüyle yaptığını hatırlatan Kahraman, “21/B maddesi dediğimiz, ‘doğal afetler, salgın, hastalıklar, can ve mal kaybı tehlikesi olan’ durumlarda… Yani ani belenmedik bir durum gerçekleşirse kurumların bu ani duruma karşı tedbir olarak ivedilikle bir işlem yapması amacıyla kullanılması ön görülüyor. Gerekli olan yapım hizmet gibi mal alımı gerçekleştirmesi için bir yetki tanımlamasıdır. Ancak kayyum belediyelerinin yaptığı tüm ihaleler bu maddeye dayandırılıyor” dedi.
KAYYUMA KAYYUM ATANDI, YOLSUZLUK BOYUTU BİLİNMİYOR
Kayyum belediyelerinin yolsuzlukla anıldığını hatırlatan Kahraman, bir çok yerde kayyuma kayyum atandığını söyleyerek Mardin örneğini verdi. Mardin Büyükşehir Belediyesi kayyumu Mustafa Yaman’a kayyum atandığını hatırlatan Kahraman, “Orada 540 milyona varan bir ihale yolsuzluğundan söz ediliyor. Tüm bunlar açığa çıkmadan kendisi görevden alındı yerine kayyum atandı. Onun yüz milyonları bulan pazarlık usulü ihaleler yaptığını eldeki verilerden görüyoruz. Diyarbakır Büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyelerinde de oldu. Kayapınar Belediyesine kaymakam kayyum olarak atandı. Ona da tekrar kayyum atandı. Çünkü 100 milyonları bulan yolsuzluklardan bahsediliyor” dedi.
TEKRARLANAN İHALELER, YANDAŞA PEŞKEŞ ÇEKİLEN ARSALAR
Kayyumların yaptığı ihalelerden bazılarının birden fazla tekrarlandığını belirten Kahraman, Diyarbakır Sur ilçesi, Melik Ahmet Caddesi örneğini verdi: “Melik Ahmet Caddesi ilk kayyum döneminde yapıldı, aradan iki yıl geçmeden tekrar yapıldı. Oralara 23 milyona yakın bir bütçenin aktarıldığı tahmin ediliyor. İhale sonuçları yayınlanmadığı için veriler paylaşılmadığı için sadece tahmini bir maliyet üzerinden bu değerlendirmeleri yapabiliyoruz. Birde arsa spekülasyonları var. Yerel yönetimlerin hazine mülkiyetinde olan arsaların rayiç bedellerle kendi mülkiyetlerine geçirilerek ondan sonra imara açması, belli sermaye gruplarına peşkeş çekilmesi ile ilgili haberler var. Kayapınar ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu arsa satışları var. Yenişehir Belediyesi Dokuzçeltik Mahallesini satışa çıkardığı haberleri var. Son dönemde Büyükşehir Belediyesinin yaklaşık 800 milyon TL değerinde arsa satışları yaptığını görüyoruz.”
PAZARLIK USULÜ 231 MİLYON 264 BİN TL’LİK İHALE
Kahraman, sunumunu kayyum belediyelerinin 21/B maddesine dayandırarak pazarlık usulü yaptığı ihalelerden örnekler vererek devam etti: “Kayyum sürecinde tüm belediyelerin elektronik kamu ihale platformu sonuç ilanlarının sonuçlarını defalarca taradık. Hepsini bir araya getirdik. 231 milyon 264 bin TL değerinde pazarlık usulü ihale yapıldığını tespit ettik. Bunun içerisinde sonuç ilanı yayınlanmayan ihaleden de bahsetmek mümkün. Belediyenin kendi bütçesi ile kıyaslandığında, bu rakam belediye bütçesinin neredeyse yüzde 30, yüzde 40’ını oluşturuyor.
2 MİLYARIN ÜZERİNDE PAZARLIK USULÜ İHALE
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin yıllara göre yapmış olduğu pazarlık usulü ihaleleri değerlendirdik. Sonuç itibariyle 106 milyon dolar, yada 882 milyon TL tutarında, ama 106 milyon şu anki güncel kurla çarptığımızda 2 milyarın üzerinde pazarlık usulü ihale yaptığını görüyoruz. Pazarlık usulü ihaleleri dayandırdıkları madde hukuki olarak mümkün değil. Birde rekabet şartlarının oluşmadığı için kamu zararı var. Pazarlık usulü ile yapılan yol ve kaldırım ihalelerinin yüzde 2-3 ve 5’lik kırımlarla gittiğini görüyoruz. Buda aradaki gelirlerin kimler tarafından, nasıl dağıtıldığını da soru işareti olarak duruyor.
İPTAL EDLEN 9 MİLYONLUK İHALE 20 MİLYONA VERİLDİ
-Büyükşehir belediyesi, Silvan’da Kılıç Aslan Kent Meydan işini ilk önce açık ihale usulü ile yapıyor. Açık ihaleyi 9 milyon 700 bin liraya yapıyor. Ancak ihale tamamlanmıyor. Daha sonra 21 maddesi ile pazarlık usulü ile yapılıyor. Bu defa 20 milyon 500 bin lira gibi bir ikmal işi çıkıyor. Yaklaşık maliyetle kıyasladığımızda ilk yapım işi yüzde 39.79’ken açık ihale olduğunda, pazarlık usulü olduğunda yüzde 4 gibi bir indirim oranıyla gidiyor. Aradaki 10 milyonların kimler arasında nasıl dağıtıldığını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
İŞTEN SONRA SÖZLEŞME İMZALANDI
-Sur Kültür Yolu diye bir festival düzenlendi. Festival 8-16 Ekim tarihleri arasında düzenlendi. Ancak ne hikmetse 10 Ekim’de bir hizmet alım işi yapılıyor organizasyon ile ilgili. Bu organizasyon yüzde 2.44 gibi bir kırımla gidiyor. Bir davetli çağrılıyor ki mevzuata aykırı. En az üç teklif alınması gerekiyor. Etkinliğin sürdüğü dönemde bir teklifle bu ihale yapılıyor. Bir başka örnek vurgulamak istiyorum. 16 Mayıs’ta Diyarbakır Türkmenleri Tarih Kültür ve Hasat şöleni adı altında bir ihale yapılıyor. Bu festivalle ilgili ihale yapılıyor. Festivalin kendisi gerçekleşiyor. Tam 13 gün sonra bu hizmet alım işi için firma sözleşme imzalıyor. İş oluyor bitiyor, daha sonra firma çağrılarak sözleşme imzalanıyor.
ERDOĞAN’IN FOTOĞRAFLARINI 1 MİLYON 128 BİN TL MALİYETLE ASILDI
Pazarlık usulü ile yakın zamanda gerçekleşen bir ihale ile ilgili bilgiler de paylaşan Kahraman, söz konusu ihalenin seçim propagandası çalışması ile ilgili olduğunu söyledi. Kahraman, söz konusu ihale ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Seçim dönemindeyiz. Diyarbakır büyükşehir belediyesi 2023/362397 ihale kayıt numarasıyla 750 adet yol direk bayrakları ve profil demir ihalesi düzenliyor. Son bir haftadır şehri donatan direklere asılan, seçim propagandası olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resimlerinin asıldığı direkler için düzenlenen ihale. 1 milyon 128 bin 750 TL tutarında olan ihale yine aynı 21/B maddesine dayandırılarak gerçekleştiriliyor.”